Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde geçici olarak belediye temizlik işlerinde çalışan Recep Demirci, nüfus cüzdanının kopyalanmasıyla birlikte gelen icralarla uğraşıyor. Şu ana kadar 20 icra dosyasının kapısına geldiğini söyleyen Demirci, "Psikolojim bozuldu. 1 hafta 10 günde bir kapıma icra geliyor." dedi.

Ereğli'ye bağlı Ormanlı beldesinde İŞKUR aracılığıyla geçici olarak Ormanlı Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde çalışmaya başlayan 42 yaşındaki Recep Demirci, kopyalanan nüfus cüzdanı sebebiyle zor günler yaşıyor. Asgari ücretle çalıştığı iş yerine icra geldiğini ve aldığı maaşın dörtte birinin icra yoluyla kesildiğini anlatan Demirci, savcılığa başvurmasına rağmen kimliğin hala kullanıldığını söyledi. Demirci, yaklaşık 20 icra dosyası olduğunu ve Edirne, Keşan, Nevşehir, Düzce ve İstanbul olmak üzere Türkiye'nin değişik yerlerinden icra dosyalarının 1 hafta, 10 günde bir kapısına geldiğini ifade etti.

Kendisinin kıtkanaat geçinmek için çaba gösterdiğini, bir de bu durumu yaşamasından dolayı çok büyük zorluklar yaşadığını kaydeden Demirci, mahkemelerin ilçe dışında olmasından dolayı da mahkemelere gitmekte zorlandığını söyledi. Mağdur olduğunu ve devlet büyüklerinden yardım istediğini ifade eden Demirci, sahte kimlikle adına alışveriş yapıldığını, 2013 yılı Aralık ayında öğrenmiş. Başından geçenleri anlatan ve savcının bile yapabileceği bir şey olmadığını, kendisine, 'Allah kolaylık versin' dediğini kaydeden Demirci, şunları ifade etti:

"2013 yılının Aralık ayında adıma sahte kimlik düzenlendiğini tesadüfen öğrendim. Direk savcılığa başvurdum. Savcı bana 'Allah Kolaylık versin' dedi. Bana 'Şikayetini alırım. O firmalardan şikayetçi misin dedi. Ben de şikayetçi olduğumu söyledim. Aradan bir iki ay geçti. Sürekli Türkiye'nin her tarafından icralar gelmeye başladı. Kendimi anlatamadım. 'Ben değilim' dedim. Bilgiler benim olduğu için borcun benim olduğunu söylediler. Sürekli rahatsız ettiler. Tehdit edenler de oldu. Nevşehir, Keşan, Düzce başta olmak üzere Türkiye'nin hemen hemen her yerinden yaklaşık 15 tane icra gelmeye başladı. Hala daha gelmeye devam ediyor. Psikolojim 15 aydır çok bozuk. Ailemde huzur kalmadı. Geçinmeme yansıdı. Kıtkıymık geçiniyordum zaten. Asgari ücretin dörtte birine de haciz geldi. Şu anda maaşım 600 liraya kadar düştü. Sürekli savcılığa gitmeme rağmen devletin fazla ciddiye almadığını düşünüyorum. Hala 2015 yılında kullanıldığını diğer avukatlardan öğrendim. Sürekli olarak uyarılar geliyor. Psikolojim fena şekilde bozulmuş durumda."

"ARTIK BUNALMIŞ DURUMDAYIM, NE OLUR YARDIM EDİN"

Yaşadıklarından dolayı çok bunaldığını ve kendisine yardım edilmesini istediğini söyleyen Demirci, "Devletimizden, Sayın Başbakanımızdan, Sayın Cumhurbaşkanımızdan bu olaya el koyup, çünkü ne avukat tutma durumum var ne de savcılıkla uğraşacak bir durumum var. En son halı alındığını gördüm. İki sefer İstanbul'a mahkemeye gittim. Üçüncü kez hakime sordum. Benim maddi gücümün olmadığını, sürekli olarak gidip gelemeyeceğimi söyledim. Mahkemenin karara bağlanmasını istedim. Bir kez daha gelmem gerektiğini söyledi. Bayağı bir maddi zarara uğradım. Çok kötü durumdayım. Her bir haftada, 10 günde bir icra dosyası geliyor. İcra kağıdı geliyor. Artık bunalmış durumdayım. Ya bunu anlatmak, o kağıdı aldığım zaman bir ben bilirim. 15'i aştı tahminim. Çünkü bazı yerlerden de almış. Topladığımız zaman belki de 20 tane dosya gelmiştir. Rakamla da 20 bin lirayı geçiyor. Ulusal kanallardan alış veriş yapılmış. Kozmetik ürünler, halılar, çeşitli televizyonlar, market alış verişleri yapılmış. Beyaz eşya alışverişi yapılmış. Türkiye'nin hemen hemen her yerinden geliyor." dedi.

"GECELERİ UYKULARIM KAÇIYOR"

Recep Demirci'nin eşi Refiye Demirci (32) ise yaşadıkları durumdan dolayı gece uykularının kaçtığını söyledi. Üzüntülü eş şunları ifade etti: "Bu durumdan dolayı çok kafam dağılıyor. Bizim yapmadığımız halde bizim üstümüzden mal alınmasına üzülüyorum. Gece uykularım gidiyor. Bizim ödeyecek durumumuz yok. Bu insanın bulunmasını istiyorum. Durdurulmasını istiyorum. Bunun sonu nereye kadar olacak. Allah'ım inşallah beni duyanlara durdurmasını istiyorum. Bizi böyle durumlara düşürenleri Allah'a havale ediyorum. Biz helal yemek, başkasının hakkını yememek için elimizden geleni yapıyoruz. Bunu bize yapmalarını hazmedemiyoruz."

Evde 77 yaşındaki anne Meryem Demirci ile yaşayan Recep Demirci, kopyalanan kimlikte sadece fotoğrafın değişik olduğunu ve diğer tüm bilgilerin kendisine ait olduğunu söyledi.