Siverek Ziraat Odası Başkanı Cuma Polatoğlu, geçen seneden bu yana Şanlıurfa’da elektrik sorunu ile ilgili DEDAŞ’a uyarıda bulundu. Polatoğlu, DEDAŞ’tan çiftçi desteklemeleri üzerindeki blokeyi bir önce kaldırılması isteyerek, "DEDAŞ çiftçimize hırsız gözü ile bakmakta asıl hırsızlığı ise bu uygulama ile kendisinin yaptığının farkında olmamaktadır." dedi.

Siverek Ziraat Odası Başkanı Cuma Polatoğlu, son günlerde Viranşehir’de DEDAŞ’la ilgili meydana gelen olumsuzlukları ile ilgili makam odasında basın toplantısı düzenledi. Hukuksal mücadeleden taviz verilmeden devam edileceğini belirten Başkan Polatoğlu gazetecilere yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Geçtiğimiz yıldan bu yana Şanlıurfa’da elektrik sorunu ile yaptığımız mücadele şu ana kadar herhangi bir sonuç vermemiştir. Dolayısı ile bir kez daha bu sorunu gündeme taşımak adına ve çiftçilerimize yapılan bu zulmün son bulması isteği ile tekrar basın açıklaması yapmak mecburiyetinde kaldım. Türkiye pamuğunun yüzde 42’sini üreten ilimizde bugün yaşadığımız elektrik sıkıntısı hat safhaya ulaşmış, vatandaşımızı ve çiftçilerimizi çileden çıkarır bir duruma varmış ve keyfi bir uygulama halinde zulüme dönüşmüştür.”

Polatoğlu, çiftçilerin hesaplarına anlamsız bir şekilde bloke konulduğunu söyleyerek, şu ifadeleri kullandı: “Geçtiğimiz yıldan bu yana çiftçilerimiz düzenli olarak enerji bedellerini ödemekte ve her hangi bir kaçak kullanımı yaşanmamaktadır. Ancak buna rağmen bakanlar kurulundan çıkan haksız bir karara istinaden Dicle EPSAŞ Genel Müdürlüğü çiftçilerimizin destekleme hesaplarına koyduğu bloke ile çiftçilerimizin paralarını aylar sonra almasına ve DEDAŞ kapısında perişanlık çekmesine sebebiyet vermiştir. Bu durumda çiftçilerimiz borcunu ödemek istemesine rağmen çektiği çile ve sıkıntıdan sonra sözleştiği borçlularına karşı güvensiz duruma düşmekte ve kısa süreli faizli borç altına girmektedir. DEDAŞ bu uygulama ile tahsilâtını yapmak için güçsüzü bile mağdur etmekten zulüm etmekten çekinmemiştir. DEDAŞ çiftçimize hırsız gözü ile bakmakta asıl hırsızlığı ise bu uygulama ile kendisinin yaptığının farkında olmamaktadır.

2013’te uygulanan trafo bazlı enerji bedelinin 2014’te aynı şekilde ödenmesini talep etmemize rağmen, bu talebimiz karşılanmamış, karşılanmadığı gibi, Şanlıurfa çiftçisine üvey evlat muamelesi yapılır gibi diğer illerde bu talep karşılanmıştır. Bu illerde farklı yöntemler farklı tarifeler uygulanmakta ve bu Anayasa'nın eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir.

Geçtiğimiz pamuk sezonunda DEDAŞ’ın elektrik kesintilerinden dolayı Şanlıurfa pamuğuna büyük darbe vurulduğu gibi aynı kesintiler halen devam etmektedir. Bakanlar kurulu kararı ile yüzde 100 bir tahsilât şansına sahip olan DEDAŞ halen bu kesintileri kaçak, kayıp kullanım veya tahsilât yetersizliği bahanesi ile devam ettirmekte ve ürünlerimizde büyük hasarlar meydana getirmektedir.”

Şirketin kaçak ve kayıp bedeli olarak her ay devletten belirli miktarda destek aldığını iddia eden Siverek Ziraat Odası Başkanı Polatoğlu, şöyle konuştu: “Dünyanın en pahalı enerjisini kullanan çiftçilerimiz bütün bu haksız ve zulümkar uygulamalara rağmen inadına üretimine devam edip, ülkemiz ekonomisine katkı sağlamakta ve büyük bir istihdam yaratmaktadır. Bunca fedakârlıktan kaçınmayan çiftçilerimizin devlet eliyle özel bir şirkete ezdirilmesi kabul edilemez bir durumdur. Bu uygulama derhal son verilmeli, elektrik dağıtım işletmesinin devlet eliyle yapılması ve tarımsal sulamada ki harcanan elektrik tüketimine farklı bir tarife getirerek ucuzlatılması gerekmektedir. Son olarak Ş.Urfa milletvekilimiz Sayın Fakıbaba’nın seçim öncesindeki bir vaadinden bahsetmek istiyorum; 'Eğer vekil seçilir isem bir daha elektrik kesintileri söz konusu olmayacak, kesebilen kessinde görelim, gerekirse DEDAŞ’ın kapısında uyurum bu sıkıntıyı halletmek için' demişti. Şimdi sayın vekilime soruyorum acaba bu yapılan uygulamadan mı habersiz, yok bilgisi dâhilin de ise neden seçim öncesi dediklerinin arkasında durmamaktadır? Unutulmasın ki bu şehir hepimizin burada herhangi birine bir zulüm veya haksızlık yapılıyorsa hepimize yapılıyor demektir.”

Polatoğlu açıklamasının sonunda “Bizler anayasal haklarımız ve hukuk çerçevesi içinde bu konunun sonuna kadar takipçisi olacağımızı tüm halkımız ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.” dedi.