Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi (GÜSAM) Başkanı Ercan Taştekin, uyuşturucunun rapora yansıyan yansımayan günde en az iki insanın vefat ettiği çok önemli bir sorun olduğunu söyledi. Taştekin, "Sorun görünür hale getirilmiyor, tam tersine üstü örtbas ediliyor. Görünmez halde tutuluyor. Bu da mücadeleyi neredeyse imkansız hale getiriyor." dedi.

GÜSAM’ın düzenlediği ‘Sinsi Terör Uyuşturucu' konulu panel Türkiye Barolar Birliği Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Panel sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplayan GÜSAM Başkanı Ercan Taştekin, uyuşturucunun çok büyük bir sorun olmasına rağmen her nedense gündemde kendisine yer bulamadığına değinerek, doğrudan ya da dolaylı günde iki kişinin hayatını uyuşturucudan kaybettiğini ifade etti.

Taştekin, uyuşturucuyla mücadelede hem sosyal politikalar açısından hem güvenlik politikaları açısından daha etkin mücadele edilmesi gerektiğini gördüklerini vurgulayarak, şunları dile getirdi: "13 yaşında bir çocuğumuz bir bağımlılıktan, uyuşturucudan vefat ettiği raporlara yansıyor. Rapora yansıyan yansımayan günde en az iki insanın vefat ettiği çok önemli bir sorun, çok boyutlu bir sorun. Burada da uyuşturucuyla ilgili sorunun çok sinsi bir sorun olduğunu, gerçek bir terör sorunu olduğunu ortaya koymaya çalıştık. Rakamlar korkunç boyutta. Sosyal yönü korkunç boyutta. Sağlıklı birey, sağlıklı toplum sağlıklı aile yapısıyla oluşturulur."

Taştekin, uyuşturucu ile mücadele konusunda ise "Sorun görünür hale getirilmiyor, tam tersine üstü örtbas ediliyor. Görünmez halde tutuluyor. Bu da mücadeleyi neredeyse imkansız hale getiriyor. Biz o nedenle sorunun objektif, bilimsel olarak verilerle analizlerle ortaya konması için paneli düzenledik. Avazımız çıktığı kadar bütün ülke insanımıza buradan haykırıyoruz. Sinsi bir terör olan uyuşturucu, çok büyük bir problemimiz var." ifadelerini kullandı.

'UYUŞTURUCUYLA MÜCADELE EDEN EMNİYET BİRİMİ MENSUPLARININ ÇOĞU GÖREVDEN ALINMIŞ DURUMDA'

CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne uyuşturucu ile ilgili Meclis araştırma önergesi verdiklerini söyleyerek, "Siyasi iktidar bu uyuşturucu ile ilgili ekonomik anlamda kime kadar uzanabileceğini istediğimiz halde, siyasi iktidarın oylarıyla araştırma önergesi reddedildi. Eğer bu uyuşturucunun tacirleri ortaya çıksa muhtemelen AKP üyesi olan bazı insanların da işin içinden çıkabileceği durumu söz konusuydu. Onun için bunu reddettiler. Uyuşturucu toplumun her kesimini rahatsız eden, sağlığını bozan bir husustur. Tarih boyunca hep bununla mücadele edilmiştir ama dünümüzde uyuşturucuyla terör örgütü eş başlı olarak gitmektedir. Dikkat edilirse terör örgütlerinin yoğun olduğu yerlerde uyuşturucu çok fazladır. Çünkü terörün finansmanı uyuşturucudur. Onun için iktidar da uyuşturucuyla mümkün olduğunca aktif bir mücadele vermemekte. Hatta uyuşturucuyla ilgili mücadele eden emniyet birimi mensuplarının çoğu da görevden alınmış durumda. Bu da işin bir başka boyutu. O işi bilmeyen insanlar şu anda görev yapıyor şu anda." şeklinde konuştu.

'UYUŞTURUCUYLA TERÖR ÖRGÜTÜNÜN İLERLEMESİ, YÜKSELMESİNDE PARALEL OLARAK BİR ARTIŞ VAR'

"Son bir buçuk seneden beri uyuşturucuyla ilgili bir operasyon da yapılmıyor." bunun gerekçesini ise şyle açıkladı: "O alan başı boş bırakılmış. Bir ülkeye çökmek istiyorsan, uyuşturucuyla ilgili mücadeleyi askıya almanız lazım ki, şu anda şekli anlamda mücadele var gösteriliyor ama maalesef uyuşturucuyla aktif bir mücadele yok. Çünkü uyuşturucuyla terör örgütünün ilerlemesi, yükselmesinde paralel olarak bir artış var."

'ANORGANİK MALZEMELERDEN ÜRETİLEN UYUŞTURUCU MADDELER ALINIR, SATILIR, KULLANILIR HALE GELMİŞTİR'

MİLAD Partisi Genel Başkanı İdris Naim Şahin ise terörün insanlığın baş belası olduğunu kaydederek terör konusunda herkesin, dili, dini, mezhebi, rengi olmaz ifadelerini diline pelesenk ettiğini söyledi. Şahin, şunları söyledi: "Farkında olmadan da terörü barış adıyla, müzakere adıyla desteklemektedirler. 2011- 2012 senelerinde terör ve uyuşturucu konusundaki görev yapan güvenlik güçleri, jandarmamız, polisimiz başta olmak üzere, topyekûn Türkiye’yi doğudan batıya yol alan, uyuşturucu malzeme, uyuşturucu madde trafiğinde ana güzergah olmaktan çıkarmış ve uyuşturucu konusunda başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası kuruluşların ifadelerine, kayıtlarına yansıdığı gibi Türkiye ana güzergahtan çıkmış. Uyuşturucunun yönü Türkiye’nin kuzeyine yani Karadeniz’in kuzeyine, Akdeniz’in de güneyine kaymıştır. Bu 2012 yılı dünya uyuşturucu trafiğine ve tehlikesine yönelik kayıtlarda yerini almış bir gerçektir. Ama ne yazık ki 2013’ten itibaren Türkiye’de bütün güvenlik alanlarında olduğu gibi başta terör olmak üzere uyuşturucuda da maalesef hassasiyetini yitirmiş kendi abuk sabuk anlamsız yarattığı gündemlerle uğraşırken uyuşturucu da yeniden ülkeyi ana güzergah yapmak durumuna getirmiştir. Bugün gelinen nokta okullarımızda 9 yaşa kadar farklı şekillerde, üstelik de anorganik malzemelerden üretilen uyuşturucu maddeler alınır, satılır kullanılır hale gelmiştir. Tehdit kapıya gelmiştir. Sayın Başbakan terör timleri kurmak gibi iktidarın 13. yılında bir gülünç proje açıklamıştır. Ben onu duyunca şöyle hayıflandım, ‘eyvah narko terör timleri de terör timleri gibi mücadele edecekse vay halimize, vay gençliğimizin, çocuklarımızın haline’ demekten kendimi bu konunun içinde, bu konuda aktif görev almış, sorumluluğunu taşımış, hassasiyeti olan biri olarak ifade etmek durumunda oldum."

'LİSTE ŞEKİLLENDİRMELERİ DE KANUNİ SÜRE İÇERİSİNDE MAKUL BİR ŞEKİLDE SONUÇLANACAKTIR'

Seçimde milletvekili adayı olup olamayacağıyla ilgili şu an için bir şey söyleyemeyeceğini ifade eden Şahin, “"Büyük Birlik Partisi ve Saadet Partisi arasında görüşmelerde mutabakat sağlanmış ama liste şekillendirmeleri de kanuni süre içerisinde makul bir şekilde sonuçlanacaktır. Bugünle 3 gün kaldı." dedi.