Manisa'nın Soma ilçesinde 301 kişinin şehit olduğu maden faciasının davasının ilk duruşması, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Çıkışta konuşan şehit madenci İsmail Cambal'ın eşi Leyla Cambal, eşinin vardiya dönüşü eve geldiğinde yerinden kalkamadığını söyledi.

Ocakta gaz ve zehir olduğunu ifade eden Cambal, "Kaç kere, 'Bu şirketin tadı tuzu kalmadı, işi bırakacağım.' dedi. Kömür hakkımız vardı, onu alıp bırakmayı düşünüyordu ama o almadan, kömür onu götürdü. Benim eşim normal bir işçiyken anladı da görevliler, yetkililer nasıl anlamadı ya? İşe giderken yanında üç tane atlet götürüyordu, 'Ocak çok sıcak, yürüyemiyoruz, bitkinim.' diyordu. Adam vardiya dönüşü işten gelip işe gidiyordu. Gitmedin mi tehdit ediyorlardı. Buna hanginiz dayanabilirsiniz? Gitmeyince bizi parayla tehdit ediyorlardı, mecburduk. Aldığımız bin lira maaş, onu da kesiyorlardı, çünkü üç çocuğumuz vardı, mecburduk. Mecbur olmasam niye gideyim?" dedi. Eşini madenin öldürmediğini, yetkililerin büyüklerin öldürdüğünü savunan Cambal, "301 kişi ölünce mi bize sahip çıkacaklardı? Benim eşimi maden öldürmedi, yetkililer öldürdü, büyükler öldürdü. Eşim. 'Gaz var.' diyor, 'İşine gelmiyorsa al torbanı git.' diyorlardı. Senin şansın yok, derdini anlatamıyorsun, konuşunca kırmızı kalemi yiyorsun." diye konuştu.

'TALEPLERİMİZ KABUL EDİLDİ, TEŞEKKÜR EDERİZ'

Şehit madenci Mustafa Kaya'nın eşi Naciye Kaya da mahkemeden taleplerinin belli olduğunu ve kabul edildiğini belirterek teşekkür etti. Davalarının arkasında olduklarını ifade eden Kaya, "Ölmek var, dönmek yok. Bizim eşlerimiz katledildi, buna bile bile göz yumdular. Yetkililer bizi duysun. Bugün bize katılanlara da teşekkür ediyorum. Tüm şehit ailelerini, çarşamba günü burada görmek istiyoruz. Bu bir kişinin değil, Türkiye'nin davası oldu. Sesimizi duyun." dedi.