Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, Ankara’da bugün meydana gelen bombalı saldırıyı protesto etmek için 3 gün yas 2 gün grev ilan ettiklerini bildirdi.
İlhan, 12-13 Ekim Pazartesi-Salı günleri bütün Türkiye’de grevdeyiz. Bütün sendikaları, bütün meslek örgütlerini, bütün siyasi partileri, örgütlü-örgütsüz, hangi sendikanın üyesi olursa olsun bütün işçileri-bütün kamu çalışanlarını, insanlığa sahip çıkan bütün yurttaşlarımızı katılmaya çağırıyoruz.” çağrısı yaptı.
İlhan, İçişleri Bakanı Selami Altınok’un güvenlik zafiyeti olmadığı yönündeki açıklamasına da “Güvenlik zafiyeti yoksa bu 86 kişi trafik kazasında mı ölmüştür, pikniğe mi gitmiştir bu insanlar. Aylar öncesinden haberliler. 20 gün öncesinden izin yazısı giden ve onay alınan bir mitinginde 86 kişi ölüyorsa 400’ün üzerinde yaralı varsa burada bir güvenlik zafiyeti yok mudur? İçişleri Bakanının açıklaması hakikaten bizler açısından utanç vericidir. Güvenlik zafiyetinin olduğu hatta altında çok daha derin işlerin döndüğü bizim açımızdan gayet açıktır.” diye tepki gösterdi.

Türk Tabipler Birliği (TTB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TTB'de ortak basın toplantısı düzenledi

Toplantıya TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, TTB İkinci Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, DİSK Başkanı Kani Beko, KESK Eş Başkanları Lami Özgen ve Şaziye Köse, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay katıldı. Grup adına basın bildirisini Bayazıt İlhan okudu.

TTB Merkez Konsey Başkanı İlhan, “Başvurusu Ankara Valiliği’ne yapılmış ve Valilikçe uygun görülmüş bütünüyle barışçıl bir miting için gelmiştik. Türkülerimizle, halaylarımızla, pankartlarımızla, sloganlarımızla ve coşkuyla miting alanına yürüyüşümüz başlarken patlattılar bombaları. Türkiye’nin göbeğinde, Ankara Garı’nın, binlerce polisin gözü önünde patlattılar. Şu ana kadar belirlenebilen seksen altı kardeşimiz hayatını kaybetti, yüzlerce kardeşimiz yaralandı. Üzgünüz, öfkeliyiz, yastayız ve isyandayız.” dedi.

'AMAÇLARI KAÇAK SARAY’DAKİ İKTİDARLARINI DEVAM ETTİRMEK'

“Hiç kimse bize bu katliamın faili meçhul olduğunu söylemesin.” diyen İlhan, katilleri ve bombaları tanıdıklarını savundu: “Bombaları tanıyoruz. 18 Mayıs’ta Adana ve Mersin’deki, 5 Haziran’da Diyarbakır’daki, 20 Temmuz’da Suruç'taki patlamalardan tanıyoruz; ‘aynı seriden’ olduğunu biliyoruz. Katilleri tanıyoruz. Katiller; diktatörlük hevesleri 7 Haziran seçimlerinde kursaklarında kalanlardır. Katiller; 400 vekil alamadıkları için ülkeyi iç savaşa sürükleyenlerdir. Katiller; yarattıkları terör ve dehşetin korkusuyla 1 Kasım seçimlerinden galip çıkmaya çalışanlardır. Katiller; aylardır Akrep’lerle, TOMA’larla, tanklarla, toplarla ülkeyi kan gölüne çevirenlerdir. Amaçlarını biliyoruz. Amaçları; bizi korkutarak, bizi yıldırarak, bizi sindirerek on üç yıllık zulüm ve hırsızlık düzenlerini sürdürmeye çalışmaktır. Amaçları; Gezi İsyanı’ndan bu yana diktatörlüğe karşı direnen milyonlarca yurttaşın iradesini kırmaktır. Amaçları; halkın iradesine rağmen Kaçak Saray’daki iktidarlarını devam ettirmeye çalışmaktır.”

İlhan, şöyle ekledi: “Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz! Döktüğünüz kanda boğulacaksınız!”

12-13 EKİM’DE GREV KARARI ALINDI

TBB Merkez Konsey Başkanı, saldırının ardından da grev kararı aldıklarını kaydetti: “Ölen arkadaşlarımızı anmak, faşist katliamı protesto etmek için yarından itibaren üç gün yastayız. 12-13 Ekim Pazartesi-Salı günleri bütün Türkiye’de grevdeyiz. Bütün sendikaları, bütün meslek örgütlerini, bütün siyasi partileri, örgütlü-örgütsüz, hangi sendikanın üyesi olursa olsun bütün işçileri-bütün kamu çalışanlarını, insanlığa sahip çıkan bütün yurttaşlarımızı katılmaya çağırıyoruz.”

KANİ BEKO: HÜKÜMETİN ÇOK BÜYÜK ZAFİYETİ SÖZ KONUSU

Toplantıda söz alan DİSK Başkanı Kani Beko ise güvenlik zafiyetine vurgu yaptı: “Bu fotoğraf bize çok da yabancı bir fotoğraf değil. Bunu geçmişte biz 1 Mayıs 1977 yılında Taksim katliamında yaşadık. Çorum’da bu katliamlar yaşandı, Sivas’ta yaşandı. Daha dün Diyarbakır mitinginde yaşanmıştı, Suruç’a gittiğimizde de aynı şeyleri gördük ve orada da kesinlikle hiçbir önlemin alınmadığını yerinde tespit ettik ve gördük. Ancak burada benim dikkatimi çeken ve sizlere de ifade etmek istediğim husus 20 gün önce Ankara Valiliği’nden izin alınmış bir miting. Ve dolayısıyla bize güvenen bize inanan bugün aramızda olamayan bu görev şehidi arkadaşlarımızı biz kez daha anarken bize de çok güvendikleri ve inandıkları için buralara geldiler. Ama öncelikle Ankara Valiliği’nin, İçişleri Bakanlığının, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın ve bu faşist AKP hükümetinin burada çok büyük bir zafiyeti olduğunu tekrar gördük. Bu katliamı yapan katilleri bulununcaya kadar, hesap soruluncaya kadar takipçisi olacağız.” dedi.

TOMALAR AMBULANSLARDAN ÖNCE GELDİ İDDİASI

Patlama anında bombaların patladığı yerin çok yakınında olduğunu belirten Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ahmet Abakay ise şu ifadeleri kullandı: “Beş altı adım ötemizde bir anda kendimiz yerde bulduk. Patlamanın dibindeydik zaten. Ve ambulanstan önce TOMA’ların geldiğine tanık olduk. Böyle bir İçişleri Bakanı’na sahibiz biz. Akrepler geldi. Diyarbakır’da Suruç’ta bombayı kim patlattıysa Ankara’da bugün bombayı aynı güçler patlatmıştır ve arkasında iktidar vardır. Bu çok açıktır. Yüzlerce polis Emniyet orada görev yapıyor. Eğer bunlar bomba taşıyanı göremiyorsa, bulamıyorsa, orada işi ne? Niye orada duruyorlar. Onun için suçlu bellidir, iktidardır.”

'86 KİŞİ TRAFİK KAZASINDA MI ÖLDÜ?'

Basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan TBB Merkez Konsey Başkanı İlhan’a, İçişleri Bakanı Selami Altınok’un bir güvenlik zafiyeti olmadığı yönündeki açıklaması ve alınan yayın yasağı soruldu. İlhan, şöyle konuştu: “Türkiye’de halkın haber hakkı üzerindeki yoğun baskılar, gazetecilerimiz üzerindeki baskılar zaten son günlerde çok fazla göz önünde. Evet biz sizi hem öldürürüz hem de bu konuyu konuşmanıza bile haber yapmanıza bile izin vermeyiz diyorlar. Türkiye açısından utanç vericidir, bu ülkeyi yönetenler açısından utanç vericidir. Güvenlik zafiyeti yoksa bu 86 kişi trafik kazasında mı ölmüştür, pikniğe mi gitmiştir bu insanlar. Aylar öncesinden haberliler. 20 gün öncesinden izin yazısı giden ve onay alınan bir mitinginde 86 kişi ölüyorsa 400’ün üzerinde yaralı varsa burada bir güvenlik zafiyeti yok mudur? İçişleri Bakanının açıklaması hakikaten bizler açısından utanç vericidir. Güvenlik zafiyetinin olduğu hatta altında çok daha derin işlerin döndüğü bizim açımızdan gayet açıktır.”