Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde Azadi Hareketi İlçe Temsilciliği, 1925 yılında 46 arkadaşıyla birlikte idam edilen Şeyh Said’i anmak için Kanlıkuyu meydanında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya bazı siyasi parti ve dernekler de destek verdi.

Siverek Azadi Hareketi yöneticisi Mahmut Asal tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: "1925 yılının Şubat ayında tahmili bir şekilde Piran’da Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşları tarafından başlatılan kıyam, aynı yılın Haziran ayında Kürdistan’ın aziz şehitleri Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarının idamıyla son buldu. İnsani, İslami ve Kürdistani taleplerle Kürdistan’ın kuzeyinde halkın yoğun katılımıyla gerçekleşen Şeyh Said kıyamı, Kürdistan’da inkâra, dayatmaya, işgale karşı en büyük itirazlardan biridir. Bu itiraz nedeniyledir ki sonraki Kürdistani hareketlere ilham kaynağı olmuş, Kürdistani taleplerin nelerden ibaret olduğunu da net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu kıyam; Kemalizm’in Kuzey Kürdistan’ı Türk ili (Türkiye) yapma projesini sekteye uğratmış, Kürdi, Kürdistani ve İslami aidiyetin korunmasına da hizmet etmiştir. Türkiye’nin Kemalist rejiminin Kürdistan’ın kuzeyinde Takriri Sükûn Kanunu, İstiklal Mahkemeleri, tenkil ve tedip operasyonlarıyla işlediği suçlar insanlık vicdanını kanatır mahiyettedir."

'KÜRT ŞEYH VE ÖNDERLERİNİN BİR MEZAR TAŞI DAHİ YOK'

29 Haziran 1925 yılında idam edilen Şeyh Said ile dava arkadaşlarının yanı sıra Kürt önder Seyyid Rıza, Bediüzzaman Saidê Kürdi yanı sıra birçok Kürt önderlerinin bir mezar taşlarının dahi bulunmadığı belirtilen basın açıklamasında, "Bu uygulamalar neticesinde 29 Haziran 1925 günü Şeyh Said Efendi ve 46 dava arkadaşları Kürdistan’ın kadim başkenti Diyarbekir’de idam edilmek suretiyle şehid edilmişlerdir. Şehid Şeyh Said Efendi ve davasını unutturmak için kendisi ve dava arkadaşlarına bir mezar taşı dahi çok görülmüştür. Aynı muamele Dêrsim’in yiğit evladı ve Kürdistani bir şahsiyet, önder ve şehid olan Seyyid Rıza ve İslam aleminin iftiharı olan Kürdistanlı büyük âlim Bediüzzaman Saidê Kürdi hakkında da icra edilmiştir." denildi.

'BUGÜN KÜRTLER HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA ÖZGÜRLÜĞE YAKIN'

Açıklamada, ayrıca şu ifadelere yer verildi: "Kürdistan'ın güneyi, kuzeyi, batısı ve doğusu ile özgürlüğe doğru yürüdü. Bu Kürdistani özgürlük talebi İslam ile ümmetin maslahatına aykırı değil. Bugün Kürdistan’ın güneyi özgürlüğü yakalamış ve batısı özgürlüğe yürürken, kuzeyde ve doğuda da umutlar artmaktadır. Kürdistan’ın özgürlüğü ve halkımızın adalet ve özgürlük talebiyle İslami ve insani talepler arasında bir öncelik veya sonralık sorunu olmadığı gibi, Kürdistani taleplerin İslam’a ve Ümmetin maslahatına aykırı bir yönünün olmadığı da aşikârdır. Kemalistler, Baasçılar ve onlar tarafından zihinleri çelinmiş olanlarca ileri sürülen ve Kürdistan’ın özgürleşmesinin İslam ve Arap aleminin birliğine zarar vereceği söylemi mesnetten yoksundur. Kürdistan halkının meşru temsilcisi olan siyasi aktörler ve bir bütün olarak Kürdistan halkı; Kürdistan halkının ekseriyetinin Müslüman olması itibariyle İslami ve aynı zamanda insani sorumluluklarının bilincindedirler. Ancak Kürdistan’ın komşusu ve halkları Müslüman olan ülkelerin yönetimleri kendi sorumluluklarının bilincinde olmadıkları gibi, Kürdistan halkına karşı olan görevlerini yerine getirmede sınıfta kalmışlardır. Bu vesile ile Kürdistan İslami Hareketi/Azadi Hareketi olarak 1925 Kürdistan kıyamının lideri Şehid Şeyh Said Efendi ve dava arkadaşlarını 90. yıldönümünde bir kez daha hürmet, minnet ve rahmetle anarken, Kürdistan halkının hak, adalet, hürriyet ve eşitlik davasının zaferle sonuçlanmasını, Kürdistan, Ortadoğu ve insanlık âlemi için gelecek günlerin barış, kardeşlik ve huzur getirmesini temenni ediyoruz." Grup, basın açıklamasının ardından dağıldı.