Sakarya Barosu Başkanı Avukat Zafer Kazan, Meclis'in aklanma yeri olmadığını, aklanmanın ancak mahkemede olacağını belirterek, “Meclis'te Yüce Divan oylamasından sonra artık hiç kimseye mahkemeye git diyemezsiniz, hakkını mahkemede ara diyemezsiniz, bunu söylemeye artık hiç kimsenin hakkı yoktur. Tüm mahkemeleri kapatalım.” dedi.

Baro Başkanı Kazan, 4 eski bakanla ilgili yapılan Meclis oylaması ve kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Av. Kazan, “Meclis aklanma yeri değil. Aklanmak ancak mahkemede olur.“ diyerek Meclis'in yolsuzluk iddialarını Yüce Divana göndermediğine göre atılı iddiaların ve şaibelerin bakanların üzerinde kaldığını vurguladı.

“BAĞIŞ ALAY EDER GİBİ OY ATTI MECLİS'LE DALGA GEÇTİ”

Hele bir bakanın (Egemen Bağış) oy zarfını adeta alay edercesine parmaklarıyla sandığa fırlatarak atmasının hafızalara kazandığını ifade eden Kazan, bakanın bu hareketiyle Meclis'in ve vekillerin iradesiyle adeta dalga geçtiğini kaydetti. Kazan, şöyle konuştu: “Vatana millete herkese hayırlı olsun, ne diyeyim. Bu kadar ciddiyetsiz bir davranışa diyecek söz yok. Meclis iradesidir yine de saygı duyuyorum, ancak Meclis kararı bir mahkeme kararı değildir. Bugün irade böyle olsa da yarın aynı Meclis farklı bir irade gösterebilir ve aklanma yeri mahkemedir diyebilir.”

“MAHKEMEDE YARGILANAN VATANDAŞ ‘BENİM GÜNAHIM NE' DİYECEK”

Eğer iddia edildiği gibi bunun bir komplo veya tuzak ise bunu ortaya çıkarmanın tek yolu yine mahkemeler olduğunun altını çizen Kazan, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Mahkemede yargılanıp aklandıktan sonra işte o zaman yolsuzluk iddialarının bir tuzak, bir komplo olduğu net bir şekilde ortaya çıkartılabilirdi, ama öyle yapılmadı. Anladığım şu, mahkemeye güvenmiyorlar. Bu konuda belki haklılar çünkü mahkemelere ve kararlarına ben de güvenmiyorum, ama bu konuda bir haksızlık yok mu? En küçük ve sıradan bir iddia karşısında bile bir vatandaş yargılanmaktan kurtulamazken, böyle ciddi bir iddia nasıl yargılanmaz? Vatandaş sormaz mı 'benim günahım ne' diye?"

“MAHKEMELER MEŞRUİYETİNİ KAYBETMİŞ”

Kazan, şahsi kanaatine göre Türkiye'deki tüm mahkemeler artık meşruiyetini kaybettiğini dile getirerek, “Bu saatten sonra artık hiç kimseye mahkemeye git diyemezsiniz, hakkını mahkemede ara diyemezsiniz, bunu söylemeye artık hiç kimsenin hakkı yoktur. Yönetenler kendi içmediği suyu kimseye ‘sen iç’ diyemez, ‘ben bu suyu içmiyorum, çünkü bu su zehirli’ derken ’sen iç sana bir şey olmaz’ diyemez. Ya bu suyu birlikte içeceğiz yada bu suyu birlikte temizleyeceğiz. Hiç kimse ‘temizleyinceye kadar ben bu suyu içmeyeceğim ama sen içmeye devam et diyemez.” şeklinde konuştu.

“TÜM MAHKEMELERİ KAPATALIM NİYE SADECE GARİBAN VATANDAŞA AÇIK”

Gariban halka açık olan mahkemenin yönetici erke neden kapatıldığını soran Baro Başkanı Kazan, eleştirisini ironik olarak şöyle sürdürdü: “Madem yargının artık devlet erkanının dahi güvenemeyeceği kadar kirlenmiş ise o halde bu yargıyı temizleyinceye kadar, sağlıklı ve güvenilir hale getirinceye kadar tüm yargılamalara ara verelim ve mahkemeleri kapatalım. Diyeceksiniz ki ‘olur mu böyle şey?’ İşte ben de bunu diyorum, olur mu böyle şey! Gariban vatandaşa açık olan mahkeme yönetici erke neden kapalı?”