Demokratik Bölgeler Partili (DBP) Suruç Belediyesi Başkanı Orhan Şansal, 32 kişinin öldüğü 104 kişinin yaralandığı Suruç’taki canlı bomba saldırısı öncesi ve sonrası Kobani’ye gittiğini belirterek, "Suruç Kaymakamı 'ben aynı zamanda Kobani’ninde Kaymakamıyım’ diyorsa, havuz medyası da bilsin ki ben de aynı zamanda hem Suruç hem Kobani’nin Belediye Başkanı'yım. Kobani’ye ben gitmeyeceksem kim gidecek?’’ dedi.

Şansal, "Bu hain saldırı çözüm sürecinin yıkılması ayaklar altına alınması ve çözümün masa başında berteraf edilmesi için bir milattır, aynı zamanda çözüm sürecinin yıkılışının 11 Eylül'üdür. Ülkeyi kaosa erken seçime götürmek isteyenlerin bir kanlı planıdır." ifadelerini kullandı.

Şansal, yaptığı açıklamada hakkında çıkan haberlere sert tepki gösterdi. Suruç’ta patlamanın olduğu günün sabahı Suruç Kaymakamlığı'ndan DBP heyeti olarak izin alıp Kobani’ye geçtiklerini anlatan Şansal, şunları kaydetti: "Havuz medyası sanki ilk defa o gün Kobani’ye girip çıkmışım gibi manşetten haber yapmış. Halbuki ben Kobani’ye aylardan beri defalarca girip çıkıyorum. Çünkü Kobani’de yaşanan savaştan dolayı Suruç’a kaçan ve buradan da çevre illere dağılan 200 bin kişilik bir sivil halk var. Bu halkın hala 50 bini Suruç’ta. Bu sivil halkın evlerine dönmesi için biz Suruç Belediyesi olarak Kobani’nin yeniden inşası için elimizden geleni yapmak zorundayız. Suruç Kaymakamı Sayın Abdullah Çiftçi yaşanan Kobani sürecinde, 'hem Suruç hem de Kobani’ye kaymakamlık yaptım' demesi ve herkesçe takdir edilmesi ne kadar doğalsa ben hem Suruç hem de Kobani’nin Belediye Başkanı’yım. Kobani’ye girip çıkmam bu yüzden bundan daha doğal ne olabilir.’’

SALDIRI GÜNÜ HDP HEYETİ GENÇLERİN YANINDAYDI BEN DE O GENÇLERLE KAHVALTIDA BULUŞTUM

Canlı bombalı saldırının olduğu günün sabahında kendisinin SGDF’li gençlerle sabah kahvaltısında bir araya geldiğini belirten Şansal, "Bombalı saldırının olduğu günün sabahında SGDF’li gençlerle Amara Kültür Merkezi’nde kahvaltı yaptım. Daha sonra Kobani’de süren Kobani’nin inşa çalışmalarını Kobani’de takip etmek için Amara Kültür Merkezi'nden ayrıldım. Ben ayrıldıktan sonra DBP Suruç İlçe Başkanımız Mehmet Koştu, HDP İlçe Başkanımız Suphi Koçyiğit ve bir çok HDPli arkadaşımız oradaydı. Eğer AKP’liler bize patlama anında niçin bir şey olmadığına üzülüyorlarsa bir daha ki sefere canlı bombaya adresimizi doğru versinler.’’ dedi.

KAMERALARIN KAPALI OLMASININ NEDENİ BÜYÜKŞEHİR İLE OLAN ANLAŞMAZLIKTIR

SGDF’li gençlerin plan ve programında kendilerine ve kaymakamlığa bildirilmiş herhangi bir basın açıklaması programı olmadığını vurgulayan Şansal, şöyle konuştu: "SGDF’li gençler Kobani’ye hareket etmeden önce kendilerince 'Amara Kültür Merkezi bahçesinde bir basın açıklaması yapalım öyle ayrılalım' demişler. Basın açıklaması kendiliğinden doğaçlama olmuş bir olay. Burda bize acımasızca yöneltilen, 'Canlı bomba basın açıklaması saatini ve yerini nasıl öğrendi?’ sorusunu bize değil Şanlıurfa Emniyeti ve MİT’e sorulmalı. Zira canlı bombanın 'terör nitelikli kayıp şahıs' olarak 3 ay önce Adıyaman ve Şanlıurfa Emniyeti'nce zaten aranıyormuş. Canlı bomba elini kolunu sallayarak Suruç’a girmişse o zaman Emniyet, MİT ne iş yapar? Bize 'Amara Kültür Merkezi'nin güvenlik kamerası neden kapalıydı?' diyorlar. Şanlurfa Büyükşehir Belediyesi olduktan sonra şu an bizim elimizde olan Amara Kültür Merkezi’nin arazisi Büyükşehir Yasası gereği Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmek istendi. Şu an Büyükşehir ile bizim aramızda bu arazi ile ilgili bir antlaşmazlık var ve biz bu kültür merkezine herhangi bir çivi çakamayıp yatırım yapamıyoruz. Kameralarda en başından beri bu yüzden kapalıdır.’’

SURUÇ’TA PATLAMA OLDUĞU GÜN KOBANİ’DE DE PATLAMA OLDU CENAZELER KALDIRILDIKTAN SONRA KOBANİ’YE DÖNDÜM

Suruç’ta bombalı saldırısının hemen öncesi Kobani’nin yeniden inşasını denetlemek için Kobani’ye giriş yaptığını belirten Şansal, o gün Kobani'ye gidiş gelişiyle ilgili şu detayları verdi: "Sabah Kaymakamlık'tan aldığımız izinle saat 11.43’te Kobani’ye giriş yaptım. Fakat Suruç’ta büyük bir patlamanın olduğunu öğrendikten 20 dakika sonra Suruç’a geri giriş yaptım ve olay mahalline gelerek yaralıların hastanelere taşınması koordinasyonuna destek sağladım. Tam o sırada IŞİD tarafından Kobani’ye 2 büyük saldırı yapıldığının haberini aldım ve derin endişe duydum. Çünkü Kobani’nin yeniden inşasında çalışan işçiler, Demokratik Bölgeler Partisi'ne (DBP) bağlı belediye işçilerimizdi ve bu arkadaşlarımız belediyelerimize ait araçlarla Kobani’de geceli gündüzlü çalışmaktaydı. Amara Kültür Merkezi’nde 32 fidanın cenazesi saat 18.00’e kadar Amara’nın bahçesinden kaldırıldıktan sonra ben de Kobani’de patlama sonrası arkadaşlarımızın can ve mal güvenliğini yerinde öğrenmek için Kobani'ye gitme kararı aldım ve Suruç Kaymakamlığı'ndan aldığım izinle saat 19.40 civarlarında Kobani’ye giriş yaptım. Kobani’de belediye çalışanı arkadaşlarımızı sağ ve selamette gördükten sonra gece saat 22:10’da Suruç’a geri giriş yaptım. Ama Kobani’ye giriş çıkış saatlerimi ve resimlerimi paylaşan havuz medyası her nasılsa gece Kobani’den geri dönüş resmimi paylaşmıyor. Sanki sabaha kadar Kobani’de birtakım gizli ilişkiler içinde olduğumun algısını yaratmak istiyor bu resmen bir çirkefliktir.’’

BU GÜZELİM ÜLKEYİ BİRİLERİNİN KOLTUK SEVDASI İÇİN SAVAŞTIRMAYACAĞIZ

Suruç’ta 32 cana mal olan canlı bomba saldırısının çözüm sürecini bitirmek isteyenlerin 11 Eylül'ü olduğunu savunan Şansal, "Bu hain saldırı çözüm sürecinin yıkılması ayaklar altına alınması ve çözümün masa başında berteraf edilmesi için bir milattır, aynı zamanda çözüm sürecinin yıkılışının 11 Eylül'üdür. Ülkeyi kaosa erken seçime götürmek isteyenlerin bir kanlı planıdır. Ama herkes bilsin ki, biz bu güzelim ülkeyi birilerinin koltuk sevdası için savaştırmayacağız. Biz her zaman barış dedik kardeşlik dedik sevgi dedik inadına demeye de devam edeceğiz.’’ dedi.