Bursa Orhangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Emekli Kurmay Albay İsmail Hakkı Soygeniş sözde Ermeni soykırım iddiaları karşısında Türkiye'nin gerekli çabayı göstermediği için haksız duruma düştüğünü söyledi. Öğrencilere yönelik bir konferans veren Soygeniş, Ermeni meselesinin dünü bugünü ve yarını hakkında bilgiler aktardı.

Ermeni meselesinde kazananın Ermenistan olduğunu dile getiren Soygeniş, ‘’Ermeni Tehciri konusunda 100 yıl sonra bugün geldiğimiz nokta Ermenistan kazanan, bizler ise kaybeden taraftayız. Dünya kamuoyunun algılaması ve kanaati maalesef kasıtlı veya kasıtsız hatalarımız nedeniyle aleyhimizde olmuştur. Üzücü olan haklı olduğunuz davayı kendi içimizde dahi birçok kişiye anlatamamış olmamızdır. Davamızı milli hale getiremedik ve nesillere gerçek bilgileri gerekçelerle anlatamadık. Karşı taraf din birliği temelinde propaganda ile arşive dayanmadan bir asırdır çalışmakta, biz ise bir çaba içinde değiliz. Bilgimiz olmayınca ilgimiz olmadı, ilgisiz milletlerin davası milli olamamıştır.” dedi.

Ermeni arşivleri konusuna dikkat çeken Soygeniş, “Bugün Ermeni arşivleri açık mı kapalı mı tartışması devam etmektedir. Bizim arşivlere internetten girmek incelemek serbesttir. Gerçek ve tarafsız tarihçilerin araştırmalarına sunulan arşivimiz üzerinde çalışan yabancılar hakkında bilgi veren Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ilginç bir hususu ortaya koymuştur. Yurt dışından birçok araştırmacı Osmanlı arşivlerini incelemek için gelmiştir. 1998-2001 yılları arasında Osmanlı arşivleri için 52 devletten gelen 662 kişiden sadece 3’ü Ermeni meselesini araştırmıştır. Onlar Osmanlı’nın soykırım yapmadığını gayet iyi biliyorlar veya sabit fikir, hakikat gibi algılanmış ve şüphe duyulmamaktadır. Batı bizim arşivlere güvenmiyorsa Ermenilerin kurduğu Taşnak ve Hınçak cemiyetlerinin arşivleri Amerika’dadır.” ifadelerini kullandı.

Ermenilerin sayısının abartıldığını savunan Soygeniş, şunları söyledi: “Osmanlı arşivine göre tehcir edilen Ermeni sayısı 438 bin 758 kişidir. İskân sahalarına varan mevcutlar ise 382 bin 148 kişi olmuştur. Bu sayılar devletin ilgili resmi makamlarının verdiği raporlara dayanmaktadır. Öyle söylendiği gibi 3 milyon Ermeni yoktur. Tehcir sınırlı ölçüde uygulanmıştır. Orduda görev alanların aileleri, devlet memuru olanların aileleri düzgün olanlara ve yetimlere dokunulmadı. Tehcir kısıtlı olarak uygulandı. Biletleri alındı. Evi olanlara satılıp parası verildi. Bunların hepsi arşivlerde yazılıdır.”

Batıyı suçlayarak kolay yolun seçildiğini kaydeden Soygeniş, şöyle devam etti: “Kolay olan batıyı suçlama yerine arşivlere ve belgelere dayanarak yaşananlar sebep ve sonuçları ile açıklanabilseydi, edebiyat, sanatımıza bu hadiseyi işleyebilseydik, siyaset ve diplomaside yeterli donanımda diplomatlarımızı donatabilseydik her şey farklı olabilirdi. Her yıl yurtdışına gönderilen binlerce asker ve sivil bürokratlarımıza, akademisyenlerimize yeterli bilgi ve belgeleri ulaştırabilseydik, yayınlanan kimi ipe sapa gelmez konulardaki dizilerin yanında tarihi perspektiften o dönemin gerçeklerini beyaz perdeye aktarabilseydik, devletin üst makam sahiplerinin resmi politika olarak benimsediği “tarihi tarihçilere bırakalım” kolaycılığına kaçmasaydık bunlar yaşanmayabilirdi. Arşiv medeniyeti olan Osmanlı belgelerini zamanında tercümesini yaparak her dilde yayınlayabilseydik, birbirimizin kuyusunu kazmak yerine fikir ve ideal birliğini sağlayabilseydik, milli meselelerimizin köklerine inerek okullarımızda ve üniversitelerimizde mecburi ders olarak okutabilseydik, nesilden nesille davamızın bayrağını hiziplere ayrılmadan devredebilseydik bugün dünyanın karşısında ezik ve haksız duruma düşmezdik.”

Ermeni meselesinin başımıza büyük dertler açacağına söyleyen Soygeniş, ‘’Ermenistan tazminat ve toprak talebi karşılansa dahi tatmin olmayacaktır. Zira devletin beşikten mezara kadar her seviyede diyasporası ile içeride ve dışarıda kin ve öç alma duygusu ile zehirlediği nesiller, Türk’ten intikam almadan davayı sonlandırmayacaklardır’’ şeklinde konuştu.