17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet dosyasının TOKİ ayağını yürüten savcı Mehmet Yüzgeç, HSYK tarafından meslekten ihraç edilmesi sürecindeki hukuksuzluklar ve yargının yaşadığı süreçle ilgili ilginç tespitlerde bulundu. Yüzgeç, "Müfettişler, adil yargılama ilkesine uymamıştır. Lehe olan hiçbir delil toplanmamıştır. Ülkede yargı, iktidar sahiplerine biat edip, mazlum ve mağdurların haklarını koruyamıyorsa, adalet o ülkede komediye dönüşmüştür. Kendini fil olarak görüp, mazlum ve mağduru ezdiğin noktada, ebabil kuşlarının gökte belirme zamanı yakındır." ifadesini kullandı.

İstanbul cumhuriyet savcısı iken 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturması sonrası HSYK'nın 2014 yılı yaz kararnamesi ile Kahramanmaraş'a atanarak önce açığa alınan sonra da meslekten ihraç edilen savcılar arasında yer alan Mehmet Yüzgeç, Twitter'da paylaşımlar yaptı.

'DİĞER İKİ CUMHURİYET SAVCISI HAKKINDA NİYE SORUŞTURMA AÇILMADI?'

Savcı Yüzgeç, "HSYK soruşturma dosyası tekemmül etmediği halde kolluk inisiyatifi ile operasyon yaptığım iddiası ile hakkımda ihraç kararı vermiş ise de yargıya yapılan ilk müdahale ile yanıma refik olarak görevlendirilen cumhuriyet savcıları Ekrem Aydıner ve Mustafa Erol ile birlikte, kuvvetli suç şüphesi ve somut delil olduğu kabul edilerek oy birliği ile tutuklamaya sevk yapıldı. Bu durum mahkemece de kabul edildi. Bu durumda, cumhuriyet savcıları Ekrem Aydıner ve Mustafa Erol'un da kolluğun inisiyatifi, yönlendirmesi ile hareket ettiğinin kabulü gerekmez mi? Bu durumda diğer iki cumhuriyet savcısı hakkında soruşturma yapılmaması eşitlik ilkesine aykırı değil mi?" diye sordu.

'YARGISAL KARARLARI TAKTİR EDECEK MAKAM HSYK VE MÜFETTİŞLERİ DEĞİLDİR'

Yargı mensuplarının yargısal karar ve hukuki takdirlerinin soruşturmaya konu edilmesinin hakimlik teminatı ve yargı bağımsızlığına aykırı olduğunu aktaran savcı Yüzgeç, HSYK müfettişleri ve HSYK 2. Dairesi'nin kararların hukuki yönden isabetli olup olmadığını takdir edecek merciler olmadığını vurguladı.

'MÜFETTİŞ ADİL YARGILAMA İLKESİNE UYMAMIŞTIR'

Savcı Yüzgeç, HSYK 3. Dairesi tarafından soruşturma izni verilmesi ve müfettişlerce delillerin buna göre toplanıp rapor yazılması gerekli iken, hakkında önce rapor yazıldığını, soruşturma izninin ise sonra verildiğini dikkat çekti. Savcı Yüzgeç, şu ifadeleri kullandı: " İnceleme ve soruşturma raporu HSYK Başmüfettişi Ömer Kara tarafından 22 Eylül 2014 tarihinde HSYK'ya sunulmak üzere hazırlanmış. HSYK 3.Dairesi tarafından 26 Kasım 2014 tarihinde soruşturma izni verilmiştir. Bu haliyle soruşturma izninden önce yazılmış olan inceleme ve soruşturma raporunun hukuken esas alınması mümkün değildir. Olayı soruşturmakla görevlendirilen müfettişler, adil yargılama ilkesine uymamıştır. Lehe olan hiçbir delil toplanmamıştır."

'LEHE OLAN GÖRÜŞLER DİKKATE ALINMAMIŞTIR'

Oy çokluğu ile verilen HSYK 3. Daire kararındaki muhalefet şerhlerini görmeden rapor hazırlanmasını eleştiren savcı Yüzgeç, "Zira, soruşturma başlatılması yönünde karara imza atan üyelerin görüşleri soruşturmada aleyhe bir durum meydana getirmekte iken, soruşturma yapılmaması yönünde görüş bildiren diğer 3 üyenin görüşleri de savcılar için lehe bir durumdur. Müfettişlerce aleyhe görüş ve karara uygun deliller üzerinden tedbir talebinde bulunulmuş, ancak lehe olan görüşler dikkate alınmamıştır." ifadelerini kullandı.

'YAPILANLAR AİHM SÖZLEŞMESİNİN 6. MADDESİNE AÇIK İHLALDİR'

"Henüz muhalefet şerhlerinin gerekçesi bile müfettişler tarafından görülmediğinden lehe olan deliller toplanmamıştır." diyen savcı Yüzgeç, şöyle devam etti: "HSYK 3. Dairesi'nin soruşturma izni verme kararından önce müfettiş tarafından inceleme ve soruşturma aşamasında toplanan deliller ancak soruşturma sona erdirilip HSYK 2. Dairesi tarafından son savunmanın alınması aşamasında bilgimize sunulmuştur."

Soruşturma aşamasında ithamların bildirilmemesi, bu suçlama ve ithamlara karşı beyanlarının alınmaması, tanık dinletme ve diğer tarafın suçlamalarına dayanak yaptıkları tanıkları sorgulama imkanı tanınmadan yaptırım uygulanmasının ise Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde ifadesini bulan silahların eşitliği ilkesinin, çekişmeli yargılama prensibinin ve savunma hakkının ağır ihlali niteliğinde olduğunu kaydetti.

'ARTIK ADALET KÜÇÜLDÜ, ŞİMDİ BÜYÜK OLAN SUÇLULAR'

Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olanın artık suçlular olduğunu kaydeden savcı Yüzgeç, "Bir ülkede yargı, iktidar sahiplerine biat edip, mazlum ve mağdurların haklarını koruyamıyorsa, adalet o ülkede komediye dönüşmüştür." dedi.

Güzel günlerin yakın olduğunu vurgulayan Savcı Yüzgeç, "Gerçek hukuk devletinde zayıflar adalet karşısında ümitsizliğe düşmediği gibi kuvvetliler de hak etmediği bir nimeti elde etme hayaline kapılamazlar. Kendini fil olarak görüp, mazlum ve mağduru ezdiğin noktada, ebabil kuşlarının gökte belirme zamanı yakındır." diye yazdı.