Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, Romanların sorunları için Meclis Araştırması istedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı'na verilen teklifte, "Demokratik bir toplumun temel prensiplerine aykırı olarak, gerek toplumsal, gerekse de kamusal düzlemde yaygın biçimde ayrımcılığa uğrayan ve dezavantajlı konumda bulunan Roman vatandaşlarımızın sorunlarının kapsamlı olarak araştırılması ve Romanların toplumdaki dezavantajlı konumunun giderilmesine yönelik çözüm çerçevesinin ortaya konulabilmesi için Anayasa’nın 98. ve TBMM İç Tüzüğü’nün 104. ve 105. maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılması" istendi.

"Demokrasinin temel gereklerinden birisi, hiçbir vatandaşın kimliği nedeniyle ayrımcılığa uğramamasıdır." denilen gerekçe bölümünde şöyle denildi: "Nitekim Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da her vatandaşın temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanmasını öngörmektedir. Ancak tarihsel ön yargılar ve içinde bulundukları sosyo-ekonomik koşullar nedeniyle Roman vatandaşlar topluma çoğu kez yeterince entegre olamamakta ve toplumumuzun en dezavantajlı kesimleri arasında yer almaktadırlar. Türkiye’de yaşayan dezavantajlı toplumsal grupların birçoğundan farklı olarak Romanların sorunlarının temelinde yatan olgu yalnızca siyasal ve ekonomik eşitsizliğin bir sonucu olmanın ötesindedir. Romanlar, ekonomik eşitsizliği de içeren, ancak yalnızca ekonomik eşitsizliğin giderilmesiyle aşılması söz konusu olmayan sosyolojik temelli bir sorun olan ‘sosyal dışlanma’ olgusuyla başbaşadırlar. Sosyal dışlanma, en geniş anlamıyla topluma aktif olarak katılamama,sosyal, kültürel kaynaklara erişemeyerek zaman içerisinde toplumla olan bağlarını yitirme anlamına gelmektedir. Sosyal dışlanmanın temel kaynaklarından biri hemen hemen her zaman ekonomik eşitsizlik olsa da, sosyal dışlanmanın çok boyutlu yapısı, eşitsizlik giderici sosyal politikaların sorunu ortadan kaldırmak için tek başlarına yeterli olamayacakları anlamına gelmektedir. Bu nedenle çok boyutlu sosyal dışlanmaya maruz kalan Romanların topluma yeniden entegre edilebilmesi için yasal dönüşümleri ve pratik yaklaşımları birlikte içeren kapsamlı bir çerçeveye ihtiyaç vardır. Yalnızca yoksulluk giderici sosyal politikaların uygulanması, sorunun ‘yoksulluk’ boyutunu ortadan kaldırsa da Romanların sosyal dışlanmasına tek başına çare olamayacaktır. Romanların sorunlarının ortadan kaldırılması ve yalnızca kağıt üzerinde değil, pratikde de eşit yurttaşlar olarak topluma yeniden entegre edilebilmeleri için mekansal dışlanma, emek piyasasından dışlanma ve kamunun sağladığı sosyal hizmetlere erişememe sorunlarının üçünün de bütüncül bir yaklaşım çerçevesinde çözülmesi gerekmektedir."