Kadınlara karşı şiddet ülkemizde artarak devam ederken, şiddet gören kadınların devletten korunma talebinde de artış gözlendi. Zirve Üniversitesi Aile ve Kadın Çalışmaları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Derya Keskinci, 2009'da 38 bin civarında kadına koruma kararı verilirken bu rakamın 2010'da 45 bin, 2011'de 58 bin, 2013'te 176 bin, 2014'te ise 188 bin civarında olduğunu açıkladı.

Zirve Üniversitesi Aile ve Kadın Çalışmaları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Derya Keskinci, Türkiye’de kadın cinayetlerinin pek çoğu denetimli serbestlik halinde dolaşabilen eski kocaların, eski sevgililerin, yetkililer tarafından ciddiye alınmaması ile gerçekleştiğini dile getirdi. Kadına karşı şiddetin bir an önce yasalarla giderilmesi gerektiğine dikkat çeken Keskinci, “Aile içi şiddetin algılanması ve bunun bir suç unsuru sayılıp sayılmaması o toplumun ve bireyin kültürel yapısıyla oldukça ilgilidir. Birçok toplum da kadına şiddet kabul edilebilir bir davranış sayılmakta ve normal karşılanmaktadır. Özellikle şiddete uğrayan kadınlar için güvenilir destek sistemlerinin olmaması, yasal düzenlemelerin yetersiz kalması kadına şiddeti arttırıcı bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır.” dedi.

EŞLERİNDEN AYRILMIŞ KADINLARIN YÜZDE 78’İ FİZİKSEL ŞİDDETE MARUZ KALIYOR

Kadına karşı şiddette bazılarının boşanma evresinde bazılarının ise boşandıktan sonra gerçekleştiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Derya Keskinci, “Eşlerinden ayrılmış kadınların yaklaşık yüzde 78'i fiziksel şiddete maruz kalırken, yapılan araştırmalar, eşlerinden hayatları boyunca en az bir kez şiddet görenlerin Türkiye genelinde yaklaşık yüzde 40 oranında olduğunu gösteriyor.” diye konuştu.