TES-İŞ Sendikası Kahramanmaraş Şubesi tarafından düzenlenen hizmet içi eğitim seminerine katılan Yükselir, DSİ çalışanlarının sorunlarının çözümü için yaptıkları çalışmaların sürdüğünü söyledi. DSİ Cumhuriyet Salonu'nda saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan seminerde konuşan Yükselir, DSİ'ye son 22 yıldır özürlü ve hükümlüler haricinde işçi alımı yapılmadığını belirtti. Kurumun çalışan sayısının 46 binden 15 bin 500 kişiye düştüğünü hatırlatan Yükselir, şöyle konuştu: “Bu 15 bin 500 kişiden de 10 bin 500'ü emekliliğini doldurmuş. Her an gidebilir. Canı sıkılır gider, ”˜ücret az' der gider, ”˜emekli maaşı şimdikinden daha çok der' gider. Biz yaklaşık 2 yıldır sayın bakanımıza DSİ'ye eleman alınması konusunda, kapılarını aşındırdık. Ama DSİ, her kurum ve kuruluşun olduğu gibi hizmet alımı yoluyla bu işleri çözmeye kalktı. Hizmet alımı ile siz çay işini çözebilirsiniz, siz kapıdaki güvenliği çözebilirsiniz ama dozer operatörünün yapacağı işi çözemezsiniz, siz atörideki ustanın yaptığı işi çözemezsiniz ve çözülmüyor. Duyduk ki hizmet alımı yoluyla işletmeye, yani makine ikmale 3-4 bin dozer operatörü makine bakımcısı, usta, usta yardımcısı, sondaj işçisi gibi kalifiye elemanlar alınacak. ”˜Yanlış yapıyorsunuz' dedik. Bakanımıza söyledik. Gelin ”˜DSİ'ye 5-6 bin tane yeni eleman alalım. DSİ'nin elemanı olsun, hiç olmazsa nefes alsın DSİ. Dozerlerimizin bir kısmı operatörsüzlükten, araçlarımızın bir kısmı şoförsüzlükten yatıyor. Yazık günah. Bunlar hep devletin malı, hepimizin malı. Allahtan şimdi sayın bakanımıza da seçim sonrası DSİ'ye 2 bin 500- 3 bin eleman alımı sözünü aldık.” Toplu iş sözleşmelerindeki beklentilerinin gelecektekinden daha yüksek olduğunu kaydeden Yükselir, bunun nedeninin ise DSİ benzeri kurum çalışanları ile aralarında bulunan ücret farkı olduğunu vurguladı. Konunun çözümünün siyasi olduğunu savunan Yükselir, “Efendim ”˜eylem yapalım, sokaklara dökülelim, haklarımızı alalım.' Geçti onlar arkadaşlar. 1989 yılında bir milyon 100 bin kişiydik, şimdi 250 bin kişiyiz ve 190 bin kişimiz emekliliğini doldurmuş. Sokaklara dökülmekle ben bir şey alınacağını düşünmüyorum. Diyalog yoluyla yapılmalı, ikna yoluyla yapılmalı, gerekirse seçim resti çekilmeli. Bu iktidar çok güzel şeyler yaptı ama bizler için güzel şeyler yapmadı. 2002'den beri ücretlerimiz düştü, emeklilik yaşımız yükseldi. Yapılacak görüşmelerde parasal konularda da sizleri rahatlatacak bir sözleşme imzalayacağımızı ümit ediyorum” diye konuştu. TES-İŞ Şube Başkanı Lütfi Ergin ise eğitimli ve örgütlü toplumdan zarar gelmeyeceğini ifade etti. Eğitimlerin tüm işyerlerinde sendikalar dışında tüm teşkilatlar tarafından da yaygınlaştırılmasını istediklerini söyleyen Ergin, “Bilinçli bir toplum oluşturulması için her kesimin katkıda bulunması temennimizdir. Eğitimin sadece milli eğitimin işi olmaması lazım. Eğitimin yetiştirme, geliştirme anlamında da yaygınlaştırılması, ülkenin verimlilik ekonomik gelişiminde katkısı tartışılmaz bir gerçektir. Kalifiye elemana ve yetişmiş elemana olan talebin yoğun olduğu bu günlerde, işyerleri için ne kadar olumlu katkıları olacağı bir gerçektir” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından SGK İstanbul Bölge Müdür Yardımcısı Murat Göktaş 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu, Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Doç. Dr. Aydın Başbuğ ise iş kanunu hakkında katılımcılara bilgiler verdi.