Çevre ve şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Tasarım ve Planlama Grubu Başkanı Vedad Gürgen Saraçoğlu Projesi için kamuoyunun zorlanması gerektiğini söyledi. Gürgen, “ Saraçoğlu Projesi Ankara'ya çok değer katacak bir proje ama devam edemiyoruz. Ben burada sizden destek istiyorum. Bizi ve kamuoyunu bu konuda zorlayın. Eğer oraya AVM yapılacak olursa da AVM’yi yapan ben de olsam beni de oraya gömün.” dedi.

İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü Kentsel Tasarım ve Çalışma Grubu tarafındanTaksim Taşkışla Kampüsü’nde ‘ Kentsel Dönüşümde Yeni Yaklaşımlar’ adlı panel düzelendi. Panale; Çevre ve şehircilik Bakanlığı Alt Yapı ve Kentsel Tasarım ve Planlama Grubu Başkanı Vedad Gürgen, İstanbul Büyükşehir Dönüşüm Müdürlüğü Müdür yardımcısı Ayşe Gökbasyarak, Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman katıldı.

Panelde konuşan Vedad Gürgen, Saraçoğlu Projesi için kamuoyunun zorlanması gerektiğini belirtti. Gürgen, “ Genelde gerçekçilik tabanında konuşan insanım. Yapabileceklerimizi belirli vadeler içinde gerçekleştirmemiz lazım. Ama o anlamda da bizi zorlamanız lazım. Bizim de biraz reklam yapmamız lazım. Ben yurt dışında örneklerini gördüm ama ben Ankara’da Saraçoğlu’nu bir türlü beceremedim. Saraçoğlu’nda aynı kurguyu yapabilir miyiz? Evet yaparız. O binaları koruyarak fonksiyon değişikliği yaparak Ankara’ya bir kıymet katabilir miyiz? Evet katarız. Mimarla Odası’yla bu çalışmayı yapabilir miyiz? Evet yaparız. Mimarla Odası’nı, Ankara Ticaret Odası’nı Cumhurbaşkanımız çağırıp bunu yapın kardeşim diye talimat verir mi? Verir. Arkasından biz yola çıkar mıyız? Çıkarız. Ama mahkemelik oluruz. Sürekli mahkemelerden bir sonuç alamayız. “ diye konuştu.

“Yıkılacak yerlere AVM’yi ben yapsam dahi beni oraya gömün” diyen Gürgen, “Şuanda Mimarlar Odası’nın açmış olduğu bir yarışma var. Onda da mahkemeliğiz. Saraçoğlu Projesi Ankara’ya çok değer katacak bir proje ama devam edemiyoruz. Ben orda da sizden destek istiyorum. Bizi ve kamuoyunu burada zorlayın. Eğer AVM falan yapılacak olursa da AVM’yi yapan ben olsam da beni oraya gömün.” şeklinde konuştu.

'FİKİRTEPE’DE KOMŞULAR KANLI BIÇAKLI'

Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği İstanbul Şubesi Başkanı Tayfun Kahraman ise kentsel dönüşüm yüzünden Fikirtepe’de komşuların birbirlerinin yüzlerine bakmadığını belirti. Kahraman, “İstanbul’da kentsel dönüşüm imkanları bulunan bütün alanların bir baskı altında yaşadığını görmeniz mümkün. Bu baskının adı da kentsel dönüşüm. Bugün apartman sakinleri birbirleriyle kavga ediyorlar. Kanlı bıçaklı olanlar var. Fikirtepe’ye gidin komşu komşunun yüzüne bakmıyor. Nedeni sen o müteahhitle anlaştın ben bu müteahhitle anlaştım ortada buluşamadık. Sen benim daha fazla almamı engelliyorsun diye kavgalar var.” ifadelerini kullandı.

Kentsel dönüşümle birlikte kentliyi birbirine düşürüldüğünü ifade eden Kahraman, şunları söyledi. “Nedeni ise; kamu yeterince işin içinde değil. Kentsel dönüşüm dediğimizde kentli ile müteahhit veya bankaları karşı karşıya getirmiş durumdayız. Uzlaşıcı rol oynayacak bir kamu düzeninden ne yazık ki bahsedemiyoruz. Sokağı anlamadan o mekanı anlamadan yapılan dönüşümün ve kamunun içinde taraf olmadığı, uzlaştırıcı olmadığı her dönüşümün sonu elbette böyle başarısız olacağını kabul etmek gerekir. Hepimiz şu gerçekle karşı karşıyayız: Bugün İstanbul’un yüze 70’i kaçak yapılmıştır. Elimizde bir veri var mı? Hepimiz çok iyi biliyoruz ki bu kentin yüze 70’i ya tamamen kaçak üretildi ya kaçak ilavelere sahip ya da bir kısmı kaçak olarak eklendi. 2981 sayılı kanun İstanbul’da topyekûn kentsel dönüşüm başlattı. Gecekonduları yıkıyorduk. Bir kampanya vardı o zamanlar vatandaşlar 6306’ya da oradan esinlenerek şunu söylediler. O zaman ki kanunun adı dört kat kanunuydu. 6306 ile de 5 kat konunu olarak algıladı kentliler. Çünkü devlet hep verendi. Şuan da alan konumda .”

'İSTANBUL’DA 6.5 MİLYON KONUT DEPREME DAYANIKSIZ’

Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören ise "Şu anda 19 milyon 500 konutun 6.5 milyonu yani üçte biri depreme dayanıksız ve ciddi bir biçimde içinde yaşayanlar için can ve mal güvenliği arz ediyor. Bu 6.5 milyonun kentsel dönüşümü 20 yılda yapılması planlandı. Dönüşümünde maliyeti 500 milyar dolar. Bu müteahhitlerin finansmanı ile olacak iş değil.” ifadelerini kullandı.

MÜTEAHHİTLER HAVUZU OLUŞTURULUYOR

Müteahhitler havuzunun oluşturulacağını söyleyen Öngören, “Bunun içinde çok çeşitli modellerin oluşması lazım. Yeni yaklaşım olarak şu anda Bakanlığın da üzerinde bankalarla çalıştığı geniş bir çalışma var. Önümüzdeki ay lansmanı yapılacak. Bir müttehit havuzu oluşturuluyor. Ve bu müteahhit havuzundan bankalar ve vatandaş kendi müteahhidini seçecek. Finansmanı banka

sağlayacak. 10 yıl, 15 yıl ve 20 yıl vadeli olarak bu dönüşüm kat karşılığı değil. Doğrudan binayı yeniden yaparak gerçekleşecek.” diye konuştu.

Yerel yönetimlere yol gösteren kentsel dönüşüm strateji belgesini sonuçlandırdıklarını ifade eden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Dönüşüm Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Ayşe Gökbayrak ise “İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak İstanbul Teknik Üniversitesiyle iş birliği yaparak İstanbul için kentsel dönüşüm strateji belgesini geçen hafta sonuçlandırdık. Bunu yerellere yol gösteren strateji belge olmasını hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.