Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciasının ceza davasında, sanık avukatlarının sabotaj ihtimali ve delil yetersizliği üzerinde durması, şehit madenci ailelerinin büyük tepkisini çekti. Maden şehitlerinin anneleri koltuklara, dizlerine vurarak dövündü, küçük yetim çocuklar da gözyaşlarına boğuldu.

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın üçüncü duruşmasının dokuzuncu celsesi, yazılı talepler alınarak başladı. Geçen dönem alınan ara kararların okunmasının ardından müşteki ve sanık avukatlarının taleplerine geçildi. Sonra da cumhuriyet savcısı mütalaasını sundu.

MÜŞTEKİ AVUKATLARI TUTUKSUZ SANIKLARIN DA TUTUKLANMASINI TALEP ETTİ

Müşteki avukatları, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını isterken tutuksuz yargılanan sanıkların da tutuklanmasını talep etti. Avukatlar, olayın ardından işletme yöneticilerinin düzenlediği basın toplantısında, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan’ın, ‘Görevimden çekilmem, patron olmadığım anlamına gelmez.’ sözünün eleştirerek, hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Ayrıca delil güvenliğinin sağlanması açısından halen Soma Kömür İşletmeleri’nde çalışan ve kaza anında ocağa gidebilen tutuksuz sanıkların tutuklanmasını ya da adli kontrol hükümleri uygulanarak ocağa yaklaştırılmamasını talep ettiler. Soruşturma dosyasının dava ile birleştirilmesini de isteyen müşteki avukatları, olaydan sorumlu olan bütün mühendis ve teknikerlerin tutuklanmasını, DİSK’in de davaya müdahil olarak katılmasını, Türkiye Kömür İşletmeleri ve Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün, faaliyet raporları ile birlikte ocağa ilişkin bazı belgeleri vermesini istedi.

SANIKLAR TAHLİYE TALEP ETTİ

Müşteki avukatlarının talebinin ardından Cumhuriyet Savcısı Koray Keskin mütalaasını verdi. Tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını, tutuksuz sanıkların adli kontrollerinin yeterli olması sebebiyle tutuksuz yargılanmalarının devamını, DİSK ve sendikaların katılımının ise suçtan zarar görme dışında kaldığı gerekçesiyle uygun olmadığını dile getirdi. Müşteki avukatlarının taleplerinin ardından sanıkların görüşü alındı. Tutuksuz sanıklar takdiri mahkemeye bırakırken tutuklu sanıklar tahliyelerini talep etti.

'KREDİ ÖDEMELERİ BİR SENE ERTELENDİ'

Sanıklardan Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, kredi borçlarına dair ödemelerin bir sene ertelendiğini, bankalarla konsorsiyum imzalandığını ve ailelere tazminat ödemelerinin, taksitlendirme yapılarak başladığını söyledi. İşletme Müdürü Akın Çelik ise bilirkişi raporlarını eleştirerek, gerçeği yansıtmadığını ileri sürdü. Sanıkların tutuksuzluk talebine aileler, “Yazıklar olsun size. İnşallah siz de geberirsiniz, sizin de çocuklarınız baba arar. Biz hayattan çıkmışız zaten, bir de siz çıkın utanmazlar.” diye tepki gösterdi.

'SABOTAJ' SÖZLERİ MAHKEMEYİ KARIŞTIRDI

Tutuklu sanıkların ardından sanık avukatları söz alarak, bilirkişi raporlarını eleştirdi ve tutuklu sanıkların tutuksuz yargılanmasını istedi. Olayla ilgili delil yetersizliği olduğunu söyleyen, sanık Çelik’in avukatı Yusuf Koçyiğit’in, facianın sabotaj olabilme ihtimalini söylemesiyle mahkeme salonu bir anda karıştı. Aileleri ve müşteki avukatlarını ayağa kaldıran bu sözler üzerine Av. Koçyiğit, müşteki avukatlarına yönelik, “Neden bu kadar tepki gösteriyorsunuz anlamıyorum.” dedi. Aileler, bu sözlerin ardından isyan etti. Anneler, dizlerini dövmeye başladı. Kimi maden şehidi anneleri, koltukları yumruklayıp ellerini sıktı, babalarını kaybeden çocuklar gözyaşlarına boğuldu. Mahkeme başkanının yatıştırma çabaları yetersiz kalınca müşteki avukatları, aileleri teselli ederek dışarıya çıkmalarına yardımcı oldu.

Bir maden şehidi annesi, “Mezarlığa baksınlar, deliller orada. Delil, delil, delil. Allah’tan korkun.” diyerek gözyaşlarını tutamadı. Bir başka maden şehidi annesi de küçük oğlunu elinden tutup sanık avukatlarının yanına götürerek, "İşte delil burada." dedi. Sanıkların tahliyesi gibi bir durum olamayacağını ifade eden, tek çocuğuyla bir başına kalan bir madenci eşi de, “Eğer bir kişi çıksın buradan, mahkemenin orta yerinde kendimi asar, öldürürüm.” diyerek sanıklara tepki gösterdi. Daha sonra şehit madenci yakınları, “Katillere meydanı boş bırakıyoruz.” diyerek salonu terk etti.