Türk Eğitim Sen Bursa 2 Nolu Şube Başkanı ve Türkiye Kamu-Sen Bursa İl Temsilcisi Selçuk Türkoğlu, yönetici atama süreci ile ilgili yaptığı basın açıklamasında Bursa Valisi Münir Karaloğlu ile davalık oldu. Selçuk Türkoğlu ve sendika yöneticileri, Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa'da da yandaş sendika üyesi olmayan müdür ve müdür yardımcılarının görevlerine hukuksuz bir şekilde son verilmesini, kıyıma uğratılması ve haklarının gasp edilmesini çeşitli araçlarla dile getirip protesto ederek gündeme taşıdı.

Bu süreçte Selçuk Türkoğlu, 10 Eylül 2014 tarihinde okul müdürleri atamasını protesto etmek üzere İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleşen gösteriler hakkında yerel bir televizyon kanalına açıklamada bulundu. Burada ki açıklamasında; “İlettiğimiz hiçbir problemi çözmeyen bir Milli Eğitim Müdürü, milli eğitim yöneticileri var, Bursa Valisi var, o zaman siz bırakın, siz bırakın bu statülerinizi, bırakın bu koltuklarınızı, bırakın mühürleri asıl sahibiniz kimse onlar gelsin, listeyi kim yaptıysa, puanları kim verdiyse muhatabınız onlar olsun biz onlara soralım. Yani insafsızca bu sübjektif kriterlere dayanarak siz bu insanların emeklerini nasıl çaldınız diye onlara soralım.” ifadelerini kullanan Türkoğlu hakkındaki savcılık iddianamesinde “Eleştiri sınırlarını aştığı ve Milli Eğitim Müdürü Veli Sarıkaya ile Vali Münir Karaloğlu'na karşı zincirleme şekilde hakaret suçunu işlediği anlaşılmaktadır” iddiasıyla dava açıldı.

Bunun üzerine Selçuk Türkoğlu'na destek veren Türk Eğitim-Sen Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Süleyman Pekin; yaptığı yazılı basın açıklamasında; “Sayın başkanımızın ifadelerini biz de aynen olduğu gibi ifade ediyoruz. Türk Milli Eğitim tarihinde ilk defa bu kadar geniş çaplı bir siyasi kadrolaşma ve kıyım, tasfiye operasyonuyla karşı karşıyayız. Bu süreçle alakalı, sendika olarak hak arama faaliyetlerimizi her zeminde yürütüyoruz ve yürütmeye de devam edeceğiz. Hiçbir güç, hiçbir irade bizi doğruları söylemekten alıkoyamaz. Bu arada sayın Vali, AKP il başkanını avukat tutarak yargıya baskı oluşturmuştur. Kendine güveniyorsa, derhal avukatını değiştirmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.” dedi. 

Süleyman Pekin konuşmasına şöyle devam etti: “Böyle bir şey kabul edilebilir mi? İnsanların hakkı gasp edilirken Vali olduğunu hatırlamayacaksın ama sana görevini hatırlatan insanlara dava açacaksın. Peki görevlerinden alaşağı edilen bu yöneticiler hakarete uğramadılar mı? Mağdur edilmediler mi? Buradan bir kez daha liyakat ve ehliyet kavramlarından uzaklaşarak, hak, hukuk kavramlarının içini boşaltan, benim sendikam, benim adamım anlayışıyla hareket edenlere hatırlatmak istiyorum; ”˜Allah size, mutlaka emanetleri (işleri) ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.' (Nisa 58)” şeklinde sözlerini tamamladı.