Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkan Vekili ve Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Ali Dim, Bugün ve Kanaltürk televizyonların da içinde bulunduğu Koza İpek Medya Grubu'na bu sabah polis zoruyla girilerek el konulmasına sert tepki göstererek "Basın kartına kan bulaştı." dedi.

Anayasa'nın basın araçlarının korunmasına dair 30. maddesinin açık ve net olarak ortada olduğunu kaydeden Mehmet Ali Dim, sıkıyönetim ve askeri darbeler zamanında bile böyle bir uygulamanın olmadığını ifade etti. Alanya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Anayasa'nın 30. maddesi açık ve net. Kaldı ki Anayasa'nın o maddesi taa 1961 Anayasası'nda askeri darbe döneminde yapılan 1982 Anayasası'nda da korunan bir madde. Burada 'Kanuna uygun şekilde basın işletmesi olarak kurulan basımevi ve eklentileri ile basın araçları, suç aleti olduğu gerekçesiyle zapt ve müsadere edilemez veya işletilmekten alıkonulamaz.' diyor. Bugün yaşadığımız tablo sıkıyönetim dönemlerinde, o idarelerin yaptığı ve halka onaylattırdığı Anayasa'da yer alan bir madde olmasına rağmen bugün halkın oylarıyla iş başına gelmiş, demokrasiyle gelmiş bir iktidarın antidemokratik bir yaklaşımla, devlet eliyle ve hukuk adına '2 TV kanalına 2 gazeteye kayyum atadım' diye el koyması, bunun yanısıra da yayın kumanda merkezlerine, haber merkezlerine oturarak çalışan gazeteci arkadaşlarımızı uzaklaştırması, binaya sokmayarak yayın politikalarını belirlemesi kabul edilebilir bir davranış şekli değildir. Hiçbir demokraside böyle bir uygulama olamaz. Ancak bu; demokrasisi gelişmemiş üçüncü dünya ülkelerinde, Afrika ülkelerinde, Güney Amerika ülkelerinde olabilecek uygulamadır. Belki oralarda da yoktur. Bunu Atatürk Türkiyesine, yarın kutlayacağımız Cumhuriyetimizin 92. kuruluş yıl dönümü ile değerlendirirsek 2015'teki 92 yaşında bir demokrasiye sahip Türkiye'ye bunu reva görmek mümkün değildir ve bunun sorumluları kısa sürede mutlak surette hesap vermek zorundadır."

"BASIN KARTINA KAN BULAŞTI"

Mehmet Ali Dim, polis zoruyla yayın kuruluşlarına girilirken gazetecilerin arkadan kelepçelenmesini, darp edilmesini, basın kartlarına kan bulaşmasını kabul edemeyeceklerini vurgulayarak, "Çalışan gazeteci arkadaşların, emekçi arkadaşlarımızın, çocuğuna, ailesine ekmek parası kazanma peşinde koşan arkadaşlarımızın bir terörist gibi polisler tarafından muamele görmesi içimizi, yüreğimizi karartmaktadır ve kesinlikle kabul edilebilir davranış şekli değildir. Basın kartına kan bulaştı, bir gazeteci arkadaş arkadan kelepçelendi. Bunlar yüreğimizi sızlatıyor." diye konuştu.

Dim, yapılanların halkın gözü önünde yaşandığına da değinerek "İnanıyorumki halk olanları görüyor, yaşıyor. Mutlak surette tepkisini gösterecektir." diyerek sözlerini tamamladı.