Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin can verdiği maden faciasıyla ilgili 8'i tutuklu 45 sanıklı davaya 23 Nisan sebebiyle verilen bir günlük aranın ardından devam edildi. Sanık avukatları, tutuklu sanıkların tahliyesini, tutuksuz sanıklarla ilgili adli kontrol kararlarının kaldırılmasını, savunmasını yapan tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasını talep etti. Mağdur ve müşteki avukatları da tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını, tutuksuz yargılanan dört sanığın tutuklanmasını talep etti. Duruşmada ilk olarak söz alan müşteki avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Av. Selçuk Kozağaçlı, sanık avukatlarından Yusuf Koçiğit'in gündeme getirdiği sabotaj iddiasına ironiyle cevap verdi. Kozağaçlı, faciadan önce Meclis kürsüsünden Soma'daki tehlikeyi gündeme getiren Milletvekili Özgür Özel'in, madende sabotaj yapan örgütün adamı olduğunu söyledi.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde iki haftadır devam eden davanin ilk duruşmasının sekizinci celsesinde tutuklu 8 sanığın tamamı, tutuksuz sanıklardan 28'i, mağdur ve müştekiler ile tarafların avukatları hazır bulundu. Sanık avukatlarının savunmalarını tamamlanmasının ardından Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, mağdur ve müşteki avukatlarına söz verdi. Av. Kozağaçlı, 301 kişinin ölümüyle ilgili sanık savunmaları sırasında üst düzey yöneticilerle sanık konumundaki diğer çalışanların ikili bir yapı sergilendiğini öne sürdü. Üst düzey yöneticilerin facianın sebebi hakkında, "Biz nereden bilelim? Sorun olsa madende çalışan 100'e yakın mühendis bize iletirdi." şeklinde yaklaşım sergilediğini ifade eden Kozağaçlı, "Patron, 'Ne istediler de vermedim?' dedi. İşletme müdürü, 1,5 saat kurtarma faaliyetlerini anlattı. 'Biz para pul işlerine bakarız,' dediler. 'Maden tıkır tıkır çalışıyordu, işçiler maden ısındığından değil, çalıştıkları için terliyordu, hiçbir sorun yoktu.' açıklamaları yapıldı. Mahkeme Başkanı, 'Sorun olsa kime söylerdiniz?' diye sordu. Dönüp dönüp faciada hayatını kaybeden Mehmet Efe'nin ismini verdiler. Mehmet Efe öldü, işlediği kusurun telafisini yapmaya çalışırken öldü. Suçu ona yıkmaya çalışmaktan vazgeçin, onun amel defteri kapandı. Ölüler hakkında hayırlı konuşun ama madende 2 bin 400 liraya çalışan vardiya mühendisleri, patronlarını kurtarmak için kafalarını uçağa uzattıkları için tarih kitaplarına girecek." diye konuştu. Madeni daha önce işleten Park Teknik isimli şirketin, "Ocakta yangın var." uyarısında bulunduğunu da hatırlatan Kozaağaçlı, "Madendeki yangınları reddetmek için çok güçlü bir sebebin olması gerekir, o da para. Yangını reddetmek, fena strateji değil ama tutmaz." diye konuştu.

'MİLLETVEKİLİ ÖZEL MUHTEMELEN OCAKTA YANGIN ÇIKARAN ÖRGÜTÜN ADAMI'

Sanık avukatlarının bilirkişi raporunu reddetmesi ve yeni bilirkişi talep etmesiyle ilgili de konuşan müşteki avukatlarından Kozağaçlı, "Keşifse keşif, yeni bilirkişiyse bilirkişi. Bir her şeye hazırız." dedi. Sanıklardan İşletme Müdürü Akın Çelik'in avukatı Yusuf Koçyiğit'in gündeme getirdiği sabotaj iddiasını da ironik şekilde eleştirdi. Kozaağaçlı, "Bir meslektaşımız, 'Dirensoma isimli internet sitesini kurmuşlar, iki gün sonra maden bombalanmış olabilir.' diyor. Faciadan 6 ay önce TBMM'de, 'Soma'da yangın olabilir.' diyen milletvekili Özgür Özel, muhtemelen bu örgütün adamı. Madendeki yangın riskini ifade eden Prof. Dr. Bahtiyar Ünver, 'Bu maden yanacak, bu felaket olmadan önlem alın.' diyen 200-300 kişi örgütün adamı olabilir, araştırılsın." diye konuştu. Kozağaçlı, savcılık ve bilirkişinin delil olarak aradığı topçu defterlerinin sanık avukatlarından çıkmasına da tepki gösterdi.

'DAVAYI BAŞKA ŞEHRE ALDIRMAYI İSTEMEK PROVOKASYON OLUR'

Şehit olan 301 madencinin yakınlarının duruşmadaki tepkileri sebebiyle davayı başka şehre aldırmak isteyen sanık avukatlarına da tepki gösteren Kozağaçlı, "Artık bu tarafa yüklenmek, can güvenliği yok denilerek mahkemeyi başka yere aldırmaya çalışmak provokasyon olur." şeklinde konuştu. Av. Kozağaçlı, sanık sorgularının haklarındaki kuvvetli şüpheyi azaltmadığını, daha da arttırdığını sözlerine ekledi.

'YAŞASAYDI 41 YAŞINDA OLACAKTI'

Maden faciasında şehit olan 301 madenciden Mustafa Kaya'nın, bugün doğum günü olduğu öğrenildi. Müştekiler Naciye Kaya ve Elmas Kaya'nın avukatı Sercan Uran, "Mustafa Kaya, bugün yaşasaydı 41. yaşını kutlayacaktı." dedi. Avukatın eşinin doğum günü olduğunu söylemesi üzerine Naciye Kaya, gözyaşlarını tutamadı. Ağlayarak duruşma salonundan çıktı.

TUTUKSUZ YARGILANAN DÖT SANIĞIN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ

Av. Uran, tutuksuz sanıklardan havalandırma mühendisi Fuat Ünal Aydın ve Ergün Yılmaz'ın tutuklu yargılanmasını talep etti. Uran, sanık Aydın'ın, başkası tarafından doldurulan havalandırma defterine imza attığını söylemesinin aymazlık olduğunu belirtti. Mağdur ve müşteki avukatlarından Şerife Ceren Uysal da delil karartma ihtimali sebebiyle tutuksuz sanıklar Serhat Dinç ve Serdar Günay'ın tutuklanmasını talep etti.

'İDDİA MAKAMI TOPÇU DEFTERİNE EL KOYMALI'

Av. Can Atalay ise 301 madenci ve yakınlarının en ufak saygısızlığa uğramaması gerektiğini belirterek, "Bakan Taner Yıldız'ı, Alp Gürkan'ın unutmayacağız. Hukuki prosedürlerin gerçekleşmesi için bekleyeceğiz. Danıştay kararına rağmen verilmeyen bakanlık personeliyle ilgili soruşturma izni bekliyoruz." dedi.Savcılık ve bilirkişinin ulaşamadığı deliller arasında bulunan topçu defterinin varlığından sanık ifadeleri sonucu haberdar olduklarını ve dava delili olan defterlerin halen sanık avukatlarının elinde olduğunu söyleyen Av. Atalay, "Topçu defterine el koyulması gerekirdi. Bunu bizim talep etmemiz değil, iddia makamının yerine getirmesi gerekirdi. İddia makamı bu yükü bize bırakmasın, topçu defterlerine el koyulmasına karar versin. Ayrıca tutuksuz dört sanığın tutuklanmasını, tutuklu sanıkların tutukluluklarının devamını talep ediyoruz." dedi.

Mağdur ve müşteki avukatları, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.'nin bütün yönetim kurulu üyelerinin yargılanması, TKİ ve MİGEM'e sunulan madenin çalışma planları, 2006 yılından bu yana ocakla ilgili yapılması gereken iş sağlığı ve güvenliği kurulu toplantı tutanakları, müfettişlerin risk değerlendirme ve teftiş raporları, ocağı daha önce işleten ancak risk tehlikesi sebebiyle ihale sürecinden önce madenden ayrılan Park Teknik'in yetkililerinin şehit olarak dinlenmesini istedi.

Duruşmaya öğle arası verildi.