Eskişehir'de usulsüz dinleme iddiası soruşturmasını yürüten savcı Orhan Sancak, Vali Güngör Azim Tuna'nın 'işimiz görüyor' dediği emniyet şube müdürü Seyit Ahmet Dikici lehine hüküm verdi. Savcı Sancak, dinleme evrakına imza atan müdür hakkında dava açılmasına gerek görmedi.

'Usulsüz dinleme' yaptıkları gerekçesiyle, 28 Şubat 2015 tarihinde, Eskişehir merkezli olarak farklı illerde düzenlenen operasyonda 29 emniyet görevlisi gözaltına alındı. Polisler suçlamaları kabul etmedi, dinlemelerin usulüne uygun, mahkeme kararıyla yapıldığını belirtti. 3 polis hakkında kovuşturmaya gerek olmadığına karar verildi. Hakkında ceza talep edilen 26 polis önümüzdeki hafta hakim karşısına çıkacak.

VALİ ARKA ÇIKMIŞTI

Dinleme evraklarının altında imzası bulunan, dönemin şube müdürü Mustafa Arık'ın yerine vekalet eden şu anki istihbarat şube müdürü Seyit Ahmet Dikici'nin adı da dava dosyasından çıkarılanlar arasında yer aldı. Savcı Orhan Sancak, Dikici hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

Savcının bu kararı, Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna'nın yazısını akıllara getirdi. Vali Tuna, İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'nı resmi yazı göndererek Seyit Ahmet Dikici'nin soruşturmalarda zarar görmemesini istemişti. Vali, Seyit Ahmet Dikici'nin paralel yapı ile başarılı bir şekilde mücadele ettiğini vurgulamıştı.

SAVCININ KARARI

Savcı Orhan Sancak, Seyit Ahmet Dikici ile ilgili kararında, şu ifadeleri kullandı: "Müşteki A.E.'nin dinlenmesine ilişkin Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 5 Şubat 2015 tarih ve 2013/163 sayılı kararına gerekçe 5 Şubat 2013 tarih ve 045690 sayılı iletişime müdahale talep yazısında şüpheli Seyit Ahmet Dikici'nin imzasının bulunduğu belirlenmişse de aynı raporda şüpheli Seyit Ahmet'in asli görevli şube müdürü Mustafa Arık'ın geçici olarak görevinin başından ayrılmış olması sebebiyle ifadesinde de belirttiği gibi bahse konu tedbir kararına esas belgelerin önüne hazır geldiği, 5 gün süren vekalet dönemi içinde A.E. ile ilgili olarak daha önceden yapılan çalışmalarda bilgisinin bulunmamasının makul karşılanabileceği, ayrıca aynı evrakların 1 Şubat 2013 tarihinde şube müdürü Mustafa Arık tarafından idari büro amirliğine olur verilerek havale edildiği ve bahse sonu dinlemenin İKK Büro Amirliği tarafından yapıldığı, İKK Büro Amirliği'nin ise şube müdür yardımcısına doğrudan bağlı olmayıp doğrudan şube müdürüne bağlı olarak çalışması sebebiyle 5 günlük vekalet süresince hakimliğe yazılan talep yazısını imzalayan şube müdür vekili Seyit Ahmet Dikici'nin bu şahsın daha önce dinlendiğinden haberdar olmaması ve kendisine getirilen bilgi notu ve memur raporlarına itibar ederek hakimliğe yazılan talep yazısını imzalamış olduğu yönündeki savunmasının makul görülebilecek nitelikte olduğu, talep yazısını imzalayan istihbarat şube müdür vekili Seyit Ahmet Dikici'nin sorumluluğunun bulunmadığını belirttiği, yine İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu tarafından yapılan inceleme sonucu da A.E.'nin dinlenmesine ilişkin şüpheli Seyit Ahmet'in suçu işlediği subuta ermediği gerekçesiyle hakkında ceza tayinine mahal olmadığına karar verildiği, yapılan soruşturma sonucu müşteki A.E.'nin dinlenmesine ilişkin şüpheli Seyit Ahmet'in suç işleme kastıyla ya da başka bir amaca hizmet etmek düşüncesiyle dinleme faaliyetlerine katıldığına dair delil elde edilemediğinden..."

SAVCI 2 ZIT KARAR VERDİ

Ancak savcının aynı soruşturma kapsamında başka müdür vekili ile ilgili zıt karar verdiği ortaya çıktı. Savcı Orhan Sancak, aynı dönemde şube müdür vekili olarak görev yapan M.Ç. isimli bir başka polis müdürü hakkında tıpkı Dikici gibi vekâleten görev yaptığı esnada imzaladığı dinleme talep yazısından dolayı dava açılmasına kararı verdi. M.Ç. hakkında dava açılırken Dikici soruşturma dışında bırakıldı.

Usulsüz dinleme iddiasıyla açılan soruşturmada ilgili evraklarda vekil müdür olarak imzası bulunan Dikici'nin yargılamadan çıkarılması tepki çekti.

"İMZA KİME AİT İSE SORUMLULUK ONA AİT"

Polislerin avukatlarından Murat Uzun, meslektaşlarının suçlandığı dinleme evraklarında Dikici'nin de imzası olmasına rağmen savcının 'makul olabilir' kararı vermesinin komik ve hukuki garabet olduğunu kaydetti. Avukat Uzun, "Evrakları bakmadan imzalayan Dikici, görevini kötüye kullanmış. Nasıl evrak bakılmadan imzalanır? İmza kime ait ise sorumlulukta ona aittir. Türk devlet işleyişinde böyle tuhaf durumla karşı karşıyayız. Burada Dikici'ye koruma yapılmış." diye konuştu.

"KİŞİYE GÖRE HUKUK OLMAZ"

"O müdür vekili suçsuz ise o zaman evraklarda imzası bulunan 29 polis de suçsuz." diyen Uzun, "Polisler suçluysa, o zaman evraklarda imzası bulunan şu anki müdür Dikici de suçlu. Müdür suçsuz, çalışan suçlu. Bu mantık hukuka aykırı. Savcının, Dikici için 'makul görülebilir' diyerek kovuşturma izni vermemesi hukuki garabettir. Kişiye göre hukuk olmaz. Hukuk herkes için eşittir, öyle uygulanmalı." dedi.