Türkiye Gazeteciler Federasyonu (TGF) Genel Başkanı Atila Sertel, Cumhuriyet gazetesi dağıtım araçlarının durdurulup aranması, ardından provokatörlerin gazeteye yönlendirilmesinin iktidarın bir oyunu olduğunu ve Cumhuriyet'in hedefe çekildiği fikrini bildirdi.
Demokrasi ve basın özgürlüğü adına baskıların arttığına dikkat çeken TGF Genel Başkanı Atila Sertel yazılı açıklamasında şunları ifade etti:
“Türkiye’de basın ve ifade özgürlüğünü engellemeye yönelik çok sayıda sansür girişimine tanık olduk, oluyoruz. Ülkemizin Dünya'da saygınlığının kalmadığı bir dönemi yaşıyoruz. Üzülüyoruz ancak iktidar baskılamalarını acımasızca sürdürüyor. İktidarı kaybedecekleri endişesiyle saldırıyor ve kutsal değerlerimizi, dini siyasete daha fazla alet etmenin ve oy hesapları ile yeni oyunların peşinde olduğunu kanıtlıyor. Cumhuriyet Gazetesi'nin dağıtımını engellemeye çalışanlar ‘Demokrasi’, ‘Özgürlük’ sözcüklerini asla ağzına alamazlar. Baskının ardından başlatılan linç girişiminin de tek sorumlusu iktidardır."

“SORUMLUSU İKTİDAR”

Paris’te Charlie Hebdo’ya yapılan saldırı ve Cumhuriyet gazetesine yönelik baskının temelde benzer özellikler taşıdığını belirten Atila Sertel, “Paris’te Charlie Hebdo’ya yapılan kanlı saldırı basın ve ifade özgürlüğüne yönelikti. O derginin son sayısından karikatürler yayımlayan Cumhuriyet gazetesine yapılan baskın da aynı şekilde basın ve ifade özgürlüğüne yönelik. Yöntemler farklı olmasına rağmen iki saldırı arasında büyük farklar yok. Baskının ardından başlatılan ‘linç girişimi’ ve kutuplaştırma tehlikeli boyutlara varılmadan bir an önce durdurulmalıdır. Sabaha karşı gazete dağıtım araçlarına Polis baskını olmasa, iktidar Cumhuriyet’e Savcılık aracılığı ile baskı yapmasa, kimsenin Cumhuriyet’i protesto edeceği yoktu. İktidar ‘Cumhuriyet’i hedefe çekti. Eğer Cumhuriyet gazetesinden bir gazetecinin dahi kılına zarar gelirse bunun sorumlusu iktidardır. Gazeteciler olarak basın ve ifade özgürlüğüne yönelik her türlü saldırının karşısında dimdik duracağımızı bir kez daha hatırlatıyor, tehlikeli boyutlara varacak ve istenmeyen sonuçlara meydan verecek uygulamaların bir an önce sonlandırılmasını istiyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.