Şırnak Barosu İnsan Hakları Komisyonu, 14.01.2015 tarihinde Cizre’de öldürülen 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın ölümüne dair araştırma ve değerlendirme raporu hazırladı. Rapora göre, Nihat Kazanhan’ın Özel Harekat polisleri tarafından vurulduğu ileri sürüldü.

Cizre’de 14.01.2015 tarihinde Yafes Mahallesi Berivan Caddesi üzeri Çevreyolu mevkiinde, başına aldığı kurşunla hayatını kaybeden 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın ölümü ile ilgili Şırnak Barosu İnsan Hakları Komisyonu bir rapor hazırladı. Raporda, heyetin olay yerinde inceleme yaptığı, görgü tanıklarıyla görüştüğü ve savcılıkta soruşturma dosyası incelendiği açıklandı. Şırnak Barosu raporunda, “14.01.2015 tarihinde Şırnak'ın Cizre ilçesi Yafes Mahallesi'nde Berivan Caddesi üzerinde bulunan boş bir arsada çocukların oyun oynadığı esnada güvenlik güçlerinin bölgeye gelmesi, 50'ye yakın biber gazı atması, çocukların kaçması üzerine hedef gözetilerek çocukların üzerine kurşun sıkılması neticesinde 12 yaşındaki Nihat Kazanhan öldürülmüştür.” denildi.

ŞIRNAK BAROSU RAPORUNUN SONUÇ VE DEĞERLENDİRMESİ

1- 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ın görgü tanıklarının anlatımlarına göre devriye gezen Özel Harekatçı olduğu düşünülen bir güvenlik görevlisi tarafından, araçtan inilerek öldürme amaç ve kastıyla doğrudan ateş açılarak vurulduğu,

2- Nihat Kazanhan vurulduktan sonra araçtan inen güvenlik görevlisince “Hepinizi böyle geberteceğim.” ifadelerinin, cinayetin kin ve düşmanlık saikiyle yapılarak, diğer kişi ve kesimlere gözdağı vermek ve tehdit etmek niyetini taşıdığı,

3- Olay gününde yasa dışı ve benzeri hiçbir eylem olmamasına rağmen çocukların oyun alanında devriye gezen zırhlı araçların çocukları kışkırtmak istediği, bibergazı kullanıldığı, geçerli hiçbir sebep olmaksızın farklı bir silah türü olduğu düşünülen silahla çocukların üzerine kurşun sıkıldığı, işlenen cinayetin HDP heyeti tarafından yapılan çözüm sürecine desteğin sağlanması, barışın gerçekleşmesi için gereken her türlü özenin gösterilmesi ve sağduyu açıklamasından hemen sonra işlenmesi, olayın tasarlanarak ve planlı bir şekilde gerçekleştirildiğini,

4- Olaydan sonra, çocuğun vurulduğu yere Olay Yeri İnceleme'nin gönderilmemiş olması ve bunun sonucunda soruşturmanın tam ve eksiksiz olarak tamamlanmasının önüne geçilmiş olması, suç faillerini ortaya çıkaracak delillerin toplanamaması ve bu haliyle delillerin karartılması yönünde güçlü kuşkuların bulunması,

5- Uzun bir süredir meydana gelen olaylara rağmen ve her defasında emniyete ait araçların plakasız olması nedeniyle olay faillerinin kendileri olması hususunda güçlü şüpheler olmasına, gerek basına yansıyan açıklamalarda gerekse yapılan görüşmelerde dillendirilmiş olması karşısında, ısrarla araçların Trafik Kanunu'na aykırı bir şekilde plakasız olması,

6- Hem Sayın Başbakan hem de Sayın İçişleri Bakanlığı'nca verilen demeçlerde, 'Türkiye’nin her karış toprağının bizim olduğu', meydana gelen bütün olaylara müdahale edilip gerekli tedbirlerin alınabileceği, hukuka aykırı fiillerde bulunan her Türkiye vatandaşının cezalandırılacağı ifade edilmiş olmasına rağmen, 12 yaşında masum bir çocuğun vurulduğu olay mahalline halihazırda gidilmemiş olması, bölgemiz ve özellikle Cizre’ye bakış açılarının yanlı olduğunu, olaylara müdahale etmede ve suç faillerinin ortaya çıkarılması konusunda isteksiz olduklarını göstermekte,

7- Cizre ilçemizde son bir ay içerisinde 5 çocuğun katledilmesi karşısında devlet yetkililerinin olaylara karşı her defasında kolluk kuvvetlerince meydana gelmediği ifade edilmesi ancak Cizre’de buna ilişkin ciddi araştırma ve incelemelerin yapılmayarak, ziyarette dahi bulunmayarak devlet yetkililerinin görevlerini ihmal ettiklerini ve asayiş konusunda zaafiyetleri meydana getirdiği, özetle; olayların aydınlatılması yönünde herhangi bir çaba gösterilmemiş olması, kamuoyunda ciddi kaygılar yaratmakla birlikte, devlete karşı güveni derinden sarsmış ve hukuka karşı olan inancı kırmıştır."