Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, İstanbul Boğazı'ndan geçen Rus savaş gemisinde bir askerin omzunda füze ile görüntülenmesiyle ilgili, "Her kim uluslararası hukuktan ayrılırsa, uluslararası hukuka rağmen diğeri üzerinde baskı uygulamaya kalkarsa zarar görür, hepimiz zarar görürüz" dedi.
Sur ilçesinde PKK'lı teröristlere yönelik operasyonda şehit olan polis memuru Mustafa Katırlı'nın Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesindeki cenaze törenine katılan Feyzioğlu, törenin ardından Kahramanmaraş Baro Başkanı Vahit Bağcı ile birlikte 28 Kasım'da Sur ilçesinde terör saldırısı sonucu şehit olan polis memuru Ahmet Çiftaslan'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu.

Kahramanmaraş Barosu'ndaki bir tesiste gazetecilere açıklamada bulunan Feyzioğlu, ateşin düştüğü yeri yaktığını belirterek, görevlerin millet olmanın gereğini hiç bir zaman unutmadan bu acıyı daima paylaşmak ve şehitlik mertebesine ulaşmış evlatların ailelerinin hep yanında durarak, bu mertebenin kendilerine yüklediği sorumluluğu şehit ailelerine göstermeleri gerektiğini söyledi.

Şehit anası, şehit babası, şehit yetimi ve şehit kardeşinin yerinin başka olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, Allah'tan tüm şehitlere rahmet temennisinde bulundu.

- "Birbirimize ihtiyacımız var"

Ülkenin ayakta kalması için daima hukukun üstünlüğüne, adalete ve insan haklarına bağlı olunması şartını dile getiren Feyzioğlu, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin, 78 milyon vatandaşıyla birliğini, beraberliğini, adalet ve hukukun üstünlüğü paydasında sağlayabiliriz. Gün kavga etme günü değil, gün el ele verip ortak aklı bulma günüdür. Hepimizin birbirimizden öğreneceği çok  şey var. Hepimizin birbirimize katacağı çok şey var. Bizim bugün birbirimize ihtiyacımız var. Etrafımız ateş çemberindeyken içeride her gün bir ocağa ateş düşerken, bizim birbirimize ihtiyacımız var. Kavgaya değil birbirimizi dinlemeye ihtiyacımız var. Farklı düşünceleri duymaya da ihtiyacımız var."

İstanbul Boğazı'ndan geçen Rus savaş gemisinde bir askerin omzunda füze ile görüntülenmesine ilişkin bir soruya ise Feyzioğlu, "Her kim uluslararası hukuktan ayrılırsa uluslararası hukuka rağmen diğeri üzerinde baskı uygulamaya kalkarsa zarar görür, hepimiz zarar görürüz. Biz, 'adalet uluslararası hukukta da mülkün temelidir'e inanırız" diye konuştu.

Boğazlar geçişinin Montrö'ye tabi olduğunu anımsatan Feyzioğlu, Rus halkına ve Rus yönetimine bu krizi tırmandırılmasından kimsenin menfaati olmayacağını bir vatandaş olarak ve yargının kurucu unsurlarından birinin temsilcisi olarak hatırlatmak istediğini söyledi.

- "Terör eninde sonunda kendini vurur"

Rusya'nın menfaatinin, Türkiye ile çatışmak ve iç politikasına bazı mesajlar göndererek iktidarı kısa vadeli sağlamlaştırmakta olmadığını ifade eden Feyzioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş esası; 'Yurtta barış cihanda barış'tır. Biz komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılı olmak zorundayız. İhtiyaç varsa ihtiyaç görüyorsa komşularımız hiçbir rahatsızlık hissetmeden Türkiye Cumhuriyeti, bu kuruluş ilkesini tekrarlamaya ve teyit etmeye eminiz hazırdır. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yoktur, kimsenin iç işinde gözümüz yoktur, müdahalemiz yoktur çünkü olamaz. Rusya'nın da Türkiye'nin iç işinde Türkiye'nin iç barışında bir rahatsızlık duymak yerine tam aksine desteklemek için çalışması gayret göstermesi gerekir. Her kim Türkiye'ye terör ihraç ederse bir başka komşusuna ihraç ettiği terör eninde sonunda kendini vurur."

Feyzioğlu, sorunların çözümünün şiddette değil, tam aksine komşuların birbirlerini anlamasında olduğunu belirtti.

"Herkes gider Rusya ile Türkiye burada bu coğrafyada komşudur. Bu anlayışla hareket edilmesini biz bekleriz" diyen Feyzioğlu, Rusya'nın, Türkiye vatandaşlarına yönelik, hem kendi hukuku hem uluslararası hukuka rağmen baskı ve yanlış davranışlarda bulunduğunu kaydetti.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ciddi bir devlet olduğunu vurgulayan Feyzioğlu, "Türkiye, anayasasına göre bir hukuk devletidir. Rus vatandaşları Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarında bir Türk vatandaşı gibi temel haklara sahiptir. Rusya’nın bunu örnek alarak bizi vatandaşlarımıza da kendi ülkesinde uluslararası hukuku, temel insan hakları hukukunu ve öncelikle kendi hukukunu doğru düzgün uygulamasında fayda vardır" dedi.