Manisalı iki ailenin, karaciğerlerinin değişmesine karar verilen çocuklarının yolları, nakil ameliyatında kesişti. İsmi açıklanmayan 22 yaşındaki bir kişinin beyin ölümü üzerine bağışlanan karaciğeri, ikiye bölünüp 2 yaşındaki Muhammet Ali Tezgel ile 13 yaşındaki Taha Yalım’a nakledildi. Kadavradan bağışların yetersizliği yüzünden uygun vakalarda split karaciğer nakli yaptıklarını belirten Doç. Dr. Murat Kılıç, “Özellikle çocuklara uygun bağış organ, yok denecek kadar az. Biz de bağış çıkınca en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz. Bu iki çocuğumuzu da şans güldü.” dedi.

OKUL HAZIRLIĞINDAN AMELİYAT MASASINA

Bu yıl Turgutlu Anadolu Lisesi’ni kazanan, okul hazırlığı yaparken bağış müjdesiyle kendisini ameliyat masasında bulan Yalım’ı karaciğer nakline götüren süreç, geçen nisanda başladı. Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yaşayan Havva ile Muhittin Yalım’ın iki oğlundan küçüğü olan Taha’nın gözbebekleri sarardı. Bunu ilk farkeden, öğretmeni oldu ve ailesini uyardı. Gidilen hastanelerde, karaciğerinde hastalık olduğu söylendi. Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Wilson sirozu (karaciğerde bakır birikmesi) teşhisi koyuldu ve nakil gerekeceği bildirildi. Nakil kararıyla İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edilen Taha’nın anne ve babasının taşıyıcı olması, canlıdan nakil umutlarını bitirirken ismi, kadavradan organ bekleyenler listesine yazıldı.

KAN DEĞERLERİ DÜZELDİ, BAĞIŞ ÇIKTI

Taha gibi Manisalı olan Fatma ile Osman Tezgel çiftinin iki çocuğundan küçüğü Muhammet Ali ise 3 aylıkken çok öksürüyor diye doktora götürüldü. Aile bronşitten korkarken elle muayenede karaciğerinin büyük olduğu belirlendi. Aynı teşhise ultrason görüntüsü de eşlik edince minik Muhammet Ali, ileri tetkik için CBÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’ne yönlendirildi. Karaciğerdeki büyümenin enfeksiyona bağlı olabileceği belirtilip iyileştikten sonra tekrar hastaneye getirilmesi istendi ancak sağlık durumu düzelince hastane unutuldu. Yaklaşık altı ay sonra ise yemeden içmeden kesilince, ailesi soluğu aynı hastanede aldı. Bu kez demir eksikliği çıktı. Bir aylık ilaç tedavisinden sonra doz arttırılmasına rağmen kanındaki demir seviyesi düzelmedi. Bunun üzerine başka şüphelerle hematolojiye sevk edildi. Demir eksikliği dışında bir rahatsızlık bulunamayan Muhammet Ali, bu kez gastroenteroloji kliniğine yönlendirildi. "Konjental hepatik fibroz (doğuştan karaciğer sirozu)" teşhisi burada koyuldu ve İzmir Kent Hastanesi’ne sevk edildi. 3 aylıkken bir öksürükle başlayan hikayenin sonu, Muhammet Ali’yi 2 yaşında karaciğer nakline götürdü. Aileden sadece dayısı Salih Soyal uygun verici olarak belirlenen, nakil için kan değerlerinin düzelmesi beklenen Muhammet Ali’ye, bu düzelmenin görülmesinden birkaç gün sonra bağış müjdesi geldi.

ORGAN KARDEŞİ OLDULAR

Kadavradan organ bekleme listesine ismi yazılan iki çocuk için ikinci hayatın kapılarını açan bağış çok beklenmeden geldi. İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde beyin ölümü gerçekleşen ancak adının açıklanması istenmeyen bir erkek hastanın karaciğerinin bağışlanması üzerine iki çocuk, evlerinden hastaneye çağrıldı. Doç. Dr. Murat Kılıç başkanlığında Doç. Dr. Murat Zeytunlu, Prof. Dr. Mehmet Alper, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Zafer Önen ve Opr. Dr. Rasim Farajov’dan oluşan ekip tarafından bağış karaciğer, ikiye bölünerek Taha ve Muhammet Ali’ye nakledildi. 10 saate yakın süren çifte naklin başarıyla tamamlandığını ve iki çocuğun da sağlık durumlarının iyi olduğunu belirten Doç. Dr. Kılıç, “Kadavradan bağışlar yetersiz, o yüzden bağış organlar çok değerli. Özellikle çocuklara uygun bağış organ, yok denecek kadar az. Biz de bağışı, uygun hastalarda split yöntemini uygulayarak en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyoruz.” dedi.

Çocukları yeni bir hayata başlayan Yalım ve Tezgel aileleri, adı açıklanmayan merhum gence rahmet dileyip ailesine teşekkür etti. Ameliyathane kapısında yolları kesişen iki aile, bu kadar çabuk bağış beklemediklerini, bir mucize olduğunu belirterek sevinçlerini dile getirdi.