İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Baltacı, Türkiye’deki akraba evliliklerinin genetik hastalıklara davetiye çıkardığını açıkladı. Baltacı, sağlıklı bebek dünyaya getirmek isteyen çiftlere Türkiye’de yeni uygulanmaya başlayan ‘Klinik Tüm Genom Dizileme’ adlı yöntemi kullanmalarını tavsiye etti. Baltacı, “Türkiye’de bir aydır uygulanan yöntemde genetik hastalık taşıyan embriyoların laboratuvar ortamında ayıklandı. Genler, toplu olarak analizden geçti.” dedi.

Genetik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Volkan Baltacı, ‘Tüp Bebek Yönteminde Yeni Genetik Tarama’ ile ilgili Ankara Mövenpick Otel’de bilgiler verdi. Genetik hastalıklarının tedavisi olmadığının altını çizen Baltacı, “Gizli hastalık taşıyan çiftlerin sağlıklı bebek dünyaya getirmeleri amacıyla kişilerin bütün DNA’larını kodlayan 'Klinik Tüm Genom Dizileme (NGS)' adlı yeni yöntemi kullanıyoruz. Bu yöntemin Türkiye’de bir aydır kullanmaya başladık. Bu yöntemi 10 kişi üzerinde yaptık.” ifadelerini kullandı.

Genetik hastalıkların Türkiye’nin önemli bir sorunu olduğunu vurgulayan Baltacı, konuşmasına şöyle devam etti: “Çünkü her 5 çiftten biri akraba. Anne ve babadaki bu durum çocuğun engelli doğmasına neden olabiliyor. Türkiye’de genetik tarama testi zaten yapılıyor. Bu yeni dizileme işlemiyle embriyolar daha detaylı taramadan geçiriliyor ve engelli bebek durumu olabildiğince düşürülüyor. Şu anda bunu Türkiye’de sadece biz kullanıyoruz.”

KİŞİDE HASTALIK GENİ TESPİT EDİLİRSE TÜP BEBEK YÖNTEMİNİ ÖNERİYORUZ

Taşıyıcılardaki gizli ve sessiz hastalıklara ait genlerin toplu halde analiz edildiğini açıklayan Baltacı, bu sayede yüzlerce genetik hastalık geninin aynı anda ve tek seferde dizi analizi yönetimiyle taranabildiğini söyledi. Akraba evliliklerinde sıkça karşılaşılan genetik hastalıklarının önemli bir kısmının bu tarama testleriyle belirlendiğine dikkat çeken Baltacı, “Kişinin bir hastalık geni taşıdığının tespit edilmesi halinde aileye tüp bebek yöntemini öneriyoruz. Tüp bebek uygulamasında elde edilen embriyolarda hastalık taşıyanlar ayıklanıyor. Aileden alınan embriyolar bir dizi testten geçiyor. Bu testler sonucunda kişideki bilinen veya bilinmeyen hastalıklı embriyolar ayıklanarak hastalıklı veya engelli bebek doğmasının önüne geçiliyor.” diye konuştu.

GENTETİK TESTLERİ SINIRLI SAYIDA YAPILABİLİYOR

Mevcut uygulamalarda eşlerden alınan kan örneklerinde sınırlı sayıda genetik hastalıklarının taranabildiğine dikkat çeken Baltacı, bu uygulamanın yetersiz olduğunu vurguladı. Yeni yöntem ile DNA’ların dinamik olarak tarandığının altını çizen Baltacı, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu testleri 35 yaş üstü kadınlara, birden fazla tüp bebek denemesi yapanlara ve sürekli düşük yaşayanlara tavsiye ediyoruz. Çift genetik hastalık taşıyıcısı olduğu tespit edildiyse sağlıksız embriyoların geçişi engellenmiyor. Bu riski göze almadan biz laboratuvar ortamında bebek sahibi olmalarını tavsiye ediyoruz. Çünkü bebeğin hangi hastalığı alıp almadığına buradan bakıyor ve sağlıklı olmasını sağlıyoruz.”

NGS YÖNTEMİNİ SGK KARŞILAMIYOR

Yurt dışında bu uygulamanın 1 yıldır yapıldığını ifade eden Baltacı, “NGS yönteminin maliyetinin embriyo başına 200 dolar. Uygulamanın SGK tarafından karşılanmıyor.” dedi.