İzmir’de İmran ile Selahattin Öztürk çiftinin, beş ay önce Elizan Naz ismini verdikleri kızları dünyaya geldi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ege Doğumevi’nde yapılan normal doğum sırasında iddiaya göre bebeğin sol kolundaki sinirlere (brakial pleksus) zarar verildi. Sağ kolunu rahatlıkla kullanan ancak sol kolunu kullanamayan Naz’ın sağlığına kavuşması için arayışa giren Öztürk çifti, yaptıkları araştırma sonucunda ameliyatın Bursa ve İstanbul’da bulunan iki doktor tarafından yapıldığını öğrendi. İstanbul’daki özel hastane, ameliyat için 55 bin TL istedi. Ayrıca ameliyatın ilk 6 ay içinde yapılması gerektiği, aksi halde sinirlerin eski haline gelmesinin mümkün olmadığı uyarısı yapıldı. Kızları Elizan Naz’ın ameliyatı için bir ay kalan aile yardım istedi.

İmran Öztürk, üçüncü çocuğuna 40 yaşında hamile kaldı. Şeker ve tansiyon hastası da olması sebebiyle Buca’da gittiği hastane, risk yüzünden Tepecik Kadın Doğum Hastanesi’ne yönlendirdi. Hamilelik sürecinde normal kontrolleri için bu hastaneye giden Öztürk, 1 Şubat 2014 tarihinde doğuma alındı. Sezaryanla doğum yapmak isteyen Öztürk’ün isteği, iddiaya göre doktorlar tarafından kabul edilmedi ve normal doğuma alındı ancak bebek, anne rahminden çekilirken sol kol sinirlerine zarar verildi. Bu sebeple Elizan Naz, büyüdükçe sağ elini rahatlıkla kullanırken sol elini kullanamadı. Sol gözü de etkilendi. Aile, bebeklerinin sinirlerinin zarar görmesinde hastanenin ihmali olduğunu öne sürdü, hukuki süreç başlattı. Çocuklarının sağlığına kavuşması için de arayışa girdiler. Yaptıkları araştırma sonucunda, kızlarının sol kolunu kullanabilmesi için gereken ameliyatın Bursa’da ve İstanbul’daki iki özel hastanede görevli iki doktor tarafından yapıldığı öğrendi. İstanbul’daki doktora muayene olan Öztürk ailesine, kızlarının kolunu kullanabileceği müjdesi verildi ancak bunun için doğumdan sonra 6 ay içinde ameliyatın yapılması ve 55 bin TL gerektiği söylendi.

Yaşadıklarını anlatan anne İmran Öztürk, “Üçüncü çocuğuma 40 yaşında hamile kaldım, bu nedenle kapsamlı bir hastane gitmem gerektiğini söylediler. Doğum yaptığım hastanedeki doktorlara, ilk gittiğimden günden doğum yaptığım güne kadar sezaryan olmak istediğini söyledim. Dokuz ay boyunca gittim. Bebeğimin çok sağlıklı olduğunu ancak tansiyon ve şeker olduğu için dikkatli olmam gerektiğini söylediler. Son ana kadar bir şey yoktu, 1 Şubat’ta doğuma sancısız gittim. Sezaryan istedim ama kabul etmediler.” dedi. Doğumun ardından gözlerini açtığında, kendisine doğumun çok zor geçtiğini, bebeğinin de bir çocuk hastanesine götürüldüğünün söylendiğini aktaran Öztürk, “Beni tansiyon yüksekliği nedeniyle yoğun bakıma aldılar. Bir gün yoğun bakımda yattım, bebeğim de 10 gün hastanede yattı ve bu süre zarfında çoğumu görmedim.” diye konuştu.

AMELİYAT OLMADAN DÜZELMEYECEK

Doğumun rahmin açılmaması sebebiyle zor olduğunu, bu sırada bebeğin omuzundan tutulduğu için kolundaki sinirlerde zedelenme, kopma (brakial pleksus) olduğunun söylendiğini anlatan anne Öztürk, “Tedavi için İstanbul’a özel bir hastaneye üç dört aydır gidiyoruz. Doktor, en son ameliyata karar verdi. Ameliyat olmadan düzelmeyeceğini, sinirlerin koptuğunu söyledi. Ameliyat için 55 bin TL istediler. Biz de bir maaşla ancak geçiniyoruz. Ameliyat olmazsa bebeğimin kolu böyle kalacak. Tek isteğim, kızımın elini kullanabilmesi.” diyerek yardım istedi.

'DOĞUM YAPTIĞIM HASTANEDEN ŞİKAYETÇİYİM'

Doğumun üzerinden iki ay geçtikten sonra hastaneden telefon edilerek, "Hastanemize gelmişsiniz, memnun musunuz?" diye sorulduğunu da anlatan Öztürk, “Ben de, ‘Hayır, memnun değilim.’ dedim. Bebeğimin kolunun düzelmediğini söyledim. Konuşmanın kayıt altına alındığını, gereken yerlere iletileceğini belirttiler ancak ne arayan ne de soran oldu.” diye konuştu. Tek isteğinin kızının sağlına kavuşması olduğunu söyleyen Öztürk, hem savcılığa şikayette bulunduklarını hem de hastaneyi Sağlık Bakanlığı’na şikayet ettiklerini belirtti.

BABAANNE: GEREKİRSE EVİMİ SATACAĞIM

Torununun sağlığı için oturduğu evi satmayı bile düşündüğünü ifade eden babaanne Seyibe Öztürk ise, “Her yerden dileniyoruz. Afedersin ama kimseden fayda yok. Hastaneden, doktorundan şikayetçiyim. Başvurduğumuz yerler bize geri dönmüyor. Tokat Erbaalı olan hemşehrimiz, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun yardımını bekliyoruz, maddi manevi. Torunumun sağlığına kavuşması için yardım istiyorum.” dedi.