Kilis 7 Aralık Üniversitesi öğretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Halil Özşavlı, Türklerin tarihte Ermeni soykırımı yapmasının söz konusu olmadığının en bariz delilinin yetim Ermeni çocukları için Cemal Paşa ve devletin yaptırdığı yetimhaneler olduğunu söyledi.

Atatürk Üniversitesi tarafından, Kültür ve Gösteri Merkezi'nde '2. Uluslararası Türk- Ermeni İlişkileri ve Büyük Güçler Sempozyumu' başladı. İki gün sürecek sempozyuma çeşitli üniversitelerden çok sayıda yerli ve yabancı akademisyen katıldı. Sempozyumun ilk gününde 20 oturum düzenlendi. Prof. Dr. Ali Sinan Bilgili'nin moderatörlüğünde düzenlenen 10'uncu oturumda Yrd. Doç. Dr. Özşavlı, '19 Yüzyıl sonu ve 20 yüz yılın başında yaşanan Ermeni isyanlarının mirası: Ermeni yetimleri, sayıları ve Türkiye dışına taşınmaları' konulu sunum yaptı.

Özşavlı, Ermeni isyanlarının temelinin 16 yüzyılda İran ve Rusya'da atıldığını, 19. yüzyılın başlarında da Osmanlı Devleti'ne sirayet ettiğini belirtti. Türklerin tarihin hiçbir döneminde soykırım yapmadığının belgelerle ortaya konduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Özşavlı, "Ermeni soykırımından bahsedenler Osmanlı'nın, Cemal Paşa'nın yaptırdığı yetimhaneleri (darüleytamları) görmüyorlar. Savaşlarda, tehcirde kimsesiz ortada kalan Ermeni yetim çocukları tehcir döneminde Cemal Paşa tarafından Suriye'nin Halep ve Şam şehirlerine yetimhaneler kuruyor. Yine Sultan Abdulhamit Anadolu'da 60 tane yetimhane kuruyor, bu yetimhanelerde Türk ve Ermeni çocuklar birlikte kalıyor, aynı lokmaları paylaşıyorlar. Soykırım yapan bir devlet, düşman gördüğü milletin çocuklarını besler mi? Onları yetimhanelerde koruma altına alır mı?" diye konuştu.

Yrd. Doç. Dr. Özşavlı, tehcir döneminde Anadolu'da yetimhanelerde 6 bin Ermeni yetimin bulunduğunu, bunun da İngiliz, Alman ve Amerikan misyonerlerin kayıtlarından anlaşıldığınrı kaydetti. Özşavlı, yine aralarında Rumların da bulunduğu Ermeni çocukların Amerika Birleşik Devletleri tarafından 1921- 1923 yılları arasında Türkiye'den Yunanistan'a nakledildiğini ve bunların da sayısının 14 bin 420 olduğuna dikkat çekti.

Aynı oturumda, 'Türk- Ermeni İlişkilerinde Halk Kültürü Açısından Bakmak' temalı sunum yapan Halk Bilim Araştırmacısı Dr. Yaşar Kalafat ise toplumların birbirlerinin kültürünü tanıdıkça aralarındaki tarihi husumetlerin sona ereceğine inandığını söyledi. Kalafat, emperyalist güçlerin provokatif söylem, eylem ve medyatik yayınlarıyla halklar arasında husumet oluşturduğunu ve bunun da halkların kardeşliğine engel olduğunu sözlerine ekledi.