Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atilla Sertel, bu iktidarın hiçbir faili meçhul cinayeti çözemeyeceğini söyledi.

Sertel Mersin Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda düzenlenen “Uğur Mumcu, Demokrasi ve Medya” konulu söyleşide yaptığı konuşmada, gazetecilerin ocak ayını acı bir ay olarak değerlendirdiğine dikkat çekti.
Ocak'ın sadece gazeteciler için değil, toplum için de acı bir ay olduğunu vurgulayan Sertel, "8 Ocak 1996’da gazeteci Metin Göktepe’yi polisler döverek öldürdü. Eskişehir’de Ali İsmail Korkmaz’ın başına da aynı felaket geldi. Bir çakal sürüsü gibi bir ceylan yavrusunun kaçmaya çalıştığı o üzücü görüntüler, insan olan herkesin gözünü yaşartan ve boğazını düğümleyen görüntülerdi. Türkiye’de insanların yaşam hakkını, anne-babaların evlatlarının bu derece acımasızca öldürüldüğü dönemleri yaşatanların, topluma adalet ve hukuk açısında orda acılar yaşattığına tanık olduk." diye konuştu.

Metin Göktepe cinayetinin aydınlatılamadığını ve onu öldürenlerin gerekli cezayı almadığını vurgulayan Sertel, "Ali İsmail Korkmaz’ın katilleri de gerekli cezayı almadı. Son tekmeyi adalet vurdu Ali İsmail’e. Ama bu böyle kalmayacak, elbet bir gün adalet yerini bulacak." şeklinde konuştu.

19 Ocak’ta ise Hrant Dink'in öldürüldüğünü hatırlatan Sertel, "Dink öldürüldüğünde gazetecilikte yürüdüğü yolun ne kadar meşekatli olduğunu ve ayakkabısındaki yırtıklar da ne kadar onurlu olduğunu gösterdi. 31 Ocak’ta ise Muammer Aksoy öldürüldü. Bu iktidardakiler hiçbir faili meçhul cinayeti aydınlatmadılar ve aydınlatmayacaklar. Tıp ki Roboski’nin hesabının verilmediği gibi bu iktidar bu faili meçhul cinayetleri de toprağa gömecek.” ifadelerini kullandı.

“MUMCU ÖLDÜRÜLECEĞİNİ BİLİYORDU”

Sertel, 24 Ocak’ta ise Uğur Mumcu'nun öldürüldüğünü ifade ederek, “Uğur Mumcu aslında öldürüleceğini biliyordu ve üzerinde silah da taşıyordu ama silahı kullanamayacak kadar da barışçıldı. Aracına konan bomba ile havaya uçurulan Mumcu’nun katilleri de bulunamadı. Mumcu’nun öldürüldüğünü zannedenler, onun söylemlerinden, yazılarından korkanlar Mumcu’yu öldürmekle onun düşüncelerini ve ilkelerini daha çok toplumda perçinlediler." diye ifade etti.

“Aydınlar neden öldürülür?” diye soran Sertel, şöyle devam etti: “Kendi düzenlerini kurmak isteyenler, halkı korkutmak ve sindirmek için toplumun önünde olan sevilen insanlarını öldürür. Fikri, fikir ile ezemeyenlerin başvurduğu yoldur şiddet ve terör. Uğur Mumcu’yu öldürenler de toplumu sindirmenin yolu olarak bu katliamı gördüler."

Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Ahmet Ünal ise Anadolu basınının Uğur Mumcu’nun yolunda yürüdüğünü ve yürümekte de kararlı olduğunu söyledi. Eğitimci-yazar Ahmet Eroğlu da Adalet ve Demokrasi Haftası kapsamında düzenlenen etkinliğin önemine işaret ederek, “Düzene baş kaldırıp, hapishanelerde yattı, işkencelerden geçti ama anlayışından vazgeçmedi. Yaşamı boyunca insanca ve hakça bir düzen için uğraştı. Neden katledildiğinin nedeni çok açık, bu düzenin savunucuları kendi soygun ve vurgun düzenleri devam etsin diye katlettiler Uğur Mumcu’yu.” diye konuştu.