Sezgin Tanrıkulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bir röportajda Suruç’ta hayatını kaybedenler için kullandığı ‘Suruç’ta öldürülenler Alevi’ sözlerine tepki gösterdi. Tanrıkulu, “Başbakan’ın mezhep üzerinden tanımlama yapması son derece vahimdir, son derece kaygı vericidir ve kabul edilemezdir. Başbakan’ın bu ifadeleri aslında AKP’nin Türkiye’yi yönetme biçimini de ortaya koyuyor.” dedi.

Başbakan Davutoğlu’nun Nihal Bengisu Karaca’ya verdiği röportajda ‘Suruç’taki olaya dikkat edin. Öldürülenler Alevi, gidilecek yer Kobani, öldüren de radikal Sünni bilinen bir örgüt. Oynanan oyunlar Alevi oylarının CHP’den HDP’ye kaymasını, HDP’nin 4. Parti olmasını kolaylaştıran bir unsurdur’ ifadelerine CHP Genel Başkanı Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu tepki gösterdi.
Bu ifadeleri dehşet verici olarak bulan Tanrıkulu, şu ifadeleri kullandı: “Başbakan’ın bugün bir gazetede yayınlanan mülakatı var. O mülakatta ifade ettiği bir cümle son derece rahatsız edici ve dehşet bir düşünce. Başbakan Suruç’ta ölenleri tarif ederken, onların yurttaşlık kimliklerine, onların siyasi kimliklerine, onların mağdur kimliklerine atıfta bulunmuyor, doğrudan doğruya mezheplerine atıfta bulunarak bir siyasi çıkarsama da bulunuyor. ‘Suruç’ta ölenler Alevi idi, bundan da Alevi oylarından bir sonuç çıkarılması amaçlanmıştır’ gibi bir cümle kuruyor Sayın Başbakan. Bu son derece dehşet verici bir cümledir, bir siyasi anlayıştır, bir zihniyettir.”

“Biz ölülerimizi mezhep üzerinden mi tarif edeceğiz?” diye soran Tanrıkulu, şunları söyledi: “Orada Alevi kimliğine, Alevi inancına sahip gençler olabilir ama gençler oraya sosyalist kimlikleri ile gitmişlerdir. Oraya giden gençlerin kafasında mezhep kimliği belki ikinci, üçüncü plandadır. Başbakan’ın mezhep üzerinden tanımlama yapması son derece vahimdir, son derece kaygı vericidir ve kabul edilemezdir. Başbakan’ın bu ifadeleri aslında AKP’nin Türkiye’yi yönetme biçimini de ortaya koyuyor. Nasıl kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı bir dil kullandıklarını da bir başka biçimde ifade ediyor. Başbakan bu sözleri düzeltmelidir.”