Suriye'nin Halep kentinde avukatlık yapan Rait Karamustafa, ülkesinde başlayan olaylar nedeniyle kardeşiyle birlikte yaklaşık 3 ay önce Kahramanmaraş'a geldi. Bir süre kentte kalan Karamustafa, ülkesine geri döndüğünde aile büyüklerine Kahramanmaraş'tan bahsetti. Bu arada babaanne Remziye Kilzi, dedelerinin Kahramanmaraş'tan geldiğini ve evlerinde bununla ilgili bazı belgelerin olduğunu söyledi. Bunu üzerine Karamustafa dedelerinden kalan arşivi incelemeye başladı.
     Dedelerinin 1903 yılında Kahramanmaraş'ın Süleymanlı köyünde Ermeni çetelerinin baskısı nedeniyle Suriye'ye göç ettiğini öğrenen Karamustafa, yeniden Kahramanmaraş'a gelerek yaptığı araştırma sonucunda, 110 yıl sonra akrabalarına ulaştı.
     Suriye'ye dönerek ailesinin bir bölümünü Kahramanmaraş'a getiren Karamustafa, yaklaşık bir asır sonra ulaştığı akrabalarının yaşadığı mahalleden ev kiraladı.
    
     -''Kısmet bugüneymiş''-
    
     Karamustafa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uzun yıllar sonra akrabalarına kavuştukları için mutlu olduklarını söyledi. Türk olan ailesinin yıllarca savaşlar nedeniyle dram yaşadığını anlatan Karamustafa, şöyle devam etti:
     ''Halep'e geri döndüğümde babaanneme Maraş'tan bahsettim. O da durumu anlatmaya başladı. O anlatınca çok heyecanlandım. Belgelere baktığımda Türk olduğumuzu öğrendim ve Kahramanmaraş'ta akrabalarımızın olabileceğine inandım. Böylece Türkiye'ye geldim ve yaptığım araştırma sonrası Kapalı Çarşı'da semercilik yapan akrabama ulaştım.
     Edindiğim bilgilere göre, dedelerimiz 1903 yılında o zamanki adı Zeytin olan bölgede yaşarken, Ermeni çetelerinin baskısı nedeniyle Suriye'ye göç etmek zorunda kalıyor. Tabii ailenin hepsi gelmiyor. Bir kısmı Kahramanmaraş'ta kalıyor. Evdeki belgelerde aile bireyleri arasında mektuplaşmanın olduğunu fark ettim. Aslında bizim daha önce bunu öğrenmemiz lazımdı. Ama kısmet bugüneymiş.''
     Karamustafa, şu anda Kahramanmaraş'ta akrabalarına yakın bir yerde kiraladıkları evde yaşadıklarını vurguladı.
    
     -''Çok şükür Türkiye var''-
    
     Mazlum insanlara kapısını açtığı için Türkiye'ye teşekkür eden Karamustafa, ''Çok şükür Türkiye var, Türkiye'de Başbakan Erdoğan var. Başbakan Erdoğan ülkenin başında olmasaydı Türkiye'ye gelmemiz mümkün olamayacaktı'' dedi.
     Bir kaynakçıda çalışarak aile bütçesine katkı sağladığını belirten Karamustafa, ülkesinde avukatlık yaptığını ve yapabileceği bir iş aradığını söyledi.
     Karamustafa ailesinden 83 yaşındaki Remziye Kilzi de 110 yıl sonra eşinin akrabalarıyla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
     Televizyondan ülkelerindeki durumu izledikçe kahrolduğunu belirten Kilzi, ''Ülkemizde atılan bombaları ve ölen insanları televizyondan izliyoruz. Bu durum bizleri üzüyor. Kapılarını açtığı için Türkiye'ye teşekkür ediyoruz'' diye konuştu.
    
     -''Sadece kapımızı değil gönlümüzü de açtık''-
    
     110 yıl sonra akrabalarına kavuşan Kahramanmaraşlı Celal Durmuş da Suriyeli Karamustafa ailesinin baba tarafından akrabaları olduğunu dile getirdi.
     Asırlar sonra akrabalarına kavuşmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadıklarını anlatan Durmuş, ''Bir kere akrabalık bir tarafa insanlık adına bu aileye evimizi, gönlümüzü açtık'' dedi.
     Uzun yıllar sonra akrabaları olduğunu öğrenmenin tarif edilemeyecek bir duygu olduğunu vurgulayan Durmuş, Ermeni çetelerinin baskısı nedeniyle Suriye'ye kaçan ailenin ülkedeki savaş dolayısıyla vatanlarına döndüğünü aktardı.
     Durmuş, ''110 yıl önce Zeytin'den Suriye'ye kaçtıktan sonra öldüğünü sandığımız akrabalarımızla savaş nedeniyle tekrar bir araya geldik'' diye konuştu. Suriyeli aile 110 yıl sonra akrabalarına kavuştu