Eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, imzasının bulunduğu Tahşiyeciler raporunun kendilerine MİT’ten geldiğini açıkladı. Pekin, “Rapor, Fethullah Gülen Hoca’nın konuşmasından daha önceki bir tarihte gönderildi.” dedi.

Bugün gazetesinden Ömer Önder’e konuşan emekli Korgeneral Pekin, Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 13 Mart 2009’da kuvvet komutanlıklarına gönderdiği Tahşiyeciler raporu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Pekin, hazırlanan Tahşiyeciler raporlarının Fethullah Gülen’in konuşmasından daha önceki bir tarihe ait olduğunu açıkladı. Tahşiye Grubu’na yönelik kendilerinin bir çalışma yapmadığını ancak MİT’ten gelen bilgileri diğer kuvvet komutanlıklarına ilettiklerini vurguladı.

Söz konusu rapor ile ilgili bilgi veren Pekin, istihbarat toplamak için yetkilerinin ve teşkilatlarının bulunmadığına dikkat çekti. Tahşiye gibi istihbarat konularının kendilerine ya MİT’ten ya Emniyet’ten ya da Jandarma’dan geldiğinin altını çizdi. Pekin şöyle devam etti: “Bu konuda da bize MİT’ten gelen bir konu var. Tahşiye konusunda MİT’ten bir bilgilendirme aldık. Bana gelen bilgilendirmeyi ben de imzalayarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na (KKK) göndermişim. Diğer komutanlıklara da göndermişim. Ama o çıkan evrak, KKK’ya gönderdiğim evraktır. Bütün olay budur.” dedi.

Pekin, açıklamaları ile “Fethullah Gülen Hocaefendi hedef gösterdi, Tahşiyeciler’e operasyon yapıldı” iddiasının doğru olmadığını ortaya koydu. Pekin, şunları söyledi:

‘GÜLEN’LE İLGİLİ DEĞİL’

“Söz konusu raporun Fethullah Gülen Hoca’nın, konuşmasından daha önceki bir tarihte gönderildiğiyle ilgili bir konu vardı. ‘Tahşiyeciler konusu, Fethullah Gülen’in konuşmasıyla ortaya çıkan bir konu değildir. Daha evvelden de bu konu vardı. Bu konu üzerinde Jandarma'nın, Emniyet’in, bilgisi var. Hatta Genelkurmay İstihbarat Başkanı da bu konuyla ilgili elde ettiği bilgiyi Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na göndermiştir’ şeklinde bir ifade vardı. Bu konu doğrudur.”

Pekin, Tahşiyeciler konusunda Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı’nın özel bir çalışma yapmadığını vurguladı. Kendilerinin terörle ilgili operasyon istihbaratını yaptıklarını belirtti. Pekin, “Elde edilen bilgileri bize de gönderiyorlardı. Biz, terörle mücadelede bunu kullanıyorduk. Ama diğer siyasi, dini örgütler bizim dışımızda. Bunu Jandarma, Emniyet, MİT yapar, bize gönderir. Haftalık, günlük veya aylık gönderir” diye konuştu.

ADIM ADIM TAHŞİYECİLER OPERASYONU

- Tahşiye yapılanmasını ilk olarak MİT, 2004 yılı öncesinde takibe aldı.

- 2004 - 2008 yılları arasında izlenen örgüte verilen 'Tahşiye' ismini MİT koydu.

- MİT, elde ettiği bilgileri Şubat 2008'de Emniyet İstihbarat Dairesi'ne gönderdi.

- Emniyet İstihbarat Dairesi 3 Aralık 2008’de 12 İl Emniyet Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı'na yazı yazarak bilgileri paylaştı.

- MİT, 17 Şubat ve 30 Mart 2009 tarihlerinde Emniyet İstihbarat'a ek bilgi notları göndererek yazışmalar yaptı.

- MİT, aynı süreçte Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı'na da söz konusu raporu gönderdi.

- Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı da raporu 13 Mart 2009’da tüm kuvvet komutanlıklarına gönderdi.

- Fethullah Gülen 6 Nisan 2009’da herkul.org isimli İnternet sitesinde yayınlanan vaazında Tahşiye tehlikesine dikkat çekti.

- Emniyet İstihbarat'tan raporu alan İstanbul Terörle Mücadele Şubesi de Mayıs 2009'da dosyayı İstanbul Adliyesi'ne gönderdi.

- Raporu alan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı Mayıs 2009'da soruşturmayı başlattı ve şüpheliler teknik takibe alındı.

- 22 Ocak 2010'da Tahşiyeciler Grubu’na yönelik operasyonda T.Y’ye ait evde yapılan aramada 3 adet el bombası bulundu.

- Yargı paketinde yapılan değişiklikler nedeniyle 20 ay cezaevinde kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmaya başlanan T.Y, 17 Aralık operasyonundan sonra 14 Mayıs 2014’te kendisine operasyon yapan polislerden şikayetçi oldu.

- Dönemin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Tahşiye grubunu 2000 yılından itibaren takip edildiğini açıkladı. Emniyet’in, 2008’de MİT ve Jandarma’dan da gelen bilgilerden sonra operasyonel istihbarat faaliyetine başladığını söyledi.

NAZLI ILICAK YAYINLAMIŞTI

İlk olarak yazarımız Nazlı Ilıcak, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin 6 Nisan 2009’daki konuşmasından önce, Mehmet Doğan’la ilgili araştırmadan askeri istihbaratın da bilgisinin olduğunu gösteren belgeleri yayınlamıştı. Ilıcak “Askeri istihbarat ve Tahşiyeciler” başlıklı yazısında Tahşiye örgütüne yönelik operasyon yapan polislerin örgüt üyesi ilan edildiğini ancak örgüt hakkında askeri istihbarat ve MİT'in de raporlar hazırladığını dile getirmişti. Korgeneral Pekin de, Ilıcak tarafından yayınlanan belgelerin doğru olduğunu açıkladı. O dönemde tartışmaya neden olan belgeler, dönemin istihbarat başkanı tarafından da doğrulanmış oldu.

MEDYAYA DARBENİN GEREKÇESİYDİ

14 Aralık medyaya darbe operasyonu, Fethullah Gülen’in açıklamalarının ardından Tahşiyeciler’in hedefe alındıkları gerekçesiyle yapılmıştı. BUGÜN ve Zaman’da çıkan yazılar ile Samanyolu TV’de yayınlanan Tek Türkiye dizisinde yer verilen ayrıntılar, Tahşiye yöneticilerine yapılan operasyonun gerekçesi gibi gösterilmişti. Hidayet Karaca da dizide geçen ‘Tahşiye’ kelimesi yüzünden halen tutuklu bulunuyor.