Sosyal Demokrasi Vakfı (SODEV) Başkanı Erol Kızılelma, iktidarın başkanlık adı altında diktatörlüğe doğru yürüdüğünü söyledi. Kızılelma, “Yolsuzluk batağında debelenen iktidar, kendisini kurtarmak, yolsuzluk söylentilerinin üzerini örtmek için tüm muhaliflerin üzerinde baskı kurdu. Muhalif olan herkesi, siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına, sanatçılardan medyaya kadar her kişi ve çevreyi darbecilikle suçladı.” dedi.

Taksim Hill Otel’de düzenlenen SODEV 2014 İnsan Hakları Demokrasi Barış ve Dayanışma Ödülü sahiplerini buldu. Ödül törenine; Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sosyal Politikalar ve Genel Başkan Yardımcısı Genel Başkan Yardımcısı Burhan Şenatalar, CHP Kültür Sanat Platformu ve Genel Başkan Yardımcısı Ercan Karakaş, Yurt Gazetesi Yazı İsleri Müdürü Çağlar Tekin, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, Cumhuriyet Gazetesi Haber Merkezi Müdürü Aykut Küçükkaya, Birgün Gazetesi Yazı İsleri Müdürü Barış İnce, SODEV Seçici Üyesi Prof. Dr. İbrahim Karaoğlu, SODEV üyelerin de bulunduğu, çok sayıda aydın, yazar ve gazeteci katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan SODEV Başkanı Erol Kızılelma, iktidarın muhalifler üzerinde bakı kuruduğunu söyledi. İktidarın, her kesimi darbecilikle suçladığını dile getiren Kızılelma, ülkede hukukun ve yargının bitiğini öne sürdü. SODEV Başkanı Kızılelma, “Toplumun büyük bir çoğunluğunun beklentisi daha demokratik ve özgürlükçü bir ülkede daha refah içinde yaşayabilmek. 2014 yılı yolsuzluklarla şaibeli ve artan baskıcı yönetim tarzıyla tepki alan ve giderek meşruiyetini yitiren bir iktidarla mücadele ile geçti. Yolsuzluk batağında debelenen iktidar, kendisini kurtarmak, yolsuzluk söylentilerinin üzerini örtmek için tüm muhaliflerin üzerinde baskı kurdu. Muhalif olan herkesi, siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına, sanatçılardan medyaya kadar her kişi ve çevreyi darbecilikle suçladı.” şeklinde konuştu.

İktidarın hukuk tanımadığını aktaran Kızılelma, “Bir 'başkanlık' adı altında açıktan diktatörlüğe doğru kararlı ve hızlı adımlarla yürümeye başladı. Buna şaşırmadık. Hak hukuk tanımayan, her uygulamasıyla yasaları dikkate almadan meşruiyet sınırlarını zorlayan bir iktidarın, suç işlediğinin bilinciyle demokrasiden uzaklaşması ve özgürlüklere sınırlama getirmesi, ülkemizi mecradan maceraya sürüklemesi kaçınılmazdı.” ifadelerini kullandı.

AKP’nin gözünde yanında olmayan herkesin ya darbeci ya da paralelci olduğuna vurgu yapan Kızılelma, sözlerini şöyle dürdürdü: “Neyse ki iktidar, ülkeye ileri demokrasi getirdikleri iddiasından vazgeçti. Onlar da inandırıcı olmadığının farkında. İktidarın ilk 10 yıllık sürecinde yanında olan, ona destek veren, AKP'yi demokrat bir parti olarak lanse eden çevreler şimdi yanından uzaklaşmış durumda. Onlar da artık AKP'nin gözünde ya darbeci, ya paralelci. Ülkemizdeki durum endişe verici. Elbette ekonomik ve demokratik anlamda baskıcı bir yönetim var. Ama en önemlisi artık ülkede hukukun, bağımsız yargının bitmiş olması. Bu duruma itiraz edilmemesi için medyaya baskı yoluyla sesinizin kısılmak istenmesi.”