CHP Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a suikast yapılacağı iddialarına ilişkin "Tayyip Erdoğan hep bir mağdur rolünü oynaya oynaya bugüne gelmiştir. Kızını 5 bin polis koruyor kim suikast yapacakmış?” dedi.

CHP Afyonkarahisar İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendiren Toptaş, suikast söylentilerini bir manipülasyon olarak gördüğünü söyledi. Toptaş, "Hani vardır ya ‘Yalancı Çoban Hikayesi’. Yalancı Çoban çıkar tepeye ‘Sürüye kurt saldırdı’ der millet toplanır bakar Çoban ‘Ben şaka yapmıştım’ der. Üçüncü gün aynı, beşinci gün aynı şey. Bir bakar gerçekten sürüye kurt saldırır ama çobanın sesinin kimse duymaz, kimse gelmez ve bütün sürüyü kurt yer. Şimdi her seferinde Tayyip Erdoğan bir manipülasyon, bir mağduriyet oluşturma peşindedir. Sümeyye Erdoğan niye bir suikast yapılsın, bu kadar güçlü istihbarat, MİT varken.” dedi. Toptaş, Sümeyye Erdoğan’ın en az 5 bin polis tarafından korunduğunu, Kaçak Saray’da artık her şey yere düşen bir toplu iğnenin sesinin dahi kaydedilme noktasında bir güvenlik sistemi oluşturulduğunu belirtti. Toptaş, şöyle devam etti: "Yurt dışına gittiğimizde, konuk saraylarda yemek yerken bile o yemeği kendi elemanlarına test ettiren bir anlayışın bir paranoyası ve korkusudur. Yada altında başka bir şey vardır. Bülent Arınç’a suikast yapılacak diye yakalana subayların yakalanmasından buyana 6 yıl geçti. Ne oldu bir mahkeme bir ifadeye tanık oldunuz mu yok. Belki ‘Sümeyye’ye suikast yapılacak’ haberleriyle belki eksik kalan yada girilecek bir yerler varsa oraya girmeyi düşünüyordur.”

İddiaların gerçekse bunun daha vahim olduğunu ifade eden Toptaş, sözlerin şöyle sürdürü: "Gerçeğin devlet tarafından hemen ortaya çıkarılması gerekiyor. MİT ellerinde, çok ciddi yetkileri var. Dünyanın en ileri teknolojilerini kullanıyor. Bulsunlar çıkarsınlar gereken cezada verilsin. Bizim katkımız ne olacaksa bizde hazırız."

"IŞİD İLE ORTAK POLİTİKALARIN SONUCUDUR BU"

Süleyman Şah Türbesi operasyonuna değinen Toptaş, olayı daha önce zamanında mecliste de gündeme getirmelerine rağmen iktidarın hep inkar ettiğini ifade etti. Toptaş, "O zamanda buranın IŞİD tarafından işgal edildiğini inkar ettiler. Türk askerlerinin nöbet değişimini dahi yapamadıklarını yiyecek ve içeceğinde IŞİD tarafından sağlandığını inkar ettiler. Bu iktidar tarafından izlenen politikaların sonucu olduğunu ancak Türk Milletinin böyle bir yaklaşımı kabul edemeyeceğini bu konuyu meclise getirmelerini gerekirse kapalı bir oturum yaparak ortak milli bir çözüm bulmamızı istedik inkar ettiler ve reddettiler." diye konuştu.

ABD’nin El Kaideyi kendi eliyle Afganistan’da Ruslara karşı direniş için kendi eliyle oluşturduğunu belirten Toptaş, en sonunda El Kaidenin ABD’ye vurduğunu hatırlattı. Toptaş, şimdi de IŞİD’e yardım eden silah veren, para veren bu iktidarın IŞİD’e yaptığı bu silah yardımının, lojistik desteğin sonucunu aldığını dile getirdi. Toptaş, şu ifadeleri kullandı: "Ama Türk halkı bundan habersiz. Yani Meclis bundan habersiz, ancak basına yansıdığı kadar yada özel kanallarımızdan falan alabiliyoruz. IŞİD ile ortaklığın sonucudur gelinen noktadır. Tayyip Erdoğan Suriye’de IŞİD ile El Kaide yada onun türevleriyle ortak bir politika oluşturmuştur. Bu oluşturulan ortak politikalar Türk Bayrağının oradan kaçırılması noktasına kadar gelmiştir. Türkiye’de artık hukuk devleti diye bir devlet falan diye bir kavram kalmamıştır. Başkanlık sistemine fiilen geçilmiş durumdadır. Yargıyı, yasamayı, kuvvet ayrılığını tanımayan, hukuksuz dikdatör bir yönetim söz konusudur."