Tarımda verimin artırılması için çalışmalar sürüyor. Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Basri Kul’un geliştirdiği sistemle tarlanın değişik yerlerine yerleştirilecek sensörlerle elde edilecek veriler bilgi işlem merkezinde toplanıp hangi ürünün ekileceği veya ne kadar gübre ve sulama yapılacağına karar verilecek.

Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi Basri Kul tarımda verimliliği artırmak amacıyla laboratuvarı tarlaya taşıdıklarını söyledi. İnsanların doktora giderek kan verip tahlilinin yapılmasını istediklerini anlatan Basri Kul, “Araziyi taşıyamadığımız için laboratuvarı araziye taşıyalım diye bir düşünce geliştirdik.Toprağın değişik parametrelerini, besin değerini ölçebilecek ve hangi ürün için hangi meyve ve sebzenin yetiştirilmesiyle ilgili tavsiyelerde bulunabilecek yapı kuralım istedik. Bu sistemle toprağa çok sayıda sensör yerleştirilebiliyor. Bu parametreler ana istasyon birimine ve buradan da bilgi işlem merkezine ulaşıyor. Buraya gelen veriler düzenli olarak üçer dakika ara ile tutuluyor ve yıllık arazi hakkında veri elde ediliyor. Bunları yapay zeka ile değerlendiren bir yazılım var ve bu yazılım hastalık şartlarını ve oluşma ihtimalleri ile buna bağlı olan trend analizini tamamladığında üreticiye bilgi gönderiliyor. Üreticiye ürüne bağlı bilgi de gidiyor. Mesela Malatya ile Ağrı’da ki kayısı şartları ve hastalık şartları aynı değil. Dolayısıyla bu yöresel ölçümü gerektiren bir yapı.” dedi. Basri Kul, verileri analiz eden uzmanların hastalık şartları ile ilgili üreticiye “toprakta kireçlenme var, aşırı sulanmadan kaçınılmalı’ gibi uyarılarda da bulunduğunu söyledi.

"TOPRAK PARAMETRELERİMİZ YURT DIŞINA GİDİYOR"

Tarımsal Veri Merkezi ve Erken Uyarı Sisteminin (ADMA) hastalık kriterlerini yakaladığında önceden üreticiyi bilgilendirdiğini anlatan Kul, "Üreticimiz açısından da bir bilgi platformu ulaşıyor. İsrail 1955’den bu yana kendi toprak parametrelerini tutabilirken, bu hala ülkemizde eksik. En önemli özelliklerden biri yabancı menşeili olanlarda bizim toprak parametrelerimiz yurt dışına gidiyor. Özellikle Amerikan menşeili ürünlerde elde edilen parametrelerin bir kopyası da yurt dışına gidiyor. Bu da bizim toprak şartları ve birimlerimizin yurt dışına gitmesi demek ki, uzun vadeli tehlikeli bir durum." şeklinde konutu.

Sistemin aynı zamanda alıcı ile satıcıyı bir araya getiren pazar platformu oluşturduğunu anlatan Basri Kul, 2023 vizyonunda olan projeleri için girişimlerinin devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti: "Bunun bütün ülkeye kurulması lazım, milli bir proje olup, biz bu çalışmayı gelirden ziyade memlekete katkısını düşünerek yaptık. 2023 vizyonuna girişte hassas tarımı ülkemize kazandırırsak daha iyi ve verimli bir trend elde edeceğiz. Mahsul kaybımız minimize olacak, toprağımızı daha verimli kullanacağız ve üreticimizi koruyacağız."

"SİSTEMİN YARI FİYATINA DAHA İYİSİNİ KURDUK"

Tarım Bakanlığı'nın buna benzer istasyonlarından iki yılda bir alım yaptığını anlatan öğretim görevlisi Basri Kul, sözlerini şöyle noktaladı: "Bakanlık 2014’de 7 milyon TL’lik bir alım yapmıştı buna benzer tarım istasyonu olarak ama buna göre çok daha basit bir yapısı var. Onda bizdeki gibi çoklu sensör sistemi yok. Arazinin konkav olması durumunda örneğin tek noktadan aldığınızda olmuyor. Biz burada taşınabilir sensör sağlıyoruz. Zaman içinde üretici sensörlerin yerini değiştirebilir. 2014’de yurt dışından 200 istasyon 7 milyon TL’ye alınırken biz aynı fiyatın yaklaşık yarısına ve daha çok parametreleri ölçecek düzeyde bir yapıyı geliştirdik. O yüzden dışarıda gelen ürünler bizim ürüne eşdeğer değil. Ülkemizde ki elektronik teknolojisinin çok zayıf olmasından yola çıkarak Ar-Ge çalışması yapıyoruz. Bu nedenle bu üründe tamamen yerli olduğu için maliyetimiz oldukça düşük."