Tüketici Hakları Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkanı Hasan Atak, Türkiye’de nükleer santrallerin kurulacak olmasına tepki gösterdi. Atak, "TEİAŞ’ın son kapasite projeksiyon raporundaki veriler ve inşa halindeki santrallara ilişkin EPDK verilerine göre ülkemizin elektrik ihtiyacı 415 milyar kwh, Türkiye’de üretilecek elektrik enerjisi 513 milyar kwh. Yani nükleer santrallar olmaksızın ihtiyaçtan 100 milyar daha fazla elektrik üretebilme olanağı var. Bu anlamda da nükleer santral kurulması gereksiz." dedi.

TÜDEF Genel Başkanı Hasan Atak, nükleer santrallerinin kurulmasıyla ilgili yazılı basın açıklaması düzenledi. Atak, nükleer santrallerin kurulması tartışmalarının Türkiye’nin gündeminden düşmediğini kaydederek, "Akkuyu’daki nükleer santralde yaşanan ve yaşatılan karmaşa hala hafızalarda taze iken bu kez de Sinop İnceburun yarımadasında nükleer santral kurulmasına yönelik uluslararası anlaşma TBMM’den geçirilmek istenmekte. Akkuyu’yu siyasi pazarlıklara alet edildiği durumdan sonra Sinop’ta aynı akibete uğrayacak gibi durmakta." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de nükleer santralin yapılması ile radyasyon riski olan ve bir kaza durumunda, Çernobil’de ve Fukuşima’da olduğu gibi telafisi imkansız zararlara yol açacak bir santral yapılmak istendiğini hatırlatan Atak, "Fukuşima nükleer santralinde meydana gelen kaza, güvenli reaktörlerin bir masaldan ibaret 'Artık güvenli nükleer reaktörler yapıyorlar.' sözlerinin bir yalandan ibaret olduğunu göstermiştir." diye belirtti.

Enerji politikalarının, hem ihtiyaç hem de bu ihtiyaca bağlı üretimin doğru yönetimiyle belirlendiğini kaydeden Atak, şunları ekledi: "Pek çok ileri teknoloji ile enerji ihtiyacı düşürülebilir. Bu ülkenin cari açık dengesini de olumlu etkiler. Ayrıca ortaya çıkan ihtiyaç da rüzgar, güneş, jeotermal, biyokütle gibi yenilenebilir enerjilerin dengeli biçimde sisteme eklenmesiyle karşılanabilir. Üstelik şu anda dünyada en hızlı gelişen sektörler rüzgar ve güneş enerjisi sektörleri. Alternatif enerji kaynakları yaratılması gerekirken Nükleer santraller olmaz ise karanlıkta kalacağız yalanı ile halkımız kandırılmakta. Söküm, atık ve çevresel maliyetler hesaplandığında nükleer dünyanın en pahalı enerjisi. Nükleer enerji karbon salımını azaltmıyor ve iklim değişikliğini engellemeye giden yolu tıkıyor. Sistem merkezi olarak yapılandırılmaya devam ediyor, bu da baz yükü santrallerine ihtiyacı artırıyor. Kısacası, daha fazla nükleer santral daha fazla kömür santrali demek. Oysa ihtiyacımız olan, yenilenebilir enerjiler, akıllı şebekeler ve enerji verimliliğidir."