Uluslararası Şeffaflık Derneği ve 16 sivil toplum kuruluşu, temiz siyaset için milletvekili adaylarının mal varlıklarını açıklamasını istedi. Dernek Başkanı Oya Özarslan, “Meclis’e girdiklerinde ki mal varlıklarıyla, çıkarken ki mal varlıklarını öğrenerek siyaseti bir zenginleştirme aracı olarak kullanıp, kullanmadıklarını sivil toplumun ve halkın denetimine tabi tutmalarını istiyoruz.” dedi.

Türkiye’de temiz siyaset için, Uluslararası Şeffaflık Derneği öncülüğünde oluşturulan ‘Açık Koalisyon’a, Diyarbakır Barosu, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Eşit Haklar için İzleme Derneği (ESHİD), Eşit Yaşam Derneği, Genç Avrupalılar Derneği, İzmir Romanlar Derneği, Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER), Kürt Demokrasi Kültür ve Dayanışma Derneği (KURD – DER), Ortak Gelecek için Diyalog Derneği, Pembe Hayat, Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) , TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, Van Barosu, Yerel Katılımı Destekleme Derneği ve Yuva Derneği destek veriyor. Konuyla ilgili toplantıya, Bulgaristan ve Hırvatistan’dan da dernek temsilcileri katıldı.

Türkiye’de siyaset kurumunun çok yozlaşmış ve en çok yolsuzluğa bulaşmış kurum olarak görüldüğünü belirten Dernek Başkanı Oya Özarslan, “Yolsuzlukla mücadele için siyasetteki bu açık alanların saptanıp, bunlar üzerinde çalışılması lazım. Türkiye ve dünyada özellikle seçimler ve kampanyalar sırasında hem partilerin profesyonelleşmesi hem de gelişen teknolojiler, kullanılan ilan ve reklam giderlerinin çok büyük olması nedeniyle son derece büyük paralar harcandığı bilinmektedir. Aslında bu sadece siyasi partiler için değil milletvekilleri için de söz konusu. Bazı milletvekillerinin seçim kampanyasında bir küçük partiden daha fazla para harcadığı da bilinmekte. Burada büyük bir para miktarı olmasına karşın en büyük problemlerden biri, bunların kayıt dışı ayni ve nakdi yardımla gerçekleşmesi. Sadece paranın miktarı değil bir milletvekilinin seçildiğinde kime ne kadar borçlu olduğunu bilemememiz açısından önemli.” diye konuştu.

Siyasetin, yasal ve yasa dışı aktarılan paralarla büyük bir rant kaynağı haline geldiğini söyleyen Özarslan, şöyle devam etti: “Seçilen milletvekillerinin bir kısmı için bu tehlike söz konusu. Oraya gelmelerini sağlayacak kişi ve çıkar gruplarına hizmet edecek. Esas olarak vekaletini aldıkları halka değil de bunlara hizmet etmeleri söz konusu. Bu açıdan siyasette şeffaflık çok önemli.”

Türkiye’de hizmet edebilecek bir çok kişinin siyasetin kirliliğinden dolayı uzak durduğunu ifade eden Özarslan, “Bu da halkın siyasete girmesini engelleyen bir başka unsur oluyor. Bu yüzden siyasetin finansman kaynakları düzenlenirken ilk ve en temel unsurlardan biri olarak şeffaflığının sağlanması ve kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. Biz bu çerçevede bütün milletvekili adaylarından öncelikle mal varlıklarını açıklamalarını istiyoruz. Çünkü Meclis’e girdiklerinde ki mal varlıklarıyla çıkarken ki mal varlıklarını öğrenerek aslında siyasetin kendisini bir zenginleştirme aracı olarak kullanıp, kullanmadıklarını sivil toplumun ve halkın denetimine tabi tutmalarını istiyoruz. Bu sebeple eşi, dostu, çoluğu çocuğu, akrabası değil aslında oraya sadece halka hizmet etmek için geldiğini gösterecek temel bir mekanizma dolayısıyla istiyoruz.” dedi.