Hakimler ve Savcılar Yüksek Korulu'nun (HSYK) dünkü yeni kararnamesiyle 888 hakim ve savcının görev yeri değişti. Görev yeri değiştirilenler arasında en dikkat çeken isimlerden biri de Eskişehir 1. Sulh Ceza Hakimi Kemal Karanfil oldu. Sulh Ceza Hakimi Karanfil, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra kurulan Sulh Ceza Hakimliklerinin kaldırılması için 20 Ekim 2014 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurmuş ve mahkeme kısa sürede esastan görüşme kararı almıştı. Dilekçesinde Sulh Ceza Hakimliklerinin ‘Adil olmadığını ve siyasi amaçlı’ kurulduğuna dikkat çeken hakim Karanfil, bu başvurusuyla bir anda kamuoyunda dikkatleri üzerine çekmişti. Ancak hakim Karanfil’in AYM’ye yaptığı başvurunun ardından 3,5 ay geçmeden görevinden alınarak Zonguldak’a düz hakim olarak atanması dikkat çekti.

KÜÇÜK ÇOCUĞUN TUTUKLANMASI HAKİMİ HAREKETE GEÇİRDİ

Hakim Karanfil’in Sulh Ceza Hakimliklerinin kaldırılması yönünde AYM’ye yaptığı başvurunun asıl sebebini ise küçük yaştaki bir çocuğun gasp suçundan tutuklanması oluşturmuştu. Eskişehir'de cep telefonu çalıp polisi görünce yere atarak kaçan M.Ç. adlı çocuk, ‘hırsızlığı alışkanlık haline getirdiği ve kaçma şüphesi' gerekçesiyle 1 Ekim 2014 tarihinde tutuklandı. Tutuklama kararını veren Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Kemal Karanfil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) içtihadına göre üst mahkemeye itiraz edilmesi gerekirken, yasal değişiklikle itiraz makamına kendisiyle aynı mertebedeki sulh ceza hakimliklerinin getirilmesini eleştirdi. Karanfil, ilgili dava sonrasında Sulh Ceza Mahkemelerinin kaldırılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu. Hakim Karanfil, 10 sayfalık dilekçesinde, seçilme tarzları ve İstanbul’daki bazı hâkimlerin medyaya yansıyan kişilikleri sebebiyle halkta ‘bu hâkimler adil olmaz’ kanaati oluştuğunu belirtti.

'SULH CEZA HAKİMLİKLERİ ADİL DEĞİL SİYASİ AMAÇLI'

Karanfil, dilekçesinde, kamuoyunda, ‘Sulh Ceza Hakimlikleri'nin adil olmayacağı' yönünde kanaat oluştuğunu belirtti. Karanfil, HSYK Kanunu’nda yapılan düzenlemelerle birlikte ele alındığında sınırlı sayıda hakim marifetiyle tüm Türkiye'de yürütülen soruşturmaların akıbetinin sınırlı sayıdaki hakimlikler vasıtasıyla siyasi iktidarın inisiyatifine bırakıldığına dikkat çekti. Kemal Karanfil dilekçesinde, "Anılan düzenlemelerle getirilen yeni sistem ve buna bağlı olarak yapılan atamalarla anılan hakimliklerin kontrol altına alınması hedeflenmiş ve böylece siyasi iktidar mensupları aleyhine muhtemel soruşturmaların açılması ve sağlıklı yürütülmesi neredeyse imkansız hale gelmiştir." dedi.

Dilekçenin sonuç bölümünde şöyle denildi: "Açıklanan nedenlerle bu düzenlemenin kamu yararı amacının tam tersine kapalı devre işleyerek sınırlı sayıdaki hakimler marifetiyle yürütülen ceza soruşturmalarına yön verebilmek amacıyla yapıldığı aşikardır. Bunun, hukuk devleti ilkesi, kişi hürriyeti ve güvenliği ilkesi, tabii hakim ilkesi, adil yargılama hakkı gibi ilkelere aykırı olduğu açıktır. Açıklanan nedenlerle iptaline karar verilmesi gerekir."

Anayasa Mahkemesi 28 Haziran’da yasalaşan ve sulh ceza hakimliklerinin kurulmasına imkan veren kanunun iptali için Hakim Karanfil’in itiraz başvurusunu 20 Ekim 2014’te esastan görüşme kararı almıştı.

GEZİ PARKI OLAYLARI İLE İLGİLİ DAVALARDAKİ OLUMLU TAVRI

Bu arada, Hakim Karanfil, suça itilen çocuklar, devletin yetiştirme yurtlarında kalan ve uyuşturucuya bulaşan gençlerle ilgili verdiği kararlar ile Gezi Parkı olaylarında haklarında dava açılan kişilerle ilgili verdiği olumlu kararlarla da dikkat çekmişti. Hakim Karanfil, Gezi Parkı davasında haklarında yol kapatma vesaire gibi suçlardan ceza yazılan eylemcilerin itirazlarını kabul edip para cezalarını iptal etmişti. Hakim Karanfil, bu davalardaki verdiği kararlarda, fikir ve ifade özgürlüklerine dikkat çekerek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine atıfta bulunmuştu.

Hakim Karanfil, en son medyaya da yansıyan ve üşüdüğü için mont çalan bir yurt çocuğunun yargılandığı davada, zanlıyı serbest bırakırken, verdiği kararda sosyal devlet ilkesine dikkat çekmiş ve suça itilen bu gençlerde devletin ve kurumların eksikliğini vurgu yapmıştı. Hakim Karanfil, bu karar sonrasında Cumhurbaşkanlığından, Başbakanlık'a ve siyasi partilere, Eskişehir Valiliğinden Eskişehir Büyükşehir Belediyesine kadar birçok yere yazı yazarak, sokak çocukları, yurt çocukları ve uyuşturucuya bulaşan gençlerle ilgili gerekli çalışmaların yapılması gerektiği uyarısını yapmıştı.

Hakim Karanfil, bazı ailevi ve komşu kavgası gibi konularda açılan davaların duruşmalarında tarafları barıştırmasıyla da tanınıyordu. Hakim Karanfil, Eskişehir’deki iki yıllık görevi süresince çok sayıda aile ve komşuyu duruşmalarda barıştırmış ve bu tavırlarıyla da halk arasında ‘Hakim Baba’ olarak anılagelmişti.