Yasa dışı telefon dinlemeleri yapıldığı iddiaları üzerine 'resmi belgede sahtecilik' ve 'kişiler arasında aleni olmayan konuşmaları kayıt etmek' suçlarından haklarında dava açılan eski Sakarya Emniyet Müdürleri Mustafa Aktaş ve Ali Bilkay'ın da aralarında bulunduğu 10 eski emniyet mensubunun yargılanmasına devam edildi.

Sakarya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü duruşmasına sanıklar Sakarya Emniyet Müdürlüğü eski İstihbarat Şube Müdürü M.A. ile istihbarat şubede görevli iki polis, müştekiler ile sanık ve müşteki avukatları katıldı. Yargılamaya heyet değişikliği nedeniyle eski zabıtlar okunarak başlandı. Sanık eski istihbarat şube müdürü M.A., savunmasında, suçlamaları kabul etmedi. İddianameye dayanak yapılan belge asıllarının soruşturma dosyası içerisinde bulunmadığı için resmi belgede sahtecilik suçu açısından ve mahkemenin delilleri değerlendirmesi noktasında belge asıllarının dosyaya gönderilip bu aşamadan sonra esasa ilişkin savunmalarını yapacağını kaydeden M.A'ya müştekileri istihbari dinleme kapsamında hangi kritere göre dinlendiği soruldu. M.A; "Bize istihbarat şubede herhangi bir şekilde bize gelen herhangi bilgi doğrultusunda bilgisi gelen şahsa ilişkin olarak kendi içimizde değerlendirme yaparız. Bunun çeşiti metotları vardır. Bu metotlar doğrultusunda ciddiyeti hususunda yeterli emare gördüğümüzde biz bunu tutanağa bağlayıp şahsın gerçek kimlik bilgileriyle istihbarat daire başkanlığına onaya sunarız. Onay durumunda biz istihbari dinleme faaliyeti için hakim onayını alırız. Bizim yaptığımız bu faaliyetten il emniyet müdürünün veya başka bir amirimizin haberdar olması mümkün değildir. Bunlara haber verme zorunluluğumuz yoktur. Ancak önemli bilgiye rastladığında emniyet müdürlüğüne bilgi veririz. Bu bilgiyi verirken de dinlemeden bu bilgiyi edindiğimizi söylemeyiz." dedi.

"KENDİ BİLGİSAYARLARIMIZDA YAPILAN ARAMADA BİR ŞEY ÇIKMAMIŞTIR"

M.A. müşteki avukatının sorusu üzerine imha edilen evrakların dijital ortamda saklanmadığını belirterek, savunmasını şöyle sürdürdü; "Dinleme bittikten 10 gün sonra imha edilir. Ben görevden ayrıldıktan 6 ay sonra ortak kullanılan bilgisayardan bahsedilen bilgiler çıkmıştır. Kendi bilgisayarlarımızda yapılan aramada bir şey çıkmamıştır. Bu müfettiş raporlarında sabittir. Görev yaptığım dönem içerisinde müştekiler açısından dinleme yapılması hususunda benden veya bana yönelik bir emir veya ricaları olmamıştır. İl emniyet müdürlüğünün istihbarat şube müdürlüğünü denetimi sadece şekil yönündendir. İçerik itibariyle şubemizi denetlemesi mümkün değildir. Bizim denetlememizi istihbarat daire başkanlığı yapar. Bu denetim sırasında il emniyet müdürlüğünün dinleme evraklarına ilşkin denetim yapma yetkisi de yoktur. Çalıştığım dönem içerisinde il emniyet müdürlerinin şahıs ismi belirterek, "Bu kişiyi dinliyor musun? Dinlemiyor musun?" şeklinde bize şifahi soruları da olmamıştır."

"GÖREV YAPMADIĞIM DÖNEMLER İÇERİSİNDE DİNLEMEYİ BEN YAPMIŞIM GİBİ İDDİANAME DÜZENLENMİŞTİR"

Sanıklardan eski polis memuru G.A. ise savunmasında Sakarya İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde 4 ay 11 gün kadar görev yaptığını söyledi. Yasa ve yönetmeliklere aykırı bir iş yapmadığını belirten eden G.A., "Sakarya ilinde görev yapmadığım dönemler içerisinde yapılan dinlemeye ilişkin de iddianamede dinlemeyi ben yapmışım gibi iddianame düzenlenmiştir. Ben bu belge asıllarını görebilsem size ayrıntılı beyanda bulunabilirim. Görev yaptığım süre içerisinde iddianamede belirtildiği gibi iki adet süre uzatım talebine imza attım. Bunun dışında herhangi bir belgede imzam ve parafım yoktur" şeklinde savunma yaptı.

Sanık avukatı Engin Yiğit de iddiaya konu belge asıllarının celbi halinde savunmalarını daha sağlıklı olarak yapabileceklerini ve istihbari dinlemeye ilişkin yönetmelik, yönerge ve tanımların da dosya içersine celbini talep etti. Sanık A.A. da istihbarata karşı koyma faaliyetlerinin içerisinde çalışmış olduğu büronun görev alanında olduğunu kaydederek, şunları söyledi: "Ben büro amiri olarak polis memurları tarafından düzenlenen raporları paraflama yetkim vardır. Ben de bu kapsamda bu işlemleri yaptım. Ben de belge asıllarını gördüğümde daha ayrıntılı sorulara cevap verebilirim."

Müşteki avukatları, sanıkların tutuklanmalarını talep etti.

"TUTUKLAMA TALEPLERİNE RET"

Mahkeme heyeti, savunması tespit edilen sanıklar yönünden adli kontrol kararlarının kaldırılmasına, sanıkların tutuklanmaları ve adli kontrol kararı uygulanması yönündeki taleplerin reddine karar verdi. İddianameye konu yapılan belge asılları ve istihbarat dairesi çalışma yönetmeliği, yönerge ile tanımların celbine ilşkin sanık müdafilerinin taleplerinin savunmalarının tespitinin tamamlanmasından sonra karara bağlanmasına hükmetti.

Mahkeme heyeti, duruşmayı 12 Kasım 2015 tarihine erteledi.