Türkiye'de sistemin değişmesini ve yeni anayasanın yapılmasını istediklerini ifade eden Ala, ''Milletin seçtikleri ülkeyi yönetsin. Bu yönetim de güçlü bir ülke olmasını, güçlü bir millet olmasını sağlasın. Ekonomik yönden de ciddi gelişme elde edelim. Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girelim ve ilk 5 ülke gibi de BM'de, AB'de, bütün dünyada etkili olalım'' diye konuştu.
Bunu sağlayacak yönetim sisteminin kurulmasını isteyen Ala, ''Bu da başarılı olsun ki bütün İslam dünyasındaki, Türk dünyasındaki kardeşlerimiz de bir ümitle 'Burada bu başarılı oldu, iç savaş, kargaşa yaşanmadan bu meseleleri çözme imkanı elde ettiler' desin'' ifadelerini kullandı.
Ala, aldıkları inisiyatifler, çözdükleri krizler ve yaptıkları işlerle 2002'den bugünlere geldiklerini vurguladı.
Yeni anayasaya ihtiyaç olduğuna işaret eden Ala, şunları kaydetti:
''Yeni bir anayasayı, pür bir anayasayı, milletten yana bir anayasayı, milletin egemenliğini tescil edecek bir anayasayı yapıp bu millete hediye edebiliriz. Bu aşamaya geldik. Bundan sonra siz arkamızda böyle durur, sandıkta bu gücü verirseniz, bu sefer bu işi tamama erdiririz. Bundan sonra, öyle siyasi otobanlar yaparız ki önümüze çukurlar çıkaramazlar, yan yoldan gelemezler, paralel darbeler yapamazlar, dikeyli darbeler yapamazlar, uçurumları önümüze koyamazlar.''
- ''Millet sandıkta gensoru veriyor, umurunda değil''
İngiltere'deki seçime değinen Ala, seçimin sonucunda iktidara gelemeyenlerin istifa ettiğini anımsattı.
Türkiye'deki seçimlerde ise istediği sonucu alamayan partilerin, hiç seçim yapılmamış gibi yine iktidarı eleştirmeye başladığını belirten Ala, şunları kaydetti:
''Sana millet sandıkta gensoru veriyor, hiç umurunda değil. Ne yönetim değişiyor ne lider değişiyor ne kadrolar değişiyor. Aynı şey, aynen devam ediyor. Neden bu devam ediyor, neden devam edebiliyor? Sandıktan çıkmadan, iktidar olma yollarını yapmışlar.''
Özhan da köhne bir sistemin sahneden çekilmesi için çaba sarf ettiklerini anlattı. Bunda ciddi mesafeler kaydettiklerini dile getiren Özhan, Allah'ın kendilerine büyük bir değişim sürecini başlatmayı nasip ettiğini ve buna şükrettiklerini söyledi.