Karaman Sarıveliler Belediyesi, ünlü halk ozanı Karacaoğlan’ın anısına her yıl düzenlenen ‘Geleneksel Karacaoğlan ve Yayla Şenliği’ isim kullanım hakkı ve patentini alarak tescil ettirdi.

Başkan Samur, Sarıveliler Belediyesi'nin her yıl Karacaoğlan Yayla Şenlikleri adı altında yapmakta olduğu organizasyonu, Türk Patent Enstitüsüne müracaat ederek, ‘Geleneksel Karacaoğlan ve Yayla Şenliği’ adıyla isim kullanım hakkı ve patentini alarak tescil ettirmiş olduğunu belirtti.

Samur, şu bilgilri verdi: "Dolayısıyla Karacaoğlan’ın yöresi de resmileşmiş oldu. Yani Sarıveliler ve Karacaoğlan’ın adı on yıl bundan böyle birlikte anılacaktır. Gezgin bir halk ozanı olarak Anadolu’nun pek çok yöresini gezmiş, dolaşmış olan Karacaoğlan’, böylelikle Sarıveliler halkının gönlünü yurt eylemiştir. Yunus’un dediği gibi, ‘hepsinden iyicesi bir gönüle girmek’ olduğuna göre, mezarının nerede olduğunu bilmek, şimdilik Allah’a aittir. Artık, Karacaoğlan’ın nerede olduğu tartışmaları bitmeli ve Karacoğlan’ın nerede olması gerektiğini herkes anlamalıdır.”

Samur, bir halk ozanı, bir âşık olarak Karacaoğlan’ın söze döktüğü, dile getirdiği duyuş ve düşünüşlerin, Anadolu’nun her tarafında büyük bir coşku ile hissedildiğini ve söylediğini dile getirerek, şunları kaydetti: "Zaman geçtikçe de Karacaoğlan’ın eserlerinin bir değer kaybı yaşaması mümkün değildir. Nitekim Anadolu’nun her bölgesinde, Yunus Emre gibi büyük zatların sahiplenilmesinde olduğu gibi, Karacaoğlan da Güneydoğu Anadolu’dan Marmara bölgesine kadar, Toroslar ve Eğe kıyıları boyunca, hep sahiplenilmekte, adeta paylaşılamamaktadır. Antep, Maraş, Adana, Mersin- Mut ve Sarıveliler’den başlayarak Aydın’a kadar geniş bir coğrafyaya yayılan bir gönül haritası üzerinde Karacaoğlan’ın şiirleri okunmakta, türküleri çağırılmaktadır, adı yâd edilmektedir. Geçen yıl Sarıveliler’de bulunan bir mezar taşı üzerinden nereli olduğu tartışması yeni bir boyut kazanmış, hatta Karacaoğlan’ın Sarıveliler’de metfun olduğu düşünülmüştü. Ancak kendi alanında uzman bilim adamlarından oluşan bir heyetin incelemeleri sonucunda, ilgili mezar taşının Karacaoğlan’a ait olabileceği ihtimali düşük görülmüştü. Bu anlamda Karacaoğlan’ın nereli olduğu sorusuna cevap aramaktan ziyade, Karacaoğlan’ın dile getirdiği dizelerle taşıdığı hakikat ve hisleri sahiplenmek, paylaşmak daha güzel olacaktır."