Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi ile Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi tarafından Tarım Öğretiminin 169. Yılı nedeniyle Akif Kansu Salonu’nda bir tören düzenlendi. Törende Türkiye’nin tarımsal gelişimi anlatılarak, sektörün geleceği üzerinde duruldu. Törende konuşan Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, tarım üzerine kurgulanan devlet politikalarının artık yerine küresel politikalara bırakacak kadar stratejik ve hayati konuma geldiğini söyledi. Dünyanın en temel sorunlarının başında, hızlı nüfus artışına karşın artırılamayan tarım toprakları ile insanların beslenmesi sorunun geldiğinin altını çizen Rektör Prof. Dr. Kibar, tarım topraklarından daha fazla verim alınmasını sağlayacak yol ve yöntemler üzerinde durulması gerektiğinin altını çizdi. 

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İ. Halil Elekçioğlu ise tarımın artık stratejik olarak büyük önem verilen bir sektör haline geldiğini ifade etti. Birçok ülkenin diğer ülkelerden milyonlarca hektar tarım alanı satın aldığını veya kiraladığını ifade eden Elekçioğlu, “Gıda güvencesi için son yıllarda dünya genelinde çeşitli girişimler ön plana çıkmaktadır. Bunlardan birincisi ‘yeşil kemer’ girişimi. Bu girişim kapsamında hem şehirlerin büyümesi kontrol altına alınıyor hem de tarım, ormancılık ve açık hava faaliyetlerinin geliştirilmesi hedefleniyor. Bu bağlamda tarım alanlarının amaç dışı kullanımının önlenmesi büyük önem taşıyor. İkinci girişim, ‘paylaşılan bahçe’ kapsamında, şehirliler, kendi yeşil alanlarını oluşturuyor, biyoçeşitliliği korumaya özen gösteriyorlar. Bu konuya yönelik eğitim ve sosyal paylaşımı artırmayı hedefliyorlar. Üçüncü girişim ise belki ütopik gibi görünen ‘yerleşim alanlarının tavanlarına’ tarımsal üretim alanı oluşturmaktadır. Bu kapsamda ulaşım ve gıda sektörünün çevreye verdiği zararın azaltılmasıyla, şehirlerin mümkün olduğunca yeşillendirilmesi hedeflenmektedir.” Diye konuştu. Elekçioğlu ayrıca, Türkiye’nin tarımda zayıf yanlarının tarımsal altyapının yetersizliği, doğal kaynakların etkin kullanılamaması ve yönetilememesi, yetersiz ve etkin olmayan örgütlenme, ürün değerlendirme ve pazarlamada eksiklik, tarımsal ürün piyasalarının etkinsizliği, bazı girdilerde dışa bağımlılık, sanayi ile entegrasyon/işbirliği düşüklüğü, üreticilerin eğitim seviyesinin düşük olması, eğitimli ara eleman eksikliği, verim ve kalite düşüklüğü, arazi bölünmesinin önüne geçilememesi, tarım alanlarının amaç dışı kullanılma riskinin bulunması, genetik kaynakların yeterince korunamaması olduğunu vurguladı. 

Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ise tarımsal üretimin geliştirilmesi konusunda her türlü proje ve çalışmanın maddi ve manevi anlamda destekçisi olacaklarına vurgu yaparak, “Gelir dağılımındaki adaletin sağlanması için tarımsal gelirler artırılmalıdır. Bunun yanında biz tarımsal alanların imara açılmasına karşıyız. Tarım alanları mecbur olmadıkça konut alanına dönüştürülmemelidir. Adana’nın geleceğinde, eski Adana’nın içinde yeni Adana’yı tesis etmek gerektiğine inanıyoruz.” İfadelerini kullandı.

Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Semih Karademir ise Türkiye’de son 10 yılda tarım arazilerinin 3.5 milyon hektar azaldığının altını çizdi. 1990’a kadar tarımsal ürün ihraç eden Türkiye’nin tarımsal ürünleri ithal eder hale geldiğini ifade eden Karademir, “Yıllık 5 milyar dolarlık tarımsal ürün ithal edilmektedir. İktidar torba yasalar ile TMMO’nun sesini kesmek istemektedir. Bunun asıl nedeni, hukuksuzluklara karşı çıkmamızdır.” Şeklinde konuştu.