Dünyada birçok ülkede örnekleri bulunan 'veri doğrulama' veya 'doğruluk kontrolü', bir süredir Türkiye'de de yapılıyor. Ortak Gelecek için Diyalog Derneği, Doğruluk Payı projesiyle Türkiye'de siyasilerin ve gündemi belirleyen aktörlerin demeçlerinde kullandıkları iddiaları analiz edip doğruluğunu ölçüyor ve sonuçlarını dogrulukpayi.com sitesinde yayınlıyor.

Doğruluk Payı, Türkiye'de her gün vatandaşa birçok demeç veren siyasilerin dile getirdikleri bilgi ve iddiaların doğruluğunu denetleyen bir proje. Daha sorumlu ve daha şeffaf bir siyasi sürece katkıda bulunmak, Türkiyeli seçmenlerin daha sağlıklı ve bilgili tercihler yapmasına yardım etmek hedefleriyle yola çıkan Doğruluk Payı ekibi, faaliyete başladığı Haziran 2014’ten beri 160’tan fazla siyasi aktörün, 400 demecini analiz edip dogrulukpayi.com sitesinde yayınladı. Doğruluk Payı Genel Koordinatörü Koray Kaplıca, "Hafta içi her gün iki analiz çıkartmayı kural olarak belirledik" diyor. Partilerden bağımsız çalışan ekip, Türkiye siyasetine etki eden aktörlerin açıklamalarını izleyerek açık kaynaklardaki verilerle belli kriterlere göre doğruluğunu ölçüyor. Açık olarak yayınlanmayan çok az veriyle karşılaştıklarını belirten Kaplıca, kadın cinayetleri örneğini vererek bazı konularda her türlü veriyi bulmanın kolay olmadığı tespitini de ekliyor: “Biz Doğruluk Payı olarak siyasi aktörlerin iddiaları üzerinden analiz yaptığımız için kaynak bulmada sorun yaşamıyoruz ama TBMM’de cevapsız kalan soru önergelerine ve vatandaşların bilgi edinme hakkını kullanırken yaşadığı sorunlara baktığımızda Türkiye’de istenen verilere ulaşmakta çok fazla engelin olduğunu söylemek çok da yanlış bir tespit değil."

Proje ekibi, kendi seçtikleri iddiaları analiz ediyor; bununla birlikte dışarıdan gelen önerileri de değerlendiriyor. Doğruluk Payı editörlerinin, bir siyasinin iddiasını analize tabi tutması için, iddianın 'doğrulanabilir veya yanlışlanabilir' olması, tartışmalı ve önemli olması gerekiyor. Bu özellikleri taşıyan iddiaları, Meclis tutanakları, TUİK, Dünya Bankası, IMF gibi muteber kaynakların verileri ışığında masaya yatıran editörler, dogrulukpayi.com'da açıklanan ölçekleri kullanarak bir derecelendirme yapıyor. Doğruluk derecelendirmesi, doğru, doğruya yakın, orta doğrulukta, doğruluktan uzak ve yanlış olmak üzere 5 basamaktan oluşuyor. Varılan sonuçlar, detaylı analiziyle birlikte web sayfası ve sosyal medya hesaplarından (facebook.com/dogrulukpayi ve twitter.com/dogrulukpayicom) kamuoyuyla paylaşılıyor. Analizler günlük paylaşımların yanı sıra aylık raporlar halinde de yayınlanıyor. Partilerin doğruluk payı ortalamalarının da verildiği bu raporlarda daha genel bir doğruluk payı manzarası ortaya çıkıyor.



PARTİLERİN DOĞRULUK PAYI

Örneğin Doğruluk Payı’nın Mart 2015 raporunda ilginç veriler var. Rapora göre, Türkiye siyasetinin doğruluk payı ‘kısmen’. Bir başka deyişle, Türkiye’de seçmenler çoğunlukla kısmen doğruluk payı olan demeçlerle karşılaşıyor. Rapora göre toplam 36 analizin yaklaşık % 36’sı AK Partili milletvekilleri ve parti yöneticilerinin yaptığı açıklamaları konu alırken, yaklaşık % 58’i muhalefet milletvekillerinin yaptığı açıklamalar üzerine olmuş. Partilerin doğruluk payları ise rapora şöyle yansımış: AK Partili siyasilerin incelenen demeçlerinin ortalaması ‘doğruluktan uzak’, CHP’li ve HDP’li siyasiler ‘doğruluğa yakın’ demeçler verirken, MHP’li siyasilerin demeçleri ise ‘kısmen doğru'.



SİYASİLERİN DOĞRULUK PAYI

Doğruluk Payı editörlerinin demeçler üzerinde yaptığı analizler, siyasilerin doğruluk payları hakkında da bir sonuç ortaya çıkarıyor. Bugüne kadar yaptığı analizlerden ortaya çıkan sonuçlara göre bazı siyasi liderlerin doğruluk payları şöyle:
Recep Tayyip Erdoğan (Cumhurbaşkanı): Orta doğrulukta
Ahmet Davutoğlu (Başbakan/ AK Parti Genel Başkanı): Orta doğrulukta
Kemal Kılıçdaroğlu (CHP Genel Başkanı): Orta doğrulukta
Devlet Bahçeli (MHP Genel Başkanı): Orta doğrulukta
Selahattin Demirtaş (HDP Eş Genel Başkanı): Doğru



Bu liderlerin analiz edilen bazı demeçleri ve doğruluk payları ise şöyle:
Erdoğan: “Gelişmiş ülkelere bakalım, görüyoruz ki tamamına yakınında başkanlık sistemi var.” (Yanlış)
Davutoğlu: “2002 yılına kadar savunma sanayinin yüzde 80’i ithalatla karşılanıyordu." (Doğruya yakın)
Kılıçdaroğlu: “Tüketici kredisi, banka kredi kartı borç batağıdır. Borç batağındaki vatandaş sayımız 5 milyon” (Yanlış)
Bahçeli: “Vatandaşlarımızı doğrudan ilgilendiren gıda enflasyonu yüzde 16’ya dayanmıştır.” (Doğruya yakın)
Demirtaş: “Türkiye’de bugün 3 milyon işsiz var. Bunların 1 milyonu üniversite mezunu." (Doğruya yakın)

Analize tabi tutulacak demeç sayısı açısından partiler arasında bir oran gözetilmediğini belirten Koray Kaplıca, "İddianın tartışmalı ve seçmeni yönlendirme etkisinin fazla olması bizim tek kriterimiz. Fakat Doğruluk Payı için analizlere başladıktan birkaç ay sonra analiz için seçilen demeç dağılımına bakıldığında TBMM’deki mevcut sandalye dağılımını temsil ettiğini gördük." diyor. Bu dengenin sağlanmasını demeçleri seçerken kullandıkları haber kaynaklarının çeşitliliği ve meclis tutanaklarını kullanmalarına bağlıyor.



SIRADA MEDYANIN İDDİALARI VAR

Proje kapsamında şimdilik büyük oranda siyasi parti temsilcilerinin demeçleri analize tabi tutuluyor fakat gelecek için başka planları da bulunuyor. Koray Kaplıca, yakın zamanda medyada yer alan iddiaları da analiz edecekleri haberini veriyor. Şu anda projelendirme aşamasında olan Doğruluk Payı Medya'da, belli kriterlere göre medyadaki iddiaların doğruluğu ölçülecek.