Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD), 2014 yılında yayımlanan Dünya Sağlık Örgütü intiharı önleme raporuna göre dünyada her yıl 800 bin üzerinde kişinin intihar ederek yaşamına son verdiğini bildirdi. Açıklamada, intiharla ilişkili stigmatizasyon, intiharın 'tabu' oluşu, ailelerin utanması ve bazı ülkelerde uygulanmakta olan yasal cezalar intiharların gizlenmesine yol açtığı bildirilirken, güvenilir ölüm kayıtları tutmaktaki eksikliklerin de bunlara eklendiğinde gerçek intihar rakamının daha yüksek olması muhtemel olduğu kaydedildi.

TPD tarafından yapılan yazılı açıklamada, intiharların kesin rakamının tam olarak belirlemenin mümkün olmayabileceğini, ancak her intiharın bir hayatın trajik şekilde kaybı ve beraberinde geride kalan yıkılmış aileler, arkadaşlar ve tanıdıklar bıraktığı ifade edildi. İntiharın, bireyin yalnızca kendisini değil ailesini, sosyal çevresini ve toplumu etkilediğinden önemli bir halk sağlığı problemi olduğu, bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü’nün geliştirdiği sağlık politikaları içinde intiharı önleme çalışmalarının bir hedef haline geldiği kaydedildi.

TÜRKİYE'DE İNTİHAR ORANLARINDA SON 40 YILDA YÜZDE 50 ARTIŞ OLDU

Açıklamada, dünya üzerinde tüm ölümlerin yüzde 1,8’inin intihar sonucunda gerçekleşmekte olduğunu, intihar oranının Türkiye'de her ne kadar batı ülkeleri ile kıyaslandığında daha düşük görünse de son 40 yılda yüzde 50 artış gösterdiği ifade edildi. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre son 10 yılda 29 bin 253 kişinin intihar sonucu hayatını sonlandırdığı, 2014 yılında kaba intihar hızı, diğer bir deyişle yüz bin nüfus başına düşen intihar sayısı 3.97 olarak bulunduğu belirtildi. Farklı bir ifade ile 2014 yılında her yüz bin kişide 4 kişi intihar ettiği, son yıllardaki istatistik verilerine bakıldığında dikkat çeken diğer bir durumun ise intiharın gençler ve genç erişkin nüfusta artış gösterdiği olduğu belirtildi.

TÜRKİYE'DE ERKEK İNTİHARLARI 15 YAŞ ALTI HARİÇ TÜM GRUPLARDA KADIN İNTİHARLARINDAN FAZLA

Açıklamada,15- 24 yaş arası gençlere bakıldığında intihar hızının yüz binde 6’nın üzerine çıktığı görülürken, en yüksek hızın 8.07 ile 80-84 yaş arasında erişkinler olarak saptanmış olsa da Türkiye’de nüfus yoğunluğu göz önünde bulundurulduğunda vaka sayısı olarak genç intiharları çok daha fazla olduğu kaydedildi. Tüm intiharların yaklaşık yüzde 25’i, 15-24 yaş arasında gerçekleştiği vurgulandı. Cinsiyete göre bakıldığında erkek intiharlarının, 15 yaş altı intiharlar hariç tüm yaş gruplarında kadın intiharlarından daha fazla olduğu gözlendiği, en yüksek yaşa özel intihar hızının erkeklerde 80-84 yaş grubunda, kadınlarda ise 15-19 yaş grubunda olduğunun görüldüğü ifade edildi. İntihar girişiminde bulunan insanların en az yüzde 70’inin girişimde bulunmadan önce niyetlerine dair bazı ipuçları verdikleri, yaşadıkları olumsuzluklar, mutsuzluk, çaresizlik, umutsuzluk içerisinde genellikle anlaşılabilmek ve yardım alabilmek için çağrılarda bulundukları belirtilen açıklamada, yalnızlığın intihar riskini arttırdığı ve kuvvetli kişilerarası ilişkilerin intihara karşı koruyucu olabildiğinin unutmamak gerektiği vurgulandı.

Açıklamada, intihara eğilimli kişilerin erken fark edilmesi amacıyla risk gruplarına yönelik tarama programları geliştirmesi gerektiği ve bu kişilerin kolaylıkla her an başvurabilecekleri krize müdahale servisleri, telefon ve internet servis hatları oluşturulmasının önemli olduğu bildirildi. İntiharla ilgili toplumsal etiketlerin yardım istemeyi engellediği, insanların tıbbi yardım almasına engel olduğu bilindiğinden hizmetlerin ulaşılabilir olması sağlanması gerektiği, sağlık kurumlarımızın da hizmetleri sunmanın yanında hizmet kalite standartları yükseltilmesi gerektiği kaydedildi.