Demokrasinin olmazsa olmazı olan çok partili sistemden bu yana birçok parti geldi geçti. Bazıları uzun ömürlü olduğu için hala varlıklarını kaybetmiş değiller İşte “demokrasi” adına kabullendiğimiz çok partili sistem ne yazık ki bunun yanında “ikiyüzlülük ve yalancılık” beraberinde getirdi.

Millet, siyaset adamlarından dürüst olmalarını ve riyakar olmamalarını isterken, birçok siyasetçi bu istekleri göz ardı etti ve sadece koltuk derdine düştü. Halbuki bu zatlar milletin derdi ile dertlenmesi lazımken; milletin kültürüne, geleneklerine, göreneklerine, inançlarına göre hareket etmesi ve bu konularda halkına yardımcı olması lazımken, bunlara hep ters düştüler.

Olmadık vaatlerde bulundular, olmadık zorbalıklar yaptılar, olmadık yalanlar attılar! Çıktıkları yolda yapmaları gereken ne varsa, hepsini vaat ettiler; bu doğru ama gel gelelim birçoğunu veya hiçbirini yapmadılar. Vaatlerini seçim gününe kadar sıralayan bu tip siyasetçiler, seçimi kazandıktan sonra hep değişmişler ve verdikleri sözleri yerine getirmemişlerdir. Tarihimizde sevilen ve hatrı sayılır parmakla gösterilen siyasetçi, çok şükür az da olsa var! Biz buna da şükrediyoruz halk olarak ve diyoruz ki, “Ya bunlar da olmasaydı?”.

Peki sadece şükretmek yeter mi? Elbette hayır! Millet olarak böyle siyas i parti ve siyasetçilere dersini seçim gününde vermemiz lazım ki, bu boş vaatlere artık kanmadığımızı, onların oyunlarına artık gelmediğimizi ve bundan sonra da bu oyunlara gelmeyeceğimizi ispatlamış olalım. Her partinin mutlaka bir ideolojisi, bir siyas i fikri mutlaka vardır. Ama nedense bazı partiler, seçimler yaklaştıkça var olan bu siyas i fikirlerinden vazgeçmek zorunda kalıyorlar. Peki neden ama? Çünkü temel siyas i fikirleri, milletin isteklerine ve fikirlerine uymuyor da ondan. Halkın bu istekleri ve fikirlerini göz ardı edemiyorlar ve yapmayacakları vaatleri seçim gününe kadar bol keseden sıralıyorlar. Sonra da millet buna kanar ve oyunu verirse seçimi kazanıyor. Seçimler yaklaşırken yaptıkları U dönüşünü, koltuğa geçtikten sonra tekrarlıyor; kendi menfaat ve siyas i fikirlerini tekrar uygulamaya çalışıyorlar. Sonra da millet oyu verdiğine vereceğine bin pişman oluyor ama at Üsküdar'ı çoktan geçiyor. Halk, “Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yermiş” misali, gelecek seçimlerde bu kişilere ve partilere tekrar oy vermemesi lazımken, az da olsa oy veren yine de oluyor. Oysaki yaptığımız hatalardan hepimiz de ders alsaydık, bugün Türkiye bu seviyede olmayacaktı.

Adaylar boş vaatlerde bulunurken, saçma sapan hizmetlerden bahsederken, “şunu yaptım, bunu yapacağım” diye yalanlar atarken; bizler ne olur ayakta uyumayalım! Siz siyaset adamları ve tüm siyasetçiler! İnsan olmak; dürüstlüğü, verdiği sözü tutmayı, tutmayacağı sözü vermemeyi, yalan söylememeyi, halkıyla konuşurken dediği bir şeye, kendinden büyük makamdakilerle konuşurken dememeyi yani kısacası ikiyüzlülük yapmamayı gerektirir. Biz böyle öğrendik, böyle bildik, böyle yaşadık ve böyle yaşayacağız da Sizler de insan olduğunuza göre; dürüst olun, yapamayacağınız şeyleri millete söz vermeyin, sadece yapabileceğiniz sözler verin ve kesinlikle ikiyüzlü olmayın. Siyaset ne ikiyüzlülüktür ne de yalancılıktır! Siyaset, sadece ve sadece dürüstlük ve doğruluk gerektirir. Ne olur bizlere karşı dürüst olun! Sadece ve sadece dürüst olun! Saygılarımla