Kayseri Barosu eski Başkanı avukat Murat Şirvanlı, gazeteci Can Dündar hakkında soruşturma başlatılmasıyla ilgili olarak, Türkiye’de artık hukuk kurallarına uygun davranma diye bir şeyin kalmadığını, toplumun ortak kullandığı algıya dayalı gelişmeler yaşandığını belirterek, “Röportajdan bile suç çıkartarak, mağduriyet algısı oluşturuluyor. Basın susturulmaya çalışılıyor.” dedi.

Avukat Murat Şirvanlı, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar hakkında 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk soruşturması savcısıyken soruşturmadan el çektirilen Celal Kara ile röportajında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatılmasını değerlendirdi. Basın mensuplarının görevini yaptığını dile getiren avukat Murat Şirvanlı, etkin kimselerin toplumda oluşturulan algıyla hareket ederek kendi lehlerine propaganda yapar duruma geldiğini açıkladı. Şirvanlı, mağduriyet oluşturma ve sağlanacak algıyla fayda çıkarılmaya çalışıldığını dile getirerek, “Şu ana kadar basına yönelik yapılanlar basını susturmaya, yıldırmaya yönelik davranışlardır. Röportajdan bile algı oluşturularak istifade edilmek isteniyor. Yapılanlara, yaşananlara rağmen bizlerin Türkiye’de hukukun, adaletin bir gün tecelli ettiği dönemler olacağına inancımız tamdır” diye konuştu.

"ENDİŞELİ BİR SÜREÇ YAŞIYORUZ"

Kayseri Gazeteciler Cemiyeti eski başkanlarından Recep Bulut da, yaşananları endişe verici olarak gördüklerini söyledi. “Ülkemiz demokrasisi açısından geleceğe endişe ile bakmamak mümkün değil” diyen Bulut, “Umarım bu gidişat, Türk demokrasisi açısından tehlikeli bir sürecin başlangıcı olmaz. Tarafların özellikle ülkeyi yönetenlerin bu tehlikeli sürecin başlangıcına körükle gitmek yerine daha sağduyulu daha çağdaş daha çok hukuka uygun bir arayış içerisinde olmaları ülkemiz demokrasisinin geleceği açısından son derece önemlidir. Süreç normal basın özgürlüğü, hukuk anlayışı kavramından çıkışmış. Bir iktidar kavgasına dönüşmüştür. Dolaysıyla muktedir olanlar kendilerine itiraz edenleri bir şekilde bertaraf etme arayışına yönelmiş. Esas tehlikeli olan bu durumdur” şeklinde değerlendirdi.

Recep Bulut, merkez medyanın, havuz medyasının izlediği gazetecilik anlayışı bu tehlikeli sürecin daha da çirkinleşmesine çanak tuttuğunu dile getirerek, “Sağduyu insanların bu gidişata hukuk çerçevesi içinde demokrasi çerçevesi içerisinde dur demesi lazım. Bu manada 7 Haziran seçimleri Türk insanının tavır, davranış ve tercih açısından çok önemli sürece getirdi” dedi.