Zonguldak'ta İshak Tiryaki (47) isimli vatandaş, trafik kazası sonrası yaşadığı psikolojik travmayı, sporla yenmeyi başardı. Trafik kazası sonrası eşini, oğlunu ve kuzenini kaybeden ve bu acıyı unutamadığı için bunalıma giren Tiryaki, bir doktorun tavsiyesi üzerine başladığı boks antrenörlüğü ile sağlığına kavuştuğu gibi yüzlerce gencin sporla tanışmasına da vesile oldu.

İshak Tiryaki, 12 yıl önce Giresun'un Görele ilçesinde yolcu otobüsünün denize uçması sonucu 29 yaşındaki eşi Eda ve 5 yaşındaki oğlu Muhammed Ali Tiryaki ile bir kuzenini kaybetti. Olaydan sonra psikolojik travma yaşayan, içine kapanan Tiryaki, 4 yıl boyunca Zonguldak ve Ankara'daki psikiyatri doktorlarına giderek tedavi gördü. Ancak bütün çabalarına rağmen eş ve evlat acısını unutamadı. Onun hayatı, tanıdık bir doktorun 'spora yönel' tavsiyesi ile değişti.

Tıbbın tedavi etmekte zorlandığı psikolojik rahatsızlığı sporla aştığını söyleyen İshak Tiryaki, "2008’de doktorumun tavsiyesi üzerine boks antrenörlüğüne başladım. 9-10 yaş grubuyla başladım. Bunun meyvelerini birçok şampiyonlar çıkararak aldım. Hem sporcularım hem kendim milli takımda görev yapıyorum." diyerek, şunları söyledi:

"2003’te trafik kazasında eşimi, oğlumu ve kuzenimi kaybettim. Bu olaydan sonra yaklaşık 3-4 yıl psikolojik tedavi gördüm, hem burada hem Ankara’da. Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Prof. Dr. Yücel Üstündağ, bana spora yönelmemi, eski yaptığım boks sporuna antrenör olarak devam etmemi, bu şekilde faydalı olacağımı, bu şekilde kendi kendimi sporla tedavi edebileceğimi tavsiye etti.

Sporun içine girdikten sonra gerçekten tedavi iyi oldu. Küçük çocuklarımı, kazada ölen oğlumun yerine koyarak çalıştırdım. Başarı arttıkça sporcularıma karşı bir tutku oluştu. Bu tutku aşka dönüştü, şampiyonlar çıkmaya başladı. Kazada hayatını kaybeden eşim ve çocuğumu düşünmek değil de spor salonunda hem ruhum hem bedenim meşgul olmaya başladı. Bu yönde birçok şeyi unuttum. Unuttukça sevgimi sporculara verdim. Sporcularımdan karşılığını hem spor olarak hem de kişisel olarak aldım. Bu beni çok mutlu etti. Kendime yeni bir dünya açtım onlarla beraber. Bu şekilde salonda mutlu olmayı öğrendim ve mutluyum. Şunu diyorum; Sporun tedavi edemeyeceği hiçbir hastalık hiçbir rahatsızlık yoktur."

500 SPORCU YETİŞTİRDİ

500 sporcu yetiştirdiğini anlatan Tiryaki, "Bunlardan 16 Türkiye şampiyonu, 32 Türkiye ikincisi, 13 Türkiye üçüncüsü, Avrupa üçüncüsü, uluslararası alanda şampiyon sporcular yetiştirdim. Birçok milli sporcular yetiştirdim. Üniversitelerde şu anda okuyorlar. Hala yetiştirmeye devam ediyoruz. Bu sene A Milli takımda iki sporcum var. Bu süreç devamlı çalıştıkça bu sayı artıyor. Artık hayatımız bu salona, boksa bağımlı oldu. Su içmek, uyumak, kahvaltı yapmak gibi… Salonda bir idman yapamazsak kendimizde bir eksiklik hissediyoruz. Belki eşimin, oğlumun vefatı bir şeylere vesile oldu ve bir çok çocuğun hayatı kurtuldu. Bu yetiştirdiğim çocukların bazıları belki alkol alacaktı, uyuşturucu kullanacaktı; ama biz buralardan çocuklarımızı sıyırmasını bildik. Antrenmanlara, milli takımlara, yurt dışında dünyayı geziyorlar. Hem okuyorlar, hem de sporunu yapıyorlar. En önemlisi temiz toplum, sporcu, temiz insanlar kazanıyoruz." ifadesini kullandı.

ŞAMPİYON SPORCULARLA ANTRENMAN YAPARAK HAYATA BAĞLANDI

Bayanlarda Türkiye şampiyonu olan Rabia Oruçoğlu ise antrenörü İshak Tiryaki ile ilgili, "Antrenörüm hem antrenörlük hem de babalık yapıyor. Her şeyde sahip çıkıyor. Çok da iyi öğretiyor. Onun sporcusu olduğum için çok mutluyum. Türkiye şampiyonu oldum, Avrupa şampiyonasında çeyrek final oynadım, 4 yıldır boks yapıyorum. Hedefim olimpiyatlara katılıp madalya almak." dedi.

Tiryaki'nin sporcularından Gökhan Karamusaoğlu da yaptığı açıklamada, "Antrenörüm zor aşamalardan sonra buraya geldi. Spor yapıyoruz, mutluyuz. Bizi buralara kadar getirdi. 7 yıldır boks yapıyorum. Bizi birçok derecelere sahip etti. 3 kere Türkiye şampiyonluğum var. Hedefim 2016 ve 2020 olimpiyatlara katılıp madalya almak." diye konuştu.

ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE EŞİ VE OĞLUNUN MEZARINDA DUA VE GÖZYAŞI

Tiryaki, ölen eşinin vasiyeti üzerine onların mezarını evinin bahçesine yapmış. Eşi ve oğlunun mezarını ziyaret edip dua eden Tiryaki, "Eşim oğlumla birlikte Trabzon'a aile ziyaretine gitmişti. Dönüşte otobüs denize uçtu. Kazada ölen 27 kişiyle birlikte eşim, oğlum ve kuzenim de vefat etti. Eşimin vasiyeti üzerine evimizin önüne gömdük. O günden bugüne 12 sene geçti aradan. Hala buradayız. Her gün mezarının başındayız." diye gözyaşı döktü.

"SPORA DÖNÜNCE HER ŞEY DEĞİŞTİ"

Spora dönünce her şeyin bir anda değiştiğini ifade eden İshak Tiryaki, "Hani çocuklarımıza 'Sporu aşılayalım, salonlara yönlendirelim. Uyuşturucu ve kötü alışkanlıklardan koruyalım' diyorlar ya. Demek ki gerçekten spor ruhun gıdası. Sporla aşılamayacak bir şey yok." diyerek sözlerini şöyle tamamladı:

"Gençliği spora yönlendirirsek bence canavar ruhlu insanların içimizde barınamayacağını düşünüyorum. O dönemde oğlumun açığını gerçekten sporcularla giderdim. Onlarla telafi ettim. Evlendikten sonra bir oğlum var adını yine Muhammed koydum. Acı her zaman içimizdeki acı. Allah kimseyi evlat acısıyla sınamasın. Belki spor yapmasam hiç yoktum. Bu ilaçlar, tedaviler beni daha da bitirecekti. Spora başlayınca yaşama yeniden döndüm. Doktorların yapamadığını spor yaptı. Spor hayatta insanın bedenine ve ruhuna verebileceği en büyük gıda. En büyük tedavi."