Türkiye 436 mavi bayraklı plajları ile bu ligde dünyada 2. sırayı alıyor. Plaj ve marinalara verilen uluslararası bir çevre ödülü olan mavi bayrak, Şile’nin 3 plajında dalgalanarak İstanbul'un turizmini göğüslüyor.

Şile Belediyesi’nin uzun çalışmaları sonunda Ayazma, Ağlayan Kaya ve Uzunkum plajları 2015 yılı itibariyle mavi bayrakla taçlandırıldı. Şile’yi bir marka haline getirmek için çalıştıklarını belirten Şile Belediye Başkanı Can Tabakoğlu, Şile’nin mavi bayraklı plaj sayısının 3'e çıktığını söyledi. Hedeflerinin Şile’de bulunan tüm plajlara mavi bayrak kazandırmak olduğunu dile getiren Tabakoğlu, ‘‘Mavi bayrak sadece denizin temizliğinde değil engelli hizmetlerinden, sağlık hizmetlerine, ulaşım ve çevre kalitesine kadar birçok farklı kriterin sağlanmasıyla verilen bir marka ödülüdür. Göreve geldiğimden beri Şile’yi bir marka yapabilmek ve hak ettiği değeri görmesini için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu doğrultuda ilk olarak alt yapı hizmetleri ile ilçemizi buluşturduk. Çevresel değerlerimize sahip çıktık. Kontrollü çöp toplama ve katı atık istasyonlarına nakilden, kanalizasyon ve içme suyu hatlarımızın yenilenmesine kadar birçok eylem icra ettik. Şile artık kendi limanına kanalizasyon bırakan bir yerleşke değil derin deşarj sistemi ile kanalizasyonlarımızı en modern hale getirdik. Bunun sonucunda da temizliği ile çevre ve alt yapı düzenlemesiyle örnek bir Şile oluşturduk.’’ dedi.

MAVİ BAYRAK

Mavi bayrak, 44 ülkede faaliyet yürüten Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı’nın (FEE), belli kriterlere sahip plaj ve marinalara verdiği ödüldür. Mavi bayrak, yüzme amacıyla kullanılan suyun niteliği, çevresel eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yönlendirilmesi, plaj düzeni ve emniyetinin sağlanması ve çevre yönetimini kapsıyor.

Plajların mavi bayrak ödülü alması için 32, marinaların alması için 24 kriter bulunuyor. Bu kriterler kapsamında deniz suyunun kontrolü amacı ile plajlardan 15 gün ara ile sezon süresince deniz suyu numunesi alınarak mikrobiyolojik düzeyde ve üç parametrede analizleri yapılıyor. Bu analizler 'Avrupa Birliği Yüzme Suyu Direktifleri' kapsamında değerlendiriliyor. Marinalar için ise sadece deniz suyunun fiziksel görüntüsü değerlendiriliyor.