Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde, kendisine bağlı 20 sendikayla meydanlarda emekçiyle kucaklaştı. Konfederasyon, başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere 10 büyükşehirde 1 Mayıs kutlaması yaptı.

Ankara Ulus Meydanı'ndaki 1 Mayıs kutlamaları renkli geçti. Programın başında iş kazalarında hayatını kaybetmiş şehit emekçiler için bir dakika saygı duruşu gerçekleştirildi, ardından Fatiha okundu. İşçiler, bugüne kadar medeni yöntemlerle seslerini duyuramadıkları siyasi iktidar ve patronlara mesaj gönderebilmek için güvercin uçurdu.

İşçiler, 'Hukuk, emek, hürriyet; ülke bize emanet', 'Her yer Soma her yer Ermenek', 'Vekil tok, asil aç, millet ekmeğe muhtaç', 'Sendika barajı istemiyoruz', 'Aşırana, taşerona hayır', 'KPSS bahane, Vip torpil şahane' sloganları attı. Daha sonra işçiler, hükümetin torba yasalar çıkararak çalışanların haklarını nasıl gasp ettiğini anlatmak için de başlarına torba geçirdi. Haksızlıklar, hukuksuzluklar, işçiyi mağdur eden politikalar, topluca düdük çalınıp balon patlatarak protesto edildi. Yöresel halk oyunları eşliğinde halaylar çeken işçiler, alandan ayrılırken de çöplerini topladı.

Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu adına bir konuşma yapan Pak Toprak İşçileri Sendikası Genel Başkanı Ali Dolgunyürek, yakıp yıkmak, kırıp dökmek için değil demokratik haklarını kullanarak sorunları, hakları, talepleri dile getirmek, özgürlük, demokrasi ve adalete sahip çıkmak için meydanlarda olduklarını söyledi.

1 Mayıs İşçi Bayramı'nı kutlayan Dolgunyürek, şöyle devam etti: "Ey milletten aldıkları vekaletle vesayet düzeni kurmaya kalkışanlar; ey milleti yalanlarıyla, hileleriyle uyutacağını zannedenler; ey sinsi bir virüs gibi yerleştikleri yerlerden hukukumuzu ve demokratik sistemimizi felce uğratanlar; ey emekçi halktan gerçekleri gizlemek için özgür medyayı susturanlar; ey sendikaların önünde barajlar koyarak örgütlenme özgürlüğünü engelleyenler; insan onuruna yaraşır çalışma mevzuatı yerine emekçiyi köleleştiren, açlığa mahkum eden, hayatını dahi hiçe sayan yasalar çıkararak çalışanlara zulmedenler; sırf kendisine biat etmiyor, kirli havuzlarında yüzmüyor diye yüzbinlerce emekçinin çalıştığı iş yerlerine, sanayi kuruluşlarına, şirketlere saldıranlar; ey milletin inançlarını istismar ederek makam ve mevkilere gelip sonrasında onun en kutsal değerleriyle alay edenler; helalinden evine iki ekmek götürme uğruna indiği maden ocaklarından bir daha çıkamayanların, kapanan binlerce iş yeri ve işsiz kalan yüzbinlerce emekçinin utanmadan altına imza attığınız üç kuruşluk asgari ücret yüzünden çoluk çocuk aç yaşayanların, yıllarca çalıştığı halde çarşı pazardan filesi boş dönem emeklinin, kendi yandaşlarınızı kamuya hukuksuz şekilde yerleştirerek hakkına girdiğiniz liyakatli vatan evlatlarının, görevden alarak millete hizmetten mahrum ettiğiniz binlerce kamu çalışanının, işsizliğe mahkum ettiğiniz milyonların vebali sizin boynunuzdadır. Bizim de iki elimiz, bu dünyada kurulacak olan mahkemelerde de yarın ahirette kurulacak Mahkeme-i Kübra'da da yakanızda olacak."