Suruç'taki terör saldırısında yaralanan gençler, basın toplantısında yaşadıklarını anlattı. Saldırıda yaralananlardan olan İlke Başak Baydar, Kobani'ye ve Suruç'a daha güçlü gideceklerini söyledi.

Suruç’taki terör saldırısında yaralananlardan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi İlke Başak Baydar ve beraberindekiler yaşadıklarını anlatmak için Cezayir Lokantası’nda basın açıklaması yaptı. Toplantı salonuna patlamada hayatını kaybedenlerin fotoğrafları ve isimlerinin yer aldığı afiş asıldı. Ölenler için toplantı masasına karanfiller konuldu.

İlke Başak Baydar, Kobani'nin yeniden inşası için oyuncak ve yardım malzemeleriyle Suruç'a geldiklerini aktardı. Kobani'ye geçmek için son hazırlıklar yapılırken IŞİD'in bombalı saldırısına uğradıklarını hatırlatan Baydar, 31 kişinin bu saldırıda öldüğünü, yüzlerce arkadaşının da yaralandığını söyledi.

'ATEŞLEME SESİNE ARKADAŞIM SALDIRGANI GÖRMÜŞ'

IŞİD’e karşı Kobani’de bulunmak istediklerini belirten Baydar, çocuk parkı, kütüphane, hatıra ormanı, müze inşa ederek dayanışmayla yaraları sarmak istediklerini aktardı. Yaşananlardan dolayı acılı, üzgün ve öfkeli olduklarını fakat şaşkın olmadıklarını dile getiren Baydar, "Bu güne kadar halkların devrimine düşman olanlar, devrimi inşaa etmek isteyen bizlere saldırdılar. Onlar devrimin düşmanıdırlar. Gezi'nin çocukları ile Kobani'nin yanyana gelip yürümesinden korkuyorlar. Her ne pahasına olursa olsun Kobani'nin inşasına devam edeceğiz. Yürüttüğümüz kampanya artık milyonların kampanyası olmuştur. Bizleri durdurabileceklerini zannedenler yanılıyorlar. Yarın Kobani'ye, Suruç'a daha güçlü geleceğiz. 'Beraber savunduk, beraber inşa ediyoruz' kampanyasını sahiplenen parçası olan herkesle devrime akacağız." dedi. Olayın sorumlularının bulunmasını isteyen Baydar, Suruç saldırısındaki gizlilik kararının da derhal kaldırılması gerektiğini vurguladı.

Saldırganı görmediğini söyleyen Baydar, bir arkadaşının ateşleme sesi üzerine faili fark ettiğini ancak öncesinde faile dair bir tespit ve gözlemlerinin olmadığını anlattı.

Avukat Gülhan Kaya da bombacının SGDF heyetiyle birlikte geldiği iddialarına değindi. Gülhan Kaya, "Her durumda hukuka aykırı kararlarla aradınız. Bizim arkadaşlarımızın tek amacı Kobani’ye geçmekti. O kararlara bile karşı durmadılar. Bir an önce geçmek istiyorlardı. Bir amaçları vardı. Avukat arkadaşlarımız çok itiraz etmişti orada. Bütün araçlar Suruç’un girişinde aranmış ve kimlik kontrolü yapılmış. Dediğim gibi aldıkları mahkeme kararı hukuka uygun bir karar değil. Arkadaşlarımızın esas amacı Kobani’ye gitmek olduğu için o karara rağmen üst aramaları kimlik kontrolü yapılmış.” diye konuştu.

‘19 YARALI TEDAVİ GÖRÜYOR’

Yaralılarla ilgili bilgi veren Gülhan Kaya, 31 kişiyi kaybettiklerini, 150'nin üzerinde de yaralı olduğunu kaydetti. Hastane kayıtlarına yansıyan yaralı sayısının 150 olduğunu belirten Kaya, “Şuanda 19 yaralı tedavi görüyor. Kocaeli, Urfa, Malatya, Diyarbakır, Ankara, Antep, İstanbul, Samsun’da tedavileri devam ediyor. Mert Cömert’in hayati tehlikeli devam ediyor.” ifadesini kullandı.

BEKSAV Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Ağbulut, Kobani'nin yeniden inşasına omuz veren kurumlardan birisi olduklarını söyledi. Kobani'nin inşaası sürecinde orada olmak için yola çıktıklarını ifade eden Ağbulut, şöyle konuştu: "Kobani'nin patlama sonrasında 5 çalışanımız çeşitli yerlerinden yaralandı. Bir çalışanımız da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hedef gösterdiği gözaltına alınanlardan birisiydi. AKP hükümetinin yöneticilerinin saldırı sonrasında kimi hedef gösterdiğini hepimiz biliyoruz. Hedef gösterilen kişilerden birisi destekçisi olduğumuz Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'dı. Aslında bu savaşı tırmandırmanın, bu kirli savaşı büyütmenin, bu komplonun bir parçası yoldaşlarımız oldu. Bu bakımdan bizler üzgünüz. Can yoldaşlarımızı yitirdik."