HDP İstanbul Milletvekili Sebahat, 12 Eylül ürünü olan yüzde 10 barajı yıkmak HDP’nin görevi olduğunu belirterek, "Türkiye’de şöyle bir sorun var. Sadece bizim seçim barajını aşmamız değil, sandık iradesinin de bu konuda çok ciddi güvensizilik var. Oyların çalınacağı, sandıklarda usulsüzlük yapılacağı, trofalara kedilerin gireceği üzerine çok ciddi insanlarda güvensizlik var.’’ dedi

Anadolu Üniversitesi'nde düzenlenen 'Yeni Yaşam ve Barış Günleri' konulu panele konuşmacı olarak katılmak üzere Eskişehir'e gelen Tuncel, panel öncesi basın mensuplarının sorularını cevapladı. HDP olarak uzun süredir bu seçimlere hazırlandıklarını anlatan Tuncel, "Takvim başlamadan önce aslında, Halkların Demokratik Kongresi kurulduğumuzdan bugüne 81 ilde örgütsel çalışmalarımızı yaptık. Sonuçlarını alacağız, seçimlere çok az bir zaman kaldı. Partimizin ortaya çıkarttığı yeni yaşam şiarı aslında çok geniş kesimlerden Arap, Ermeni, Azeri, Alevi, Sünni tüm halklardan çok kabul görmüş durumda. Bunun sokaktaki yansımalarını görüyoruz. Umarım bunlar sandığa yansıyacak. 12 Eylül ürünü olan yüzde 10 barajı yıkmak HDP’nin görevidir. Bu seçim sadece siyasi parti açısından değil, Türkiye siyasetinde ki baraj demokrasisini yıkmak, Türkiye üzerinden engel olan barajı yıkmak, açısından çok önemli bir kazanım olacak. Kenan Evren’in kendisi öldü ama, bıraktığı uygulamalardan birisi olan seçim barajıyla da hesaplaşmak gerekiyor. Bu noktada halkımızın göstereceği HDP’ye desteği barajın aşılması ve Türkiye’de ki siyasetin önünün açılması açısından çok önemlidir." ifadelerini kullandı.

Görevlerinin sadece barajı açmak değil, engelli demokrasiyi aşmak, Türkiye’de ki demokratik siyaseti aşmak olduğunu söyleyen Tuncel, "Bizim baraj altında kalmamız, AK Parti’nin bu fazişan uygulamalarını devam ettirmesi ve aslında başkanlık sistemi adı altında tek adam siyasetini Türkiye’de hakim kılması anlamına gelecek. Bunun karşısında tek engelleyecek HDP’dir." şeklinde konuştu.

'AKP ÇÖZÜM SÜRECİNİ ZORA SOKTU'

Bu yıl özellikle, 28 Şubat’ta Dolmabahçe’de kurulan müzakere masası çok önemli ve anlamlı olduğunu ifade eden Tuncel, şunları söyledi; "10 Madde çerçevesinde AK Parti hükümeti, daha doğrusu devlet adım atarsa, Kürt hareketleri ve KCK’de Türkiye’ye karşı silahlı savaşı bırakmak üzere kongre toplanması gündeme gelmişti. Bu aslında Türkiye’de barış, severlerin Türkiye halklarını umutlandırmıştı. Ne yazık ki yine, sayın Cumhurbaşkanı, bu masanın kurulmaması gerektiğini üzerinde bir söz söyledi. AK Partililer yani, o masalarda olan kişiler dahil, masayı sahiplenmeyi değilde, Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünü sahiplendi. Bu ciddi anlamda bir umutsuzluğa neden oldu. Bu 10 madde çerçevesinde yeni bir hukuk yeni bir düzeni, kurmak için adım atmaktır ama AK Parti, bunu yapmak yerine gerçekten süreci zora sokan, halkları yok sayan ve sonra Kürt sorunu yoktur diye tahrik eden bir söyleme gitti. Dolayısıyla Cumhurbaşkanının Kürdistan bölgesindeki ziyareti, Batman, Diyarbakır, Siirt’i ziyaretinde halk aslında sayın Cumhurbaşkanına gereken cevabı verdi. Çok ilgi göstermeyerek bu yaklaşımın doğru olmadığını gösterdi. 2005 yılında Diyarbakır’da sayın ‘Cumhurbaşkanı ‘Kürt sorunu vardır, benimde sorunumdur’ dediği yaklaşım aslında geçerliliğini koruyan bir yaklaşım ama, 10 yıl sonra bundan vazgeçti. Seçimlerden sonra, bu konuda ciddi bir irade ortaya çıkacaktır. Mevcut durumda süreç durmuş durumda. Öcalan ile heyetimiz görüşme yapamıyor. Devletinde görüşme yapmadığını biliyoruz. Dolayısıyla bu sürecin ilerlemesi sağlayacak hiçbir ortam yok. Umarım böyle olmaz. Süreç, sekteye uğramadan devam eder."