Ankara’da yaşanan terör olayında ölenlerden birisinin de avukat olduğunu söyleyen Samsun Barosu Başkanı Kerami Gürbüz, yetkililerin olayların hesabını vermediği sürece bu tür acıların tekrar yaşanacağını belirtti.

Barış mitingi için Ankara’ya gidenlere yönelik yapılan ve 97 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısı, Samsun Barosu avukatları tarafından kınandı. Adliye içerisindeki Baro Lokali’nde gerçekleşen etkinlik, ölenler için 1 dakikalık saygı duruşu ile başladı. Avukatlar adına konuşma yapan Baro Başkanı Kerami Gürbüz, “Ne kadar saygı duruşunda bulunursak bulunalım maalesef giden canları geri getirmemiz mümkün değil. Hepimiz biliyor ve inanıyoruz ki; kim bir insansı haksız yere öldürürse tüm insanları öldürmüş gibidir. Terör bu insanları aramızdan alarak bizim içimize büyük bir acı düşürüyor, hem de milli birlik ve beraberliğimizi ortadan kaldırmayı hedefliyor. Yaklaşık 50 yıldan beri tekrar tekrar seyrediyoruz ve seyrettiriliyoruz. 1970’li yıllarda Türkiye benzer acılar yaşadı. 1980’li yıllarda bu olaylar biraz durağanlaşmış gibi gözükse de 1990’lı yıllar maalesef faili meçhul cinayetlerin fazlasıyla arttığı yıllar oldu. Yine o yıllar Maraş, Çorum, Sivas Madımak, Başbağlar gibi olayları yaşadık. Ancak gelin görün ki bütün bu olayları yaşıyor olmamıza ve bütün bu tecrübeleri yaşayan bir toplum olmamıza rağmen bu olaylarla sınanıyoruz ve imtihan ediliyoruz. Ben bunun sebebini şuna bağlıyorum; bütün bu olaylar yaşandı ama bu olaylarla beraber bu ülke hepimiz biliyor ve kabul ediyoruz ki, bu olayların zaman aşımına uğradığı dosyalar mezarlığına döndü." dedi.

Söz konusu olayların ne gerçek faillerinin bulunabildiğini, ne de görüntüde yakalanan bir kısım faillerin geri planındaki gerçek güç odaklarına ulaşılabildigini hatırlatan Baro Başkanı Gürbüz, şunları kaydetti: "Bunu yapamadıktan sonra demokratik, hukuk devleti kuralları çerçevesinde buna neden olanlara hesap soramadıktan sonra bu olaylarla alakalı yetkili ilgili sorumlular bunun hesabını ne geçmişte, ne de bugün veremedikten sonra üzülerek ifade ediyorum ki biz Türkiye olarak millet olarak bu acıları tekrar tekrar yaşarız. Bizim anlayışımızda ve inancımızda; Dicle kenarında bir kuzuyu kurt kapsa onun hesabı adaletiyle meşhur Ömer’den soruluyor iken, bugün binlerce canların 40 yıldan bu yana hesabı kimden ve kimlerden sorulması gerekiyor. Biz artık toplum olarak ‘senin partin daha kalitesiz benim partim daha kaliteli, senin liderin işe yaramaz benim ki çok üstün değerler ifade ediyor’ değerlendirmelerini bir kenara bırakıp topyekün bu sistem ile alakalı tartışma ve sorgulama içerisine girmek mecburiyetindeyiz. Ben buradan bütün yetkililere tüm anlayışlardan azade olarak sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kerami Gürbüz olarak ve avukatlık gibi bir meslek örgütünün idarecisi olarak sesleniyorum ki; artık biz bu topraklarda gözyaşı istemiyoruz huzur, birlik ve beraberlik istiyoruz. Ayrıştıran bir üslup istemiyoruz.”